Hukuk siyaset ve sessizlik testi: “Süreç karşıtı asker” olayı yeniden gündemde
Barış Terkoğlu’nun dikkat çektiği “Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker” başlıklı yazısı, barış süreci tartışmalarını yeniden canlandırdı. Süreci eleştirenlerin susturulması endişesi, Orkun Özeller’in tutuklanmasıyla sembolleşti.
Emekli albay Orkun Özeller, “çözüm süreci” döneminde izlenen politikaları sert biçimde eleştirdiği için hakkında iki ayrı suçtan iddianame hazırlandı. 6 Ekim tarihli iddianamede Özeller’in “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” ve “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret” suçlamalarıyla yargılanması istendi.
28 YILLIK ASKERİ GEÇMİŞİ VAR
1993’te Harp Okulundan mezun olan Özeller, yıllarca Özel Kuvvetler Komutanlığında görev yaptı. Silopi’den Metina’ya, Haftanin’den Zap’a kadar birçok sınır ötesi operasyonda bulundu. Çatışma bölgelerinde birçok silah arkadaşını kaybeden Özeller, “saha tecrübesiyle yoğrulmuş bir asker” olarak tanınıyordu.
2003’te Kosova’da görev yaparken, kendisini sorgulamak isteyen dört Alman askerine direnmiş, olay büyüyünce bölgedeki halk Özeller’in yanında durmuştu. 2016’da İncirlik Üssü’ne atandığında ise ABD ordusuna ait bir madalyayı reddederek, “PKK/YPG’ye destek veren bir devletin onur madalyasını kabul edemem” diyerek tepki göstermişti.
SİYASET VE ELEŞTİRİLER ÇATIŞTI
Emekli olduktan sonra milliyetçi bir çizgide kamuoyu önüne çıkan Özeller, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin “çözüm süreci”ne yönelik açıklamalarını açıkça eleştirdi. Bahçeli’nin Öcalan’a “kurucu önder” demesini ve Meclis’e davet edilmesi gerektiğini savunan sözlerini hedef aldı. Özeller’in sosyal medya hesabından yaptığı bir paylaşımda, Bahçeli’ye hitaben “Sen kimden icazet aldın da arkadaşlarımın katilini Meclise davet ediyorsun?” ifadelerini kullanması, sürecin fitilini ateşledi.
İKİ FARKLI SAVCILIKTAN İKİ FARKLI KARAR
Bahçeli’nin şikayeti üzerine önce Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı devreye girdi. Savcılık, “siyasetçilerin eleştiriye daha geniş tahammül göstermesi gerektiği” gerekçesiyle dosyayı kapattı. Ancak kısa süre sonra aynı ifadelerle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına yeni bir başvuru yapıldı. Bu kez süreç farklı ilerledi. Özeller, yaşadığı Ordu ilinde gözaltına alınarak İstanbul’a götürüldü ve 17 Eylül’de tutuklandı.
İFADELER VE SORULAR ALINDI
Barış Terkoğlu, yazısında olayın sadece bir yargı süreci değil, aynı zamanda “ifade özgürlüğünün sınırlarını gösteren bir örnek” olduğunu vurguladı. Terkoğlu, “Süreci eleştirenlerin medyaları mı kapatılacak, işlerinden mi edilecekler, yoksa bir kuytuda mı susturulacaklar?” diyerek kamuoyuna çağrıda bulundu.
SİYASİ ATMOSFERDE YENİ GERİLİM
Özeller’in tutuklanması, özellikle “eleştirinin cezalandırılması” tartışmalarını yeniden gündeme getirdi. Hukukçulara göre bu dava, siyasi eleştirinin sınırlarını belirleyecek emsal bir dosya niteliğinde. Muhalefet kanadı ise yargının “çifte standartla” hareket ettiğini savunuyor.
