Ankara Bilkent Şehir Hastanesinden Behçet hastalığına dikkat çağrısı

Ankara Bilkent Şehir Hastanesi Romatoloji Bölümünden Prof. Dr. Ahmet Omma, Behçet hastalığının genç erkeklerde daha ağır ve şiddetli seyrettiğine dikkat çekti. 1937 yılında Türk dermatoloji uzmanı Hulusi Behçet tarafından tanımlanan hastalık, ağız ve genital bölgede yaralar, göz tutulumu, damar ve eklem sorunları gibi sistemik belirtilerle kendini gösteriyor.

GENÇ ERKEKLERDE HASTALIK DAHA AĞIR SEYREDİYOR

Prof. Dr. Omma, hastalığın özellikle ağız yaralarıyla başladığını, genital bölgede ve gözde tutulumu olan genç erkeklerde ilerleyen dönemlerde ciddi komplikasyonlara yol açabileceğini söyledi. Omma, “Eğer tedavide gecikilirse göz hasarı körlüğe kadar gidebilir. Damar tutulumu ise bacaklarda yaralar, sakatlık ve hatta ölüme yol açabilir.” uyarısında bulundu.

TEDAVİ ORGAN TUTULUMUNA GÖRE DEĞİŞİYOR

Behçet hastalığının genç erkeklerde daha kötü seyrettiğini vurgulayan Omma, 40 yaşından sonra hastalığın aktivitesinin azalabildiğini ancak ileri dönemde bazı bulguların devam edebileceğini belirtti. Tedavinin organ tutulumuna göre değiştiğini, ağız ve genital yaralar için hafif tedavi uygulanırken, beyin, damar ve göz tutulumu olduğunda daha ağır ilaçların gerektiğini ifade etti.

BEHÇET HASTALARI ÖMÜR BOYU HASTALIKLA MÜCADELE EDİYOR

Hastalardan Yusuf Kılıç (54), 16 yaşında göz yarasıyla tanı konulduğunu, ileri tedavilere erişim zorlukları nedeniyle 20 yaşında görme kabiliyetini kaybettiğini anlattı. Kılıç, “Behçet hastalığı tamamen iyileşen bir hastalık değil, ömür boyu taşınması gerekiyor. Bu süreç psikolojik olarak da çok yıpratıcı.” dedi.

Prof. Dr. Omma, erken tanı ve uygun tedavinin hastalığın seyrini önemli ölçüde iyileştirdiğini vurgulayarak, özellikle genç erkeklerde dikkatli olunması gerektiğini belirtti.