Enver Baltaş

Enver Baltaş

Humik asitlerin yararları

Toprak verimliliği üzerine yapılan bilimsel araştırmalar, toprağın verimliliğini içindeki organik madde=humik asit miktarı ile orantılı olduğunu göstermektedir. Humik asitlerin yüksek oranda katyon değişim kapasitesi içerdiği yüksek oksijen oranı ve ortalamanın üzerindeki su tutma kapasitesi (kendi ağırlığının 20 katı ) toprağın verimliliğini artırma ve bitki gelişimini destekleme amacıyla kullanılmalarındaki en önemli nedenlerdendir.

SÜPER HUMATIN (humik asitlerin) en önemli özelliği toprakta bulunan fakat çözünememe pozisyonunda metal iyonlarını şellatlayarak bünyesine alıp çözünür şekle dönüştürerek gerektiği zaman yavaş ve sürekli olarak bitkilere salıverme yeteneğidir. Bu özelliklerden dolayı humik asitlerin yararlarını (FİZİKSEL, KİMYASAL, BİYOLOJİK) olarak üç gurupta sayabiliriz. Yatarlarını ayrı ayrı paylaşacağım.

1 HUMİK ASİTLERİN FİZİKSEL FAYDALARI

Yazının Devamı

Ömür dediğin (Bağrıyanıklar)

İnsanın her yaşının ayrı bir anısı ve zorluk bölümü olduğu gibi yüzümüzde gülümseme bırakan anıları vardır. 20 ile 23 yaş arası gençlik ve bekarlık yıllarım. Aileme kavuşmuştum lise hayatımın hemen ardından Kahramanmaraş'ta iş hayatımı sürdürmeye başladım. Reklam ajansı açmış gazete, radyo, TV ve promosyon işleriyle uğraşmaktaydım. Bu iş tarafımdı. Oysa anı bırakan alan Bağrıyanıklar bekar evimizdi bu evde ilk etapta 3 arkadaş ortak kalıyorduk evimiz 2 odacık bir mutfakcık birde banyo demek isterdim ama odanın birinde bir köşede yükseltilmiş ve gider verilmiş bir bölüm çatlak ve nemli duvarlar kışın soğuk yazın sıcak tabiri caizse kafamızı sokabileceğimiz mütevazinin 3 tık altı bir mekandı.

Ev arkadaşlarım Veli ve Ahmet'in esprileri hep pozitif duruşları evin gamını nemini görmemizi engelleyecek kadar iyiydi. Aileye sonradan benim talebimle amcam oğlu Muttalip te eklendi. Onun o sene iyi çalışıp üniversiteye girmesi gerekiyordu, onun için onu özel korumaya almıştım. Ev arkadaşlarımın tümünü uyararak Muttalip ders çalışırken rahatsız edeni üzerim diyerek gerekli uyarıları sık sık yapıyordum.

Sağolsunlar hiç kırmadılar ve anlayışla karşıladılar. Bu sırada ramazanlarımız ayrı bir güzel geçerdi sırayla yemek hazırlar ve yemeklerimiz üzerine tartışırdık. Mesela Celi Cacığı dörde bölünmüş salatalık üzerine dökülmüş ayran. Muttalip dürümü, pide içerisine sarılmış lahmacun. Enver hoşafı üzüm üzerine dökülmüş şekerli soğuk su gibi Ahmet beyin kuru fasulyesi mükemmeldi oda sonrasında zaten aşçı oldu.

Yazının Devamı

Yüreğimdeki acı imha etmeden dinmeyecek

Ermeni kafirlerinin benim memleketimde yaptıklarını bile bile Ermeniye zeytin dalı uzatmamızı mı bekliyorsunuz? İçimizdeki kripto Ermenileri tek tek deşifre edip imha etmeden bu iş bitmez.

“Andırın ve Geben bölgesinde tarif edilemeyecek katliama girişerek savunmasız insanları ve görev yapan memurlar ile birçok kadını tutsak ederek Zeytun'a getirdiler. Kadınlara tecavüz ederek Zeytun Köprüsünden diri diri atmışlardır. 19. yüzyılın sonlarına doğru emperyalist güçlerin kışkırtmalarıyla Anadolu'nun diğer yerlerinde olduğu gibi Süleymanlı (Zeytun) bölgesinde de Ermeni komitecileri, eşkıyaları Osmanlı'ya karşı en büyük isyanı başlatmışlardır.

