Uzmanlar uyarıyor: Günlük tüketilen şeker, “bağımlılık” kapısını aralıyor!
Günlük hayatımızda hemen her üründe yer alan şekerin, uzun vadede bağımlılık yapabileceği uzmanlar tarafından sıkça vurgulanıyor. Özellikle çok uluslu gıda şirketlerinin çocukları hedef alan agresif pazarlama yöntemleri, bu riski daha da büyütüyor.
Tatlı ihtiyacını karşılamak, kendini mutlu hissetmek gibi “masum” sebeplerle sıkça tüketilen şekerli gıdalar, beden sağlığını ve beyin fonksiyonlarını olumsuz etkiliyor. Araştırmalar, aşırı şeker tüketiminin sadece obezite, diyabet (şeker) ve kalp-damar hastalıkları gibi fizyolojik sorunlara yol açmakla kalmayıp, kan şekeri seviyelerindeki ani değişikliklerle bilişsel performansı da düşürdüğünü ortaya koyuyor.
İŞLENMİŞ GIDALARDA YÜKSEK ŞEKER RİSKİ!
İşlenmiş gıdalardaki yüksek şeker oranı, beyin ödül mekanizmasını uyararak dopamin salgısını tetikliyor ve tıpkı madde bağımlılığında olduğu gibi sürekli tüketim isteği yaratıyor. ABD’li uzmanlar, çocuk ve gençlerin bu tuzağa en savunmasız grup olduğunu belirtiyor ve pazarlama stratejilerinde özellikle bu yaş grubunun hedef alınmasının endişe verici olduğunu ifade ediyor.
Çocuklarda şeker bağımlılığın gittikçe arttığını belirten uzmanlar, “İnsanların tatlıya doğal bir eğilimi var ancak günümüzde aşırı işlenmiş, şeker ve doymuş yağla dolu gıdalar, bağımlılık etkisi yaratıyor. Çocukların tat alma alışkanlıkları 0-3 yaş arasında şekilleniyor. Bu dönemde aşırı şeker tüketimi ileriki yaşlarda tatlı tercihlerini artırıyor.” diyor.
Şekerin beyin üzerindeki etkilerini sigara ve diğer bağımlılık yapan maddelerle karşılaştıran uzmanlar, “Çocuklar bu bağımlılığa karşı en kırılgan grup. Gıda endüstrisinin yoğun pazarlama stratejileri, çocukların sağlığını riske atıyor.” uyarısında bulunuyor.
Uzmanlar, işlenmiş gıdaların sağlıksız olmasının yanında doğal ve besleyici gıdaların tüketimini azaltması nedeniyle ciddi sağlık tehditleri oluşturduğunu belirtiyor. Uzmanlar, pazarlamada yapay zekanın kullanımıyla daha da yaygınlaşan dijital reklamların, çocuklar üzerindeki etkisini “devasa” olarak nitelendiriyor.
Uzmanlar, bireysel farkındalığın önemli olduğunu ancak şeker bağımlılığı gibi sorunların ancak toplumsal ve yasal düzenlemelerle önüne geçilebileceğinin altını çiziyor.
