Kadınlar depresyona erkeklerden daha yatkın! İşte nedenleri
Kadınlar, biyolojik ve toplumsal etkenler nedeniyle depresyona erkeklerden daha yatkın. Erkeklerde farklı belirtiler nedeniyle sorun daha az fark ediliyor; uzmanlar erken farkındalık ve destek çağrısı yapıyor.
Depresyon, dünya genelinde yaygın görülen bir ruhsal sağlık sorunu olarak öne çıkıyor. Araştırmalar, kadınların erkeklere kıyasla depresyona girme riskinin yaklaşık iki kat fazla olduğunu gösteriyor. Türkiye’de yapılan bir çalışmaya göre, kadınların %13,2’si son bir yıl içinde depresyon yaşarken, erkeklerde bu oran %6,1 seviyesinde.
HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER DEPRESYONU TETİKLİYOR
Uzmanlar, kadınların biyolojik yapısının depresyona yatkınlığını artırdığını belirtiyor. Adet döngüsü, gebelik ve menopoz dönemlerinde yaşanan hormonal değişiklikler, ruhsal sağlığı doğrudan etkileyebiliyor. Ayrıca, kadınların beyinlerinde duygusal işleme ile ilgili bölgelerin daha aktif olması, duygusal yoğunluğu artırarak depresyon gelişimine katkı sağlıyor.
TOPLUMSAL ROLLER VE STRES
Kadınlar, evlilik, çocuk bakımı ve iş yaşamındaki sorumluluklar nedeniyle erkeklere göre daha fazla stresli yaşam olayına maruz kalabiliyor. Duygularını daha açık ifade etme eğilimi, depresyon belirtilerinin kadınlarda daha belirgin olmasına yol açıyor. Uzmanlar, toplumsal ve aile içi baskıların da ruhsal sağlığı olumsuz etkilediğine dikkat çekiyor.
ERKEKLERDE FARKLI BELİRTİLER
Erkeklerde depresyon, kadınlara göre farklı belirtilerle kendini gösteriyor. Öfke, sinirlilik, aşırı çalışma, alkol veya madde kullanımı, erkeklerde depresyonun göstergesi olabiliyor. Bu durum, erkeklerde depresyonun daha az tanınmasına ve tedavi edilmemesine yol açıyor.
ERKEN FARKINDALIK KRİTİK
Uzmanlar, hem kadınların hem de erkeklerin ruh sağlığında erken farkındalığın önemine vurgu yapıyor. Aileler, çocuk ve gençlerin ruh sağlığını desteklemeli, stres ve duygusal baskıların etkilerini gözlemlemeli ve gerekirse profesyonel destek almalı.