Ermeni eşkıyaları askerlerimizi diri diri Asker Kalesinden atarak şehit etmiştir. İtalya, Fransa, İngiltere, Avusturya ve Rusya'nın kışkırtmalarıyla ve emperyalist güçlerin destekleriyle Baran Agasi önderliğinde 15 bin Ermeni eşkıyası Zeytun bölgesinde Osmanlı Devletine karşı en büyük isyanı başlatarak 2 Ekim 1895-24 Kasım 1895 arasında çok büyük katliamlara girişmişlerdir. Bu zaman zarfında burada savunmasız 26 bin Müslümanı katletmişlerdir.

Yazının Devamı

Ömür dediğin!

16 yaşına kadarki hayat hikâyem. Bir anne bir babanın evladı olarak dünyaya geldim. İlk başta anlamadım hayat nedir ben kimim. Bir zaman sonra her istediğimin olamayacağını ailemin imkanlarının kısıtlı olduğunu öğrendim ve sorumluluk bilinci gelişti benimde çalışıp katkı sağlamam gerekiyordu aileme.

Küçük lokum kutusundan bir boya sanığı yaptım kendime. İlk iş deneyimim için hazırdım. İş yapabilmem için insanların yoğun olduğu yerlere gitmeliydim, çekingen ve korkak adımlarla boya sadığım omuzumda ilerlerken Külhanbey tipli bir abi yeğen gel şu ayakkabımı boya dedi. Ürkek bir tavırla yanına gittim ayakkabının birini çıkardı hani terlik yok mu diye sordu?

Yok dedim böyle boyacılık olur mu dedi, sustum. Güldü, gel dedi tuttu elimden bir mağazaya girdik bir terlik aldı hadi şimdi boya dedi. Çok heyecanlanmıştım ilk işim ve bir şey bilmiyorum çıkardım boyamı ayakkabıya bol bol sürerken abi dur dur öyle olmaz dedi aldı elimden ayakkabıyı bir güzel boyadı. İyi bak diyerek ara ara bana telkinde bulunuyordu.

Yazının Devamı

Neden Türkiye? Neden Türkler?

Dünyada olup bitene baktığımızda (Irak, Yemen, Suriye, Libya, Mısır, Azerbaycan, Kırım, Türk Cumhuriyetleri, Afrika ülkeleri.) Tüm bu ülkelerde sömürü düzeni hakim ve halkları sersefil. Bu insanların emeği ve canları üzerinden sefa süren sömürgeci vampir ülkeler bu gidişata dur diyecek tek ırkın Türk ırkı olduğunu ve o ırkı da uyandıracak tek ülkenin Türkiye olduğunu biliyorlar ve tüm oyunlarını içeriden dışarıdan ülkemiz üzerinde kurup uyanışı durdurmaya çalıştıkları aşıkârdır.

O yüzdendir ki, ahlaksız siyasetçinin biri onlar doğruyu da yapsa biz ona doğru demeyiz ve desteklemeyiz diyecek kadar pervasızlaşabiliyor. İçimize sahte hocalar, evliyalar ve hatta sahte milliyetçiler sokarak dini milliyetçiliği itibarsızlaştırıp insanları bu değerlerden uzaklaştırmaya çalışıyorlar. Taban tabana zıt kesimleri tek noktada birleştiriyor adına da demokrasi diyorlar. Oysa tek hedef var Türk Milletinin birliğini dirliğini bozarak kutuplara ayırıp, dünya hamiliğini yapacak bir millete engel olmaktan başka amaçları yok. Bu hedeflerine ulaşmak için dindarda, milliyetçi de, Atatürkçü de, ulusalcıda yani anlayacağınız her kılığa girerler.

Aklıselim düşünüp kendisine sunulanları araştıran ve doğruyu görüp duruşunu ona göre belirleyen vatanseverlere selam olsun.

Yazının Devamı

Kar senesi var senesi

Kulunun engellediğini rabbim vermekte. Onun içindir ki atalarımız kar senesi var senesi derlerdi.

