Türkiye’de sessiz kriz: Antidepresan kullanım oranları açıklandı

İstinye Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ebru Şalcıoğlu, Türkiye’de antidepresan kullanımının son 10 yılda neredeyse iki kat arttığını açıkladı. Türkiye’de her 100 kişiden 6’sının antidepresan kullandığını belirten Prof. Dr. Şalcıoğlu, “Antidepresan kullanımındaki bu artış, toplumun kolektif olarak yaşadığı ruhsal zorlukları yansıtıyor” ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Şalcıoğlu, reçetelerin yaklaşık yüzde 70’inin kadınlara yazıldığını vurgulayarak, “Antidepresan kullanan her 10 kişiden 7’si kadın” bilgisini paylaştı. Şalcıoğlu, 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü’nde Türkiye’nin ruh sağlığına dair çarpıcı verileri değerlendirerek, toplumun özellikle kadınlar üzerinde yoğunlaşan ruhsal baskılara karşı daha fazla farkındalık geliştirmesi gerektiğine dikkat çekti.

Prof. Dr. Ebru Şalcıoğlu, 2010’ların başında her 100 kişiden yaklaşık 3’ünün düzenli olarak antidepresan kullandığını, günümüzde ise bu sayının 6’ya yaklaştığını açıkladı. Prof. Dr. Şalcıoğlu, özellikle pandemi sürecinin bu artışı hızlandırdığını belirterek, “2020 sonrası sadece iki yıl içinde piyasaya sunulan antidepresan miktarında yaklaşık 10 milyon kutuluk bir artış yaşandı. Bu veriler, toplumdaki ruh sağlığı sorunlarının yanı sıra sosyal koşullar ve sağlık hizmetlerine erişimdeki eşitsizlikleri de gözler önüne seriyor” dedi.

Prof. Dr. Ebru Şalcıoğlu, antidepresan kullanımındaki cinsiyet farkına dikkat çekerek, “Reçetelerin yaklaşık yüzde 70’i kadınlara yazılıyor. Yani antidepresan kullanan her 10 kişiden 7’si kadın. Bu durum, kadınların erkeklere göre daha fazla ruh sağlığı sorunu yaşamasından mı yoksa tedavi aramaya daha açık olmalarından mı kaynaklanıyor, hâlâ tartışmalı bir konu” dedi.

Yaş gruplarına ilişkin değerlendirmede bulunan Şalcıoğlu, 35 yaş üstü bireylerin kullanımda öne çıktığını, özellikle 36-50 yaş aralığında antidepresan kullanımının yaygın olduğunu belirtti. Öte yandan gençler arasında da son yıllarda belirgin bir artış gözlemlendiğini ifade eden Şalcıoğlu, “Bu durum, gençlerin giderek daha fazla ruh sağlığı riskiyle karşı karşıya olduğunu gösteriyor” uyarısında bulundu.