Ruh sağlığı krizde: Felaketler her 5 kişiden 1’ini etkiliyor!
Doğal afetler, savaşlar ve ekonomik krizler sadece fiziksel değil, ruhsal sağlığımızı da tehdit ediyor. Araştırmalar, her 5 kişiden 1’inin bu tür krizlerde psikolojik sorun yaşadığını ortaya koyuyor. Peki, felaket anlarında ruhsal destek ne kadar kritik? Cevabı haberimizde...
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Uygulama ve Araştırma Hastanesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı’ndan Doç. Dr. Yavuz Yılmaz, doğal afetler, savaşlar, ekonomik krizler ve halk sağlığı acil durumlarının sadece fiziksel değil, aynı zamanda ciddi psikolojik etkiler yarattığını açıkladı.
FELAKET VE ACİL DURUMLARDA ERİŞİM HAYATİ ÖNEMDE
Doç. Dr. Yılmaz, yapılan araştırmaların bu tür krizler sırasında her 5 kişiden 1’inin ruhsal sağlık sorunu yaşadığını ortaya koyduğunu belirterek, “Felaket ve acil durumlarda bireylerin ruh sağlığı hizmetlerine erişimi sağlamak, sadece önemli değil; aynı zamanda yaşam kurtarıcı bir müdahaledir” dedi.
10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü vesilesiyle açıklamalarda bulunan Yılmaz, ruh sağlığının hem bireysel hem de toplumsal iyilik halinin temel bir bileşeni olduğunu vurguladı. Yılmaz, Dünya Ruh Sağlığı Federasyonu (WFMH) tarafından 2025 yılı için belirlenen temanın “Hizmetlere Erişim – Felaket ve Acil Durumlarda Ruh Sağlığı” olduğunu hatırlattı. Bu temanın, afetler, çatışmalar, salgınlar ve diğer insani krizler karşısında ruh sağlığı hizmetlerine erişimin önemine dikkat çektiğini kaydetti.
TOPLUMUN DAYANIKLILIĞI İÇİN RUHSAL DESTEK
Ruhsal destek hizmetlerinin bireylerin duygusal dayanıklılığını güçlendirdiğini ve toplumların kriz sonrası yeniden yapılanma sürecine katkı sağladığını kaydeden Yılmaz, özellikle savunmasız grupların ihtiyaç duydukları desteğe ulaşabilmesi için sağlık, sosyal hizmet kurumları, eğitim alanları ve toplum örgütlerinin iş birliği yapması gerektiğini belirtti.
Yavuz Yılmaz, “Kanıta dayalı ve toplum temelli ruh sağlığı hizmetlerine yatırım yapmak, kriz anlarında etkili destek sunmanın yanı sıra uzun vadeli iyileşmeyi ve toplumsal dayanıklılığı da güçlendirecektir. Bu özel günde, hep birlikte ruh sağlığının herkes için değerli, korunan ve erişilebilir olduğu bir dünya için farkındalığımızı artırmalı, dayanışma ve empatiyi temel alan bir yaklaşımı benimsemeliyiz. Ruh sağlığı, insan onurunun ve toplumsal iyileşmenin vazgeçilmez bir unsurudur” diye konuştu.