Değerli dostlar 2 litre karın üzerinden vereceğiniz humik asit karla bütünleşerek toprağı tamamen kimyasal çöplüğünden temizlemek için çok büyük bir fırsattır. Aynı zamanda toprakta geçmiş senelerden var olan potasyumu çözerek tüm makro ve mikro elementeri bitki köküne kullanışlı hale getirecektir. Potasyum bitkilerde kök gelişmesini ve büyümesini olumlu şekilde etkilerken bitkilerde yatmayı önler, soğuğa dayanıklılığı artırır, erkencilik sağlar, azotun etkinliğini artırır, hastalık ve zararlılara karşı dayanıklılığı olumlu şekilde etkiler. Ülke geneline yağan kar rahmetini şükür secdesiyle karşılamak gerekir. Ülkemizde çiftçiyi bitirme tarımı sekteye uğratma ve kıtlık senaryoları yazan şerefsizlerin tüm hesapları alt üst olmuştur.

Kar, yeryüzü ve yeraltı su rezervlerinin en önemli kaynağıdır. Kar sayesinde barajlar dolar ve enerji olarak bize döner. Karda bulunan amonyak, karın erimesiyle birlikte toprakta kalır. Bu amonyak, azot bakterileri tarafından kalsiyum nitrat gibi azot tuzlarına çevrilerek bitkilerin azot ihtiyacını karşılar. Şundan emin olun gıram gübre atmadan sadece dönüme 2 litre leonardit menşeyli mikro elementi humik asiti kar üzerinden verdiğinizde ömrünüzde görmediğiniz yüksek verimi alacaksınız. Rabbim hiç kimsenin emeğini zayi etmez.

Yazının Devamı

Antalya, Mersin, Adana'da çiftçiye kurulan şeytani tuzak

Halci (komisyoncu) ve gizli ortağı ziraatçı, çiftçiye sonsuz destek adı altında kredi açıyor çiftçi hasatta ödeme anlaşmasıyla ziraatçıdan gübre ve ilaç alarak borçlanıyor. Halci çiftçinin mahsulünü alma sözü veriyor. Çiftçi aldığı ürünün fiyatını dahi sormuyor, yaz dostum yaz diyor. Ne toprak analizi nede aldığı ürünün ne işe yaradığından haberi yok. Ziraatçının pazarlama sorumlu mühendisi ne derse o alınıp toprağa veriliyor. Sonuç çiftçi borç batağında halci mahsul peşinde ziraatçının umurunda değil.

Olan tüm Türkiye’ye oluyor. Trilyonluk sera yatırımları üç beş şeytan yüzünden bataklığa sürükleniyor. Peki bu ülkenin Tarım Bakanlığı nerede? Denetleme rehberlik görevi kimde? Sorular hep cevapsız.

Bu gidişatı görüp sesiz kalan çoğunluk zannetmeyin ki bu işin ucu size dokunmaz. Bugün pahalıda olsa raflarda sebze meyve bulabiliyorsunuz. Emin olun seralarda gördüğüm manzara beni korkuttu. Topraklarımız can çekişiyor, çiftçi yorgun çaresiz. Her yeni gün önceki günü aratır olmuş.

Yazının Devamı

Hak yerini buldu Gazi dedem

Andırın Gökgedikli Ahmet Çavuş Kurtuluş Savaşı Gazisi (Ahmet Baltaş)

Hicri 1307 yılında eski adı Keşgahlı olan şimdiki adı Gökgedik olan köyde dünyaya köse Mehmedin ikinci oğlu olan Ahmet çavuş seferberlikte 14 yaşındayken askere alınmıştır.14 yıl askerlik yapış olan Ahmet çavuş Bağdat Basra Yemen Alansonya da görev yapmıştır Sakız Adasında 6 ay esir olmuştur.

Dedem olan Ahmet BALTAŞ namı değer Ahmet Çavuş. Çanakkale Dumlupınar Savaşlarında bulunan Ahmet Çavuş askerde buluğu çağına ermiştir. Bir gecede deneme amaçlı 8 defa alarm verilmiş olup sabaha karşı Gazi Mustafa Kemal Atatürk içtima yapmıştır. İçtimada bana ve aileme ne kadar küfür ettiniz diye soran gaziye haşa paşam demişlerdir ancak Gazi Mustafa Kemal Dumlupınar zaferini kazanın annem bacım sizlere helal olsun demiştir.

