CHP Ankara Milletvekili Semra Dinçer'den İklim Kanunu tepkisi!

CHP Ankara Milletvekili Semra Dinçer, "Bu sistemde tesisler arasında bir ‘kirletme hakkı’ alışverişi öngörülüyor. 22 maddenin tamamına muhalefet şerhi koyduk ve her bir maddeye yönelik önergemizi sunacağız" dedi.

CHP Ankara Milletvekili Semra Dinçer'den İklim Kanunu tepkisi!

Geçtiğimiz hafta TBMM'de ilk 4 maddesi kabul edilen “İklim Kanunu Teklifi”nin geri çekilmesinin ardından muhalefetten de tepkiler gelmeye başladı. CHP Ankara Milletvekili Semra Dinçer, “22 maddenin tamamına muhalefet şerhi koyduk ve her bir maddeye yönelik önergemizi sunacağız.” dedi.

CHP Ankara Milletvekili Dinçer, Yeni Ankara'ya konu ile ilgili olarak şu açıklamalarda bulundu:

“KARBON SALINIMININ AZALTILMASI GİBİ SOMUT BİR DÜZENLEME YOK"

Avrupa Birliği Uyum Komisyonu’na ihtiyaç duyulması doğaldır. Ancak iklim kanunu gibi bir düzenlemenin Çevre ve Şehircilik Komisyonu yerine doğrudan Ticaret Bakanlığı eliyle getirilmesi daha uygun olurdu. Kanuna baktığımızda; ormanların artırılması, su kaynaklarının korunması ya da karbon salınımının azaltılması gibi alanlarda somut bir düzenleme bulunmamaktadır. Yalnızca bazı ifadelerle bu başlıklara değinilmiş, esas olarak kanunun temeli emisyon ticaret sistemine dayandırılmıştır.

“BİR 'KİRLETME HAKKI' ALIŞVERİŞİ"

Bu sistemde tesisler arasında bir ‘kirletme hakkı’ alışverişi öngörülüyor. Örneğin, daha az karbon salan bir tesisin kullanılmayan kapasitesi, daha fazla salım yapan bir başka tesise satılabiliyor. Doğaya salınan karbon miktarında gerçek bir azalma sağlanmıyor. Bu yöntem yalnızca bir takas sistemidir, yaptırımı yoktur. Karbon salımını azaltmayan tesislerin faaliyetleri durdurulmamaktadır.

Dünyanın fosil yakıttan çıktığı bir dönemde, bu kanunda fosil yakıtlarla ilgili herhangi bir azaltım hedefi yer almamaktadır. Dolayısıyla biz bu düzenlemenin bir ‘iklim kanunu’ olarak adlandırılmasına karşı çıkıyoruz. Çünkü doğayla, iklimle ya da iklim değişikliğini önlemeye yönelik herhangi bir etkili politika içermemektedir.

Kanunun yalnızca belirli bir sermaye grubuna yönelik ticari bir sirkülasyon mekanizması sