Borderline Kişilik Bozukluğu nedir? Belirtileri, davranışları ve Bipolar ile farkları
Borderline kişilik bozukluğu, yoğun duygusal dalgalanmalar, terk edilme korkusu ve istikrarsız ilişkilerle kendini gösteren ciddi bir ruhsal rahatsızlıktır. Bipolar bozuklukla sıkça karıştırılan borderline’ın belirtileri, atakları, tedavi yöntemleri ve diğer detaylar bu makalede.
Borderline kişilik bozukluğu, DSM-5'e göre kişilik bozuklukları sınıfında yer alan ve bireyin duygularını düzenlemede zorluk yaşadığı, yoğun terk edilme korkusuyla baş edemediği bir rahatsızlıktır. Genellikle ergenlik döneminde ya da erken yetişkinlikte başlar ve zamanla kronikleşebilir.
Kişiler çoğu zaman boşluk hissi yaşar, kimliklerinde istikrarsızlık görülür ve ilişkilerde tutarsız davranışlar sergileyebilirler. Duygular genellikle uçlarda yaşanır; sevgi bir anda öfkeye dönüşebilir.
BORDERLİNE KİŞİLİK BOZUKLUĞU OLANLAR NASIL DAVRANIR?

Borderline bireyler günlük hayatlarında birçok yönden zorluk yaşarlar. Aşağıdaki davranışlar, bu kişilik bozukluğunun tipik özellikleri arasında yer alır:
-
Yoğun ve ani duygu değişimleri
-
Terk edilme korkusu ve buna aşırı tepkiler
-
Kendine zarar verme eğilimleri (bilek kesme, madde kullanımı vb.)
-
Tutarsız ilişkiler – bir kişiye çok değer verirken bir anda onu değersiz hissettirme
-
Boşluk ve anlamsızlık hissi
-
Yoğun öfke ve öfke kontrol sorunları
-
Geçici paranoya ve gerçeklikten kopmalar (özellikle stres altında)
Bu davranışlar bireyin iş hayatını, sosyal ilişkilerini ve aile yaşamını derinden etkileyebilir.
BORDERLİNE VE BİPOLAR ARASINDAKİ FARK NEDİR?
Borderline kişilik bozukluğu ile bipolar bozukluk sıkça karıştırılır, ancak temel farklar şunlardır:
İlişkiler açısından bakıldığında, borderline kişilik bozukluğu olan bireylerde ilişkiler oldukça istikrarsızdır; birini bir anda aşırı yüceltip kısa sürede değersizleştirebilirler. Bu döngü, terk edilme korkusuyla da beslenir. Bipolar bozukluk yaşayan kişilerde ise ilişkiler genellikle daha dengelidir ve duygu durumlarına bağlı olarak iniş çıkışlar görülse de, bu dalgalanmalar borderline'daki kadar hızlı ve keskin değildir.
Borderline daha çok kişilik temelli bir bozuklukken, bipolar bozukluk duygu durum bozukluğu sınıfındadır.
BORDERLİNE KİŞİLİK BOZUKLUĞU ATAKLARI NELERDİR?

Borderline atakları, ani duygusal fırtınalar şeklinde kendini gösterir. Bu atakların bazıları şunlardır:
-
Ani öfke patlamaları
-
Kendine zarar verme eğilimleri (kesme, yakma)
-
Aşırı ağlama ya da çaresizlik hisleri
-
Terk edilme korkusuyla ortaya çıkan krizler
-
Duygusal boşluk ve anlamsızlık hissi
-
Manipülatif davranışlar (dikkat çekme ya da ilgi için abartılı tepkiler)
Bu ataklar genellikle tetikleyici bir olayla (bir mesajın geç gelmesi, ilgi görmemek, eleştirilmek vb.) başlar ve birkaç saat sürebilir.
BORDERLİNE KİŞİLİK BOZUKLUĞU TEHLİKELİ MİDİR?
Borderline kişilik bozukluğu bireyin kendisi için tehlikelidir çünkü kendine zarar verme, intihar düşünceleri ve davranışları yaygındır. Ayrıca çevresiyle olan ilişkileri ciddi zarar görebilir ancak doğru tedavi ile bu riskler azaltılabilir. Borderline bireyler genellikle çevresine zarar vermek istemez ancak ilişkilerinde duygusal kaos yaratabilirler.
BORDERLİNE KİŞİLİK BOZUKLUĞU TEDAVİSİ

Borderline tedavisi uzun solukludur ancak mümkündür. En etkili yöntemler şunlardır:
-
Diyalektik Davranış Terapisi (DBT): Özellikle borderline bireyler için geliştirilmiştir. Duygu kontrolü, kriz yönetimi ve ilişki becerileri üzerine odaklanır.
-
Bilişsel Davranışçı Terapi (CBT): Düşünce kalıplarını ve davranışları yeniden yapılandırmayı hedefler.
-
İlaç Tedavisi: Duygu durum düzenleyiciler, antidepresanlar ve anksiyolitikler semptomlara göre doktor tarafından reçete edilebilir.
-
Grup terapileri ve aile desteği: Sosyal destek büyük önem taşır.
Erken müdahale ve sürekli takip ile bireyin yaşam kalitesi ciddi ölçüde artabilir.
ERKEKLERDE BORDERLİNE KİŞİLİK BOZUKLUĞU
Borderline kişilik bozukluğu kadınlarda daha sık teşhis edilse de, erkeklerde de önemli ölçüde görülmektedir ancak daha az tanı alır. Erkeklerde borderline genellikle:
-
Yoğun öfke nöbetleri,
-
Madde kullanımı,
-
Daha belirgin dürtüsel davranışlar,
-
Şiddet eğilimleri gibi şekillerde dışa vurabilir.
Toplumsal beklentiler nedeniyle erkekler bu durumu gizleme eğilimindedir. Bu da tanı ve tedavi sürecini geciktirebilir.