Yazının Devamı

Kontrol bende değildi

Elif'e Feyza;

Bir bayram telaşı, gurbetten sılaya gidecek olmanın heyecanı sarmıştı ruhumu. Akşam uzandım yatağıma sesiz sessiz gözlerimi diktim tavana. Telefonum çaldı yeğenim Elif'e Feyza arıyordu, “Dayı ne zaman geleceksin köye” diye sordu.

Bayram arifesinde yeğenim deyince ısrarlı bir şekilde “Ne olur dayı bir gün önce gel, sana sürprizim var ama mutlaka gel” diyerek benim programımı değiştirdi. Sabah namazı hazırlandık yola çıktık. Eşim ısrarla köye gelmek istemediğini kendisini Adana’da annesine bırakmamı istedi. İstemeyeni zorla götürecek halimiz yoktu.

Yazının Devamı

Pancar Ekici Kooperatifi (Torku) yöneticileri neyin peşinde?

Konya Pancar Ekicileri Kooperatifi Başkanı Recep Konuk ve mevcut yönetimi ne yapmaya çalışıyor neyin peşindeler?

Veremeyecekleri hesapları maskelemek için zaman mı kazanmaya çalışıyorlar?

Ertelemenin dayandırıldığı pandemi gerekçesinin hiç bir dayanağı yok. Aynı stadyumda üç gün önce Konyaspor Trabzonspor maçı yapıldı. Sporseverleri etkilemeyen pandeminin kooperatif üyelerini etkileyecek olması çok manidar değil mi?

Yazının Devamı

Defneyi tanısaydınız virüsten korkmazdınız?

Ben Şule Tüfenk. Korona virüsü çok ağır geçirdim kullandığım ilaçlar beni zehirledi tam her şeyden ümidimi kesmişken Abim Enver beye ulaşarak defneyi tavsiye etti. Defne buğusu yaptıktan 2 saat sonra sağlığıma kavuştum. Enver beye ne kadar teşekkür etsem az. Bu sırada 17 gün boyunca hastane doktorları benle çok iyi ilgilendi onlara da teşekkür ederim.

Ben Askeri personel Akif Gümbür. Pozitif olduğumu öğrendikten sonra 1. gün bel ağrısı üşüme titreme. 2. gün baş ağrısı tat ve koku gitti. 2. Gün defne yağını 2 fısfıs oral yollu kullandım. Hemen ardından kaynamış suyla karıştırıp buhar yoluyla ağız ve burundan aldım. Bu uygulamaya sabah ve aksam 3 gün boyunca devam ettim. Şu an sağlığım gayet yerinde. 3. gün sonunda koku tat yerine geldi. Ağrı öksürük kalmadı verilen kovid ilaçlarını asla kullanmadım. Sağolun

Ben Hamdi Çam. COVİD ile mücadele ettiğimiz şu günde defne yağı kullandığım an dan itibaren işyerimizde temas ettiğim herkes COVİD oldu ama ben negatif çıktım teşekkür ederim iyi ki varsınız.

Yazının Devamı

Dünyayı güzel yürekli cesur insanlar kurtaracak

Yaradılış fıtratı gereği insanoğlu güç ve hakimiyete eriştikçe dahası dahası dahası der. Arzuları ve talepleri onu sonsuz güce talip olmaya ve hakimiyet duygusuyla son perde ilahlık iddiasına kadar götürür ve bu tarihte defeatle tekrarlanmıştır.

Dünyadan firevun, Nemrut gibi gaddar kibirli ve küstah insanlar gelmiş geçmiştir. Her hadsizin karşısına mutlaka bir Musa bir İbrahim çıkmıştır. Sanmayın ki dünya kötülerin dünyası. Dünyayı yaşanmaz kılanlara inat cesur yürekli güzel insanlarda var elbet.

