Kimya Mühendisler Odasından uyarı! “Çevresel sürdürülebilirlik mi, tehlike mi?
Kimya Mühendisler Odası Başkanı İbrahim Akyürek, geri dönüştürülmüş plastiklerin gıda ambalajında kullanılmasına ilişkin yönetmelik taslağının çevresel faydalarının yanı sıra ciddi mikrobiyolojik ve kimyasal riskler barındırdığını söyleyerek, taslağın yeniden düzenlenmesi gerektiğini belirtti.
Gıda, Kimya ve Ziraat Mühendisleri Odası, “Geri Dönüştürülmüş Plastiklerin Gıda ile Temas Eden Madde ve Malzemelerde Kullanımına Dair Yönetmelik” konusu hakkında bir değerlendirmede bulundu. Odalar adına Yeni Ankara’ya özel açıklamalarda bulunan Kimya Mühendisler Odası Başkanı İbrahim Akyürek, bu taslağın çevresel sürdürülebilirlik hedeflerine katkı sağlama potansiyeline sahip olduğunu ancak beraberinde ciddi sağlık risklerini getirdiğini söyledi.
“SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK Mİ, TEHLİKE Mİ?”

Başkan İbrahim Akyürek, söz konusu düzenlemenin çevresel sürdürülebilirlik açısından olumlu bir adım olabileceğini belirterek, “Geri dönüştürülmüş plastiklerin gıda ile temas eden madde ve malzemelerde kullanımına izin veren bu yönetmelik taslağı, çevresel sürdürülebilirlik hedeflerine katkı sağlama potansiyeline sahip olsa da, gıda güvenliği açısından ciddi riskler barındırmaktadır. Kimyasal ve mikrobiyolojik kirlenme, denetim eksiklikleri, teknolojik altyapı yetersizlikleri ve tüketici güvenine yönelik tehditler önemli başlıklar olarak karşımıza çıkıyor. Geri dönüştürülmüş plastiklerin üretiminde kullanılan tüketim sonrası atıkların uygun şekilde sterilize edilmemesi mikrobiyolojik kontaminasyon kaynağı olabilir.” ifadelerine yer verdi.
“STERİLİZASYON YETERSİZ KALABİLİR"
Özellikle mikrobiyolojik kontaminasyon riskine dikkat çeken Akyürek, şunları kaydetti:
“Plastik atıklar, toplama ve ayrıştırma süreçlerinde çevresel faktörlere (nem, organik kalıntılar) maruz kalarak bakteri, küf veya maya gibi mikroorganizmalarla kirlenebilir. Taslak, dekontaminasyon süreçlerini düzenlese de, mikrobiyolojik temizlik için gerekli yüksek sıcaklık veya kimyasal sterilizasyon süreçlerinin Türkiye’deki geri dönüşüm tesislerinde yaygın olarak uygulanıp uygulanamayacağı bir soru işareti. Yetersiz sterilizasyon, gıda ile temas eden plastiklerde mikrobiyolojik risklerin gıda zincirine geçişine yol açabilir.”
“GERİ DÖNÜŞTÜRÜLMÜŞ PLASTİKLERDE ÇİFTE TEHDİT”

Tüketim sonrası plastik atıkların sadece ambalaj atıklarından değil, deterjan şişeleri ve kimyasal kaplar gibi gıda dışı kaynaklardan da geldiğine işaret eden, Akyürek, “Tüketim sonrası plastik atıklar, gıda dışı kaynaklardan (deterjan şişeleri, kimyasal kaplar vb) gelebilir ve ftalatlar, bisfenol A veya ağır metaller gibi zararlı kimyasallar içerebilir. Mikrobiyolojik risklerle birleştiğinde, bu kimyasalların mikroorganizmalarla etkileşime girerek biyofilm oluşumu gibi ek riskler yaratma ihtimali de vardır. Türkiye’deki geri dönüşüm altyapısının bu karmaşık riskleri yönetme kapasitesi tartışmalıdır. Türkiye’de atık toplama ve ayrıştırma sistemleri, mikrobiyolojik ve kimyasal kirlenmeyi önleyecek düzeyde gelişmemiştir. Gıda dışı plastiklerin gıda ile temas eden plastiklerle karıştırılması hem kimyasal hem de mikrobiyolojik kontaminasyonu artırabilir.” şeklinde konuştu.
“GERİ DÖNÜŞÜMDE TEKNOLOJİ AÇIĞI GIDA GÜVENLİĞİNİ TEHDİT EDİYOR”
Teoride öngörülen izlenebilirlik ve güvenlik mekanizmalarının, pratikte denetim kapasitesine bağlı olarak etkili olabileceğini söyleyen Akyürek, sözlerini şu şekilde devam ettirdi:
“Taslakta izlenebilirlik mekanizmaları öngörülse de, bu sistemlerin sahadaki etkinliği denetim kapasitesine bağlıdır. Mikrobiyolojik risklerin kontrolü, düzenli numune alma, laboratuvar testleri ve tesis denetimlerini gerektirir. Mikrobiyolojik kontaminasyonu önlemek için geri dönüşüm süreçlerinde yüksek sıcaklık, UV sterilizasyonu veya kimyasal temizleme gibi yöntemler gereklidir. Ancak, Türkiye’deki geri dönüşüm tesislerinin çoğu, bu tür ileri teknolojilere sahipliği tartışma konusudur. Yetersiz dekontaminasyon, mikroorganizmaların gıda ile temas eden plastiklere geçiş riskini artırır.”
“TÜKETİCİ SAĞLIĞI TEHLİKEYE GİREBİLİR"

