"Dünyada ülke sınırlarını koruduğu için hapse atılan tek siyasetçiyim"

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, partisinin Ankara’daki toplantısında gündeme dair sert açıklamalarda bulundu. Özdağ, CHP’li belediye başkanlarına yönelik gözaltıların sistematik bir hal aldığını savunarak, “Gidişata bakılırsa, yakında dışarıda görevde kalan CHP’li belediye başkanı kalmayacak gibi görünüyor.” dedi. AK Partili belediyelere yönelik yolsuzluk iddialarının ise görmezden gelindiğini ileri sürdü. Özdağ, “Melih Gökçek hakkında parti içinden yapılan suç duyurularına rağmen tek bir işlem yapılmadı.” dedi.

CHP’LİLERE OPERASYON, AK PARTİLİLERE DOKUNULMAZLIK”

Özdağ, bu durumun kamu vicdanını yaraladığını ve “hukukun siyasallaşarak muhalefeti bastırmaya dönüştüğünü” ifade etti. “Bu bir hukuk devleti değil, tek parti yargısı görüntüsüdür.” diyen Özdağ, muhalif medya organlarının da baskı altında olduğunu, Halk TV ve Sözcü TV’nin yayınlarının durdurulmakla tehdit edildiğini söyledi.

“DÜŞMAN CEZA HUKUKU” VURGUSU: “SUÇ YOK, NİYET YARGILANIYOR”

Kendi tutukluluğuna da değinen Özdağ, 2025 yılında 149 gün hapis kaldığını hatırlatarak, “Ben ülkemi koruduğum için tutuklanan dünyadaki tek siyasetçiyim.” dedi. Türkiye’de ceza hukukunun “düşman ceza hukuku”na dönüştüğünü savundu. Bu kavramın Alman hukukundan geldiğini belirten Özdağ, “Normalde terör örgütlerine karşı kullanılan yöntemler, bugün muhalefete karşı uygulanıyor,” dedi.

Türkiye’de mahkeme kararlarının tanınmadığını söyleyen Özdağ, AYM ve AİHM kararlarının uygulanmamasını örnek gösterdi. “Hukuk giderse, devlet gider. Atalarımızın dediği gibi, ‘İlk giden töre olur.’” sözleriyle konuşmasını sürdürdü.

“MİLLETİN TALEBİ AÇIK: SIĞINMACILAR GİTSİN”

Özdağ, sığınmacı politikalarına da geniş yer ayırdı. Beşir Atalay yönetiminde yapılan 2024 tarihli bir kamuoyu araştırmasını hatırlatarak, toplumun her kesiminin sığınmacıların ülkelerine dönmesini istediğini vurguladı. “Modernlerin yüzde 86’sı, muhafazakârların ise yüzde 80’i bu yönde düşünüyor.” dedi.

Zafer Partisi’nin “Anadolu Kalesi Projesi” kapsamında sığınmacıların ülkelerine dostane şekilde gönderilmesi gerektiğini savunan Özdağ, güvenlik riskine de dikkat çekti: “İsrail istihbaratı, Afgan mülteciler üzerinden yüzde 60 oranında insan kaynağı sağladı. Bizde kaç tane casus şebekesi var bilmiyoruz.”