Çağımıza baktığımızda haddi aşan ve insanlığı bir kez daha ipotek altına almak isteyen deccal tarifine uyan küreselciler diye adlandırılan kandan beslenip korku yayarak ve çıkar ortaklarıyla birlikte insanlın üzerine kabus gibi çökmüş sözde kurtarıcı kılıklı şeytanlarla karşı karşıya insanoğlu.

Yazının Devamı

Ben ne yapmalıyım?

Bilim Nedir? İnsanlığa faydalı olan bilgilerin sistemli bir şekilde araştırılması ve incelenmesi olduğuna göre bizim yaptığımız ne?

Geçmişten günümüze kullanıla gelen bitkileri doğal mecralardan toplatıp enstitü laboratuvarlarında içerisindeki etken maddeleri ve oranlarını tespit ederek bu etken maddeleri kuralına uygun şekilde bitkiden ayrıştırıp insan bünyesinin ihtiyacına göre dozajlarda bünyeyi güçlendirme ve koruma mantığıyla doğru kullanıma hazır hale getirmekteyiz.

Örnek bir çalışma: Defne ülkemizde 4 bölgede yetişmekte olup yaptığımız analiz çalışmaları neticesinde etken madde kalitesi bakımından Adana Karaisalı, Mersin Erdemli ve Silifke, Kahramanmaraş Andırın ve Hatay Samandağ defneleri çok kaliteli ve zengin etken madde içerdiğini tespit ettik bununla yetindik mi hayır.

Yazının Devamı

Çiftçimizle el ele

Bilindiği üzere son zamanlarda artan kuraklık ve yüksek sıcaklık tarımsal üretim üzerinde negatif bir etki bırakmıştır. Bu negatif etkiyi en çok hisseden bilinçli tarım yapmayan çiftçilerimiz. Peki nedir bu bilinçli tarım; Basitçe arazinizi, toprağınızı iyi tanımak ve o ölçüde hareket etmektir. Toprağınızı iyi tanımak için arazinize iştirak edip toprak analizine göndermek üzere toprak örneği almanız gerekmektedir.

Bu işlemden sonra çıkan analiz raporunda toprağınızda ortalama olarak ne eksik ne fazla görmüş olacağız. Analizini yaptığımız arazide yetiştireceğimiz çeşidi de belirledikten sonra o çeşide göre eksik olan besin elementlerinin uygun dozlarını belirleyip artık yetiştiriciliğimize başlayabiliriz. E peki bu uygulama bize ne kazandıracak?

Toprağımızın bünyesinde bir düzen ortamı vardır. Bitki ile toprak arasında bir alışveriş söz konusudur. Bu düzen bilinçli davrandığımız süre içerisinde bozulmaz, bitkilerimiz toprak ile sağlıklı alışverişine devam eder ama; Bu ama kısmına dikkat edelim çünkü izlenimlerim ve deneyimlerime dayanarak söylüyorum çoğu çiftçimiz maalesef bu amadan sonraki kısma giriyor; ama siz toprağınızı tanımadan uygun dozlara uymadan ezbere şekilde gübre ve zirai ilaç verip tarım yapmaya kalkarsanız az önce bahsettiğimiz o topraktaki düzen bozulmaya başlar veriminiz düşer meyve kaliteniz düşer ve maalesef bu senede yaşadığımız kuraklık gibi negatif bir durum olduğu zaman sizin toprağınızdaki düzen bozulduğu için en büyük negatifliği de siz yaşarsınız. Ancak ne kadar bilinçli tarım yapsak uygun dozda gübrede veriyor olsak verdiğimiz gübreler toprak bünyesindeki tuzluluğu ve Ph seviyelerini yine de zamanla arttırıyor topraktaki düzen dediğimiz kavram bozuluyor. Tabiki bu düzen bilinçsiz şekilde yapılan tarımda çok daha hızlı bozuluyor farkı iyi anlamak lazım. Peki bunu nasıl düzelteceğiz? Benim gözümde dünyaya verilmiş nimet olarak tasvir ettiğim ‘Leonardit’ ve Hümik Asit’ ile düzelteceğiz.

Yazının Devamı

Hukukçu başkan adalet nedir?

Hukukçu Başkandan adaletsiz ve kolay çözüm. Ev sahipleriyle kiracılar arasında geçmişten günümüze fatura ödemeleri sorun olmakta ve ev sahipleri bu konudan muzdarip olmakta idiler yeni uygulama ile kiracı faturalarını kendi üzerine yaptırmak suretiyle bu sorunu çözüldü bilirken Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş beyin sorumluluğunda olan ASKİ den ilginç bir uygulama yine başa mı döndük dedirtti.

Evden çıkan kiracı 6 aylık su faturasını ödemedi ev sahibi faturalar kiracı üzerine olduğu için rahat davrandı fakat 3 ay sonra ev sahibi kendi hesabına gelen ödeme emriyle şok oldu ve ASKİ yönetimini arayarak konuyu aktardığında verilen cevap; Biz kiracıyla uğraşamayız ev sahibi en kolay ulaşabildiğimiz adres ve tahsilat yapabileceğimiz yöntem ondan dolayı kiracınızla siz uğraşın bizi bağlamaz cevabını aldı.

Şimdi soruyorum madem ben uğraşacaktım neden kişiye özel abonmalık var? Abone yaparken güvence bedelinin amacı ne? 2 fatura geçen abonenin suyunu niye kesmeyip 6 ay su faturasını biriktirip ev sahibine yansıttınız? Bu haksız uygulama hukuka uygun mu?

Yazının Devamı

Sen sen ol!

Hangi kadın kocasını tanıyor?

Kocanızın dışarda ne kadar azarlandığını biliyor musunuz?

Peki ne kadar hakaret yediğini biliyor muydunuz?

Yazının Devamı

Keçileri kaçırdık! Ormanlar peşinden gitti

Kemirgen ve selülozu yüksek bitkileri tercih eden keçiler makiliklerde bir tarafta dipte biriken otları temizlerken diğer taraftan ağaçları üst dallarını 1.5-2 m kadar tırmanarak besinlerini sağlarken doğal olarak ağaçları budayarak yangından korur.

Keçi çobanları ise ormanların gönüllü bekçileridir. Dağdan doğal beslenen keçiler aynı zamanda yem maliyeti düşük olduğu için et, süt ve süt ürünlerinde fiyatları dengelemede büyük katkı sağlayacağı kesindir. Bilerek ya da bilmeyerek keçilerin ormana zarar verdiği tezini ortaya atarak ormanın gerçek sahiplerine ormanı yasakladılar bu süreçte orman köylüsü Çocuklarını farklı sektörlere yönlendiler.

Sonrasında anlaşıldı ki keçiler ormanın olmazsa olmazları. Ormanlar yeniden keçilere açıldı. Gel gör ki ne çoban kaldı nede keçiler. Son yıllarda peş peşe yangılar ciğerlerimizi yakarken siz ormanlardan keçileri kaçırdınız bizde kafalardan. Not; İşi ehline vermediğinizde kıyameti bekleyin cümlesinin tam karşılığı bu olsa gerek. Kalın sağlıcakla…

Yazının Devamı

Sizi gidi aşısızlar sizi

%100’ümüz aşı olsak covid-19 bitecek mi?

Aşısızların pandemisi diyerek aşı olmayan ve sorgulayan kesimi pandeminin suçlusu ilan ederek yaptıkları hataları kamufle etmeye çalışanlara soruyorum. Varsayalım siz haklısınız aşı olmayanlar virüsü tetikliyor aşı olanlara neden bulaşıyor?

Bu işin tek çözümü aşımı? Neden doğa eczanesine kulaklarınızı tıkadınız? Yurtdışında imkan bulan bilim insanlarımız ülkemizde neden dikkate almıyorsunuz? Aşıya üretici firma dahi garanti vermezken ülke insanımızı neden kobay yapmaya bu kadar isteklisiniz? Ülke genelinde aşı olanlarla ilgili yan etki sonuç verilerini neden paylaşmıyorsunuz?

Yazının Devamı

Bayramı bayram gibi yaşayın

Pandemili bayram !!!

Küresel vampirler paramızı çaldı doymadı. Sağlığımızı aldı olmadı. Şimdi tüm insanlığımızı gasp etmek için dünyaya verdiler virüs korkusunu. Kapattılar evlerimize sarılmayın, yaklaşmayın, görüşmeyin. Ana Babanızı unutun yani bizi biz yapan ne varsa yasak. Öncesinde aşı bulmanın zor ve uzun zaman alacağı haberleri pompalandı. Bir gün bir sihirli değnek değdi aşı bulduk dediler.