Ankaralıların plastik ambalajların çevre ve sağlık üzerindeki etkileri konusuna da değinen Akyürek, “Geri dönüştürülmüş plastiklerin mikrobiyolojik veya kimyasal kontaminasyon riski taşıdığına dair endişeler, tüketiciler arasında güven kaybına yol açabilir. Türkiye’de gıda güvenliği zaten hassas bir konu iken, bu tür bir düzenleme yeterli bilgilendirme olmadan uygulanırsa, tüketiciler bu ürünleri riskli olarak algılayabilir. Mikrobiyolojik kontaminasyon, gıda kaynaklı hastalıklara yol açabilir. Uzun vadeli kimyasal – mikrobiyolojik etkileşimlerin sağlık üzerindeki etkileri ise henüz tam olarak bilinmemektedir. Taslak, bu riskleri azaltmak için standartlar getirse de, uygulama eksiklikleri durumunda halk sağlığı tehlikeye girebilir.” diye aktardı.
“YENİ YÖNETMELİK TÜRKİYE’Yİ ATIK ÜLKESİNE DÖNÜŞTÜREBİLİR”
Tasarının mevcut haliyle ciddi riskler barındırdığını savunan Akyürek, “Mikrobiyolojik standartlara uygun olmayan geri dönüştürülmüş plastikler, Türkiye’nin gıda ile temas eden malzeme ihracatını olumsuz etkileyebilir. Ayrıca, bu yönetmelikle Avrupa ülkelerinden daha fazla atık ve çöp ülkemize gelecektir. Bu da ülkemizde yaşanan çevre sorunlarını artıracaktır. Geri dönüştürülmüş plastiklerin çeşitli sektörlerde ambalaj olarak kullanımı, çevresel sürdürülebilirlik açısından önemli bir adım olsa da, gıda ile temas eden madde ve malzemelerde kullanımı, mikrobiyolojik ve kimyasal riskler nedeniyle ciddi gıda güvenliği endişeleri taşımaktadır. Yetersiz atık yönetimi, teknolojik altyapı eksiklikleri, denetim kapasitesindeki sınırlamalar ve biyofilm gibi spesifik mikrobiyolojik riskler, taslağın uygulanmasında önemli engeller oluşturabilir.” ifadelerini kullandı.
Bu risklerin önüne geçmek için sıkı denetim, ileri teknolojik yatırımlar ve şeffaf iletişimin şart olduğunu dile getiren Akyürek, "Aksi takdirde, gıda güvenliği ve halk sağlığı ciddi şekilde tehlikeye girebilir. Geri dönüştürülmüş plastiklerin gıdalarda birincil ambalaj olarak kullanımı tüketiciler nezdinde zaten düşük olan gıda endüstrisine duyulan güveni iyice azaltacaktır. Bu da gıda sektörünü hem yurt içinde hem de yurt dışında olumsuz etkileyecektir.” dedi.
“TASLAK YENİDEN DÜZENLENMELİ”
Akyürek, “Gıda, Kimya ve Ziraat Mühendisleri Odaları olarak ülkemizin sürdürülebilir çevre ve enerji konularında bilimsel çalışmalara destek veriyoruz. Tüm bu endişelerden ötürü, geri dönüştürülmüş plastikler gıdalarda birincil ambalaj olarak kullanılmamalı, Geri Dönüştürülmüş Plastiklerin Gıda ile Temas Eden Madde ve Malzemelerde Kullanımına Dair Yönetmelik Taslağı endişelerimizi giderecek şekilde yeniden düzenlenmelidir.” şeklinde konuştu.