Tarihte Ankara: Cumhuriyet Başsavcılığı, Özal’ın ölümündeki sır perdesini aralamak için mezarı açtırdı

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 17 Eylül 2012’de aldığı tarihi kararla Turgut Özal’ın mezarı açıldı; zehirlenme iddialarını aydınlatmayı amaçlayan inceleme, siyasetin en tartışmalı dosyalarından birini yeniden gündeme taşıdı.

Tarihte Ankara: Cumhuriyet Başsavcılığı, Özal’ın ölümündeki sır perdesini aralamak için mezarı açtırdı

8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ani ölümüyle ilgili yıllardır süren tartışmalar, 2012’de Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın aldığı mezar açma kararıyla yeniden gündeme geldi. Adli Tıp’ın incelemesinde zehirlenmeye dair kesin bir bulguya rastlanmasa da, Özal’ın ölümüne dair soru işaretleri tam anlamıyla kapanmadı.

SERBESTLEŞMENİN MİMARI BİR CUMHURBAŞKANI

1927’de Malatya’da doğan Halil Turgut Özal, mühendislik eğitiminin ardından devletin farklı kademelerinde görev yaptı. 1983’te kurduğu Anavatan Partisi ile siyasi hayata atılan Özal, aynı yıl yapılan seçimlerde başbakan oldu. Ekonomi politikalarında serbestleşme ve dışa açılmayı savunan Özal, Türkiye’nin küresel sisteme entegrasyonunu hızlandırdı. 1989’da Cumhurbaşkanı seçilerek Çankaya Köşkü’ne çıktı.

ÖLÜMÜNE İLİŞKİN ŞÜPHELER

17 Nisan 1993’te Ankara’da vefat eden Özal’ın ölümü, resmi açıklamalarda kalp krizi olarak belirtildi. Ancak ölümünün ani oluşu ve o dönemde yürüttüğü siyasi açılımlar, kamuoyunda şüpheleri beraberinde getirdi. Özellikle 1988’de uğradığı silahlı saldırıdan sağ kurtulmuş olması, Özal’ın ölümüne ilişkin komplo teorilerini güçlendirdi.

ANKARA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI ŞÜPHELERİ GİDERMEK İÇİN DEVREYE GİRDİ

Özal’ın vefatından sonra çeşitli çevrelerde “zehirlenme” iddiaları dile getirildi. Özal ailesi de ölümün doğal olmadığı yönündeki görüşünü sık sık dile getirdi. Bu iddialar, 17 Eylül 2012’de Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmayla yeniden gündeme taşındı. Savcılık, mezarın açılarak detaylı inceleme yapılmasına karar verdi.

İstanbul Topkapı’daki Anıt Mezar’da yapılan işlemin ardından Özal’ın naaşı Adli Tıp Kurumu’na götürüldü. Uzman ekipler, toksikoloji ve otopsi çalışmaları gerçekleştirdi. Süreç günlerce Türkiye gündeminin ilk sırasında yer aldı.

“ZEHİRLENME BULGUSUNA RASTLANMADI”

Aralık 2012’de kamuoyuna açıklanan Adli Tıp raporu, Turgut Özal’ın ölümünde zehirlenmeye işaret edecek kesin bulgulara rastlanmadığını ortaya koydu. Adli Tıp Kurumunun raporu, resmi olarak “doğal ölüm” şüphesini destekledi. Ancak karara rağmen kamuoyundaki tartışmalar tam anlamıyla son bulmadı; birçok kesim, siyasi hayatı boyunca aldığı riskler ve yürüttüğü politikaların ölümünde rol oynadığı iddiasını sürdürdü.