Aşı mecbur değil ama aşı kartın olmazsa hiçbir yere almayız deyip mecbur kıldılar. 3 bayram hapsettiler ve şimdi 9 gün tatil hadi serbestsiniz dediler. Anlayamadığım virüs istirahata mı çekildi? Değerli dostlar Anadolu doğası dağları doğal eczanedir. Defne ülkemizde yetişen ve bu tarz virüslere karşı mükemmel bir şifa kaynağıdır. Gittiğiniz yerlerde mutlaka defne ağacına rastlarsınız. Bir poşet toplayın herhangi bir halsizlik hissettiğinizde bir avuç defne yaprağını kaynatın buğusuna yatın emin olun hiç bir virüs türü yamacınıza yaklaşamaz. Yani anlayacağınız bayramı bayram gibi yaşayın. Sağlıklı mutlu nice bayramlara.

Yazının Devamı

Milli haykırış

Ne zaman milli kelimesinin hakkını vereceğiz?

Milli değer, milli dil, milli eğitim, milli ekonomi, millî gelir, milli güvenlik, milli hüviyet, milli iktisat, milli irade, millî kimlik, millî marş, milli Misak, milli mücadele, milli müdafaa, milli savunma, milli takım, milli varlık.

Görüldüğü gibi birçok cümle başında milli var peki millilik ne? Nasıl olmalı? Kurtuluş savaşı sonrası Gazi Mustafa Kemal Atatürk iş adamlarını toplar yatırım için teşvik verilecek bakar ki gelen iş adamlarının arasında tek Türk yok. Toplantıyı iptal ederek biz bu ülkeyi sizin için kurtarmadık der Kurtuluş Savaşında ülke menfaatine katkısı olmayanların ülkeyi terk etmesini ister sonrasında yapılan teşvik paketinde ilk Türk yatırımcılar ülke genelinde ekonomide yerlerini almışlardır.

Yazının Devamı

Arıcıyı dinle arıya kulak ver

Bu gün arı ürünlerinden BALI 'ı anlatacağım. 1 kilo bal üretebilmek için takriben 2650 işçi arı 150 bin km yol gidecek, 9.600.000 (dokuz milyon altıyüz bin çiçeklere konacak, özünü alacak, çiçekleri başka çiçeklere taşıyacak çiçeklerin aşılanma döllenmesi görevini yapacak).

Midesine aldığı çiçek özsuyunu kovana taşıyacak daha önceden hazırlamış olduğu altıgen bal depolama yerlerine boşaltacak, işi bitti mi hayır, taşıdığı nektarı 100/70 kısmı sudan oluşur, arındırmak için binlerce arı ağızlarına alıp başka gözlere defalarca boşaltacaklar sabahlara kadar kanat çırparak nektarin içindeki su oranını100/15’lere indirecekler ki bal oluşsun.

Şimdi söyleyin haysiyetiyle bal üretilen balın geçtiği merhaleler böyle, iken mısır şurubundan bal yapıp 5’i 100+2 adet hediye diyen ahlaksızlardan ürün almak ne kadar ahlaki? Bu arıya ve arıcıya ihanet değil mi?

Yazının Devamı

Kuraklık artarken Konya çöküyor

Kuraklı ve yeraltı suları sorunu Konya’yı obruk şehri yapmadan Dr. Alişan Taşpınar’a kulak vermeli. Alişan Taşpınar 1966 Konya Cihanbeyli doğumlu. Köy okullarında ilköğretimini tamamladı. İlçe okullarında orta öğretimini tamamladı. Konya da lise eğitimini tamamladıktan sonra Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 1993 Yılında top doktoru olarak mezun oldu.

Alişan Taşpınar, Konya’nın saygın iş adamlarından biridir. Nakliyecilik, akaryakıt istasyonculuğu, kozmetik cilt bakım ürünleri üreticiliği, iç dış ticaret ve Tamamlayıcı Tıp alanındaki çalışmaları ile hem Konyamızın hem de ülkemizin yetiştirdiği başarılı iş adamlarından biridir. Ancak en önemli ve asıl mesleğini en sona bıraktım.

Çünkü o mesleği baba mesleği olan çiftçiliktir. Alişan Taşpınar tüm merdivenleri çıkarken hiç bir zaman çiftçiliği terk etmemiştir. Aksine ana mesleği her zaman çiftçilik olmuştur ve diğer sektörlerden gelirleri ile de hep tarıma yatırım yapmıştır. Alişan Taşpınar için her zaman ana meslek çiftçilik olmuştur. Üretimde maliyeti düşürmek ve verimliliği artırmak için birçok Ar-Ge çalışmaları yapmıştır. Yıllardır Toprak düzenleyiciler üzerine çalışmaları vardır. Kendi özel arazilerini tabiri caizse laboratuvar gibi kullanarak Konya Ovasının geleceği için akıl yoran akil insanlarımızdan birisidir.

Yazının Devamı

Tarım bakanlığına açık mektup

Türkiye topraklarının % 80'i Gübrelerin yanlış kullanımından dolayı çoraklaşmış ph değeri 7.20 ila 8.70 aralığında işlemez hale gelmiştir. Özellikle yumrulu bitkilerin ekildiği bölgelerde (Niğde Nevşehir, Ankara polatlı) Sulamanın bilinçsiz yapıldığı (Şanlıurfa, Mardin, Diyarbakır) yanlış bitki ekiminin yapıldığı (Konya) toprak analizi yapılmadan seracılık yapılan (Mersin, Antalya) Fıdık üretiminde gerekli mineralleri uygulamayan (Ordu, Giresun, Sakarya, Samsun) Üzüm, incir, Zeytin geliştirmeyi NPK sanan (Manisa, İzmir, Aydın) genel olarak Türkiye’min güzel toprakları sadece küçük dokunuşlarla kendine getirilip Çiftcilerimizin kârlı üretime geçirmek mümkün.

Yapılması gereken Kahramanmaraş Elbistan'daki Hidroelektirik santralinin kapatılıp buradaki leonarditin Mikro elementli Humik asit yapılarak sulama kanallarından Tüm ülke topraklarına verilmesi kanalın olmadığı bölgelerde çiftçimize ücretsiz dağıtılarak topraklarına uygulamaları sağlanması gerekmektedir. Bu uygulama yapılırsa ne olur?

Topraklarımızdaki yıllarca verilen gübre birikitleri çözülür bitkiler tarafından rahat alınabilir hale gelir ve toprağın ph düşerek gerçek formatına döner. Ülke geleceğimizin tarımda olduğunu düşünürsek bu söylediklerimin uygulanabilir olduğunu göreceksiniz. Saygılarımla kalın sağlıcakla…

Yazının Devamı

Ülkem insanına yazık etmeyin!

Dünyada koronavirüsü önleyecek aşı söz konusu değil, aşılar insanoğlunun başına büyük belalar açabileceğine inanıyor ve bu konunu detaylı araştırılması gerektiğini düşünüyorum . Degerli dostlar benim niyetim sansasyon çıkartmak değil, ülke insanıma gelecek zararın önlenmesini sağlamaktır.

Dünyanın en büyük doğal eczanesine sahip ülkemde fitoterapinin bilim dışına itilerek şarlatanlara malzeme olmasına fırsat vermek, bu ülkeye yapılmış en büyük ihanet değil midir? Dünyada üretilen şifalı bitki ilaçlarının % 70 hammaddesi Türkiye’den gidiyor oluşu bu söylediklerimi kanıtlamaya yetmez mi? Bu virüsün tedavisinde defnenin başarılı etkilerini gördüm dünya defnesini % 85 Türkiye'de olduğu gerçeğini düşünürsek bu konu araştırılmaya değmez mi? Ben aşı olmuyorum sevdiklerime de önermiyorum diyeceğim bu kadar.

Nobel Tıp Ödülü'nü 2008'de alan Fransız doktor Luc Montagnier, "Pourquoi docteur" internet sitesine verdiği demeçte, yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) Vuhan'da hayvan pazarından ortaya çıktığına inanmadığını belirtti.

Yazının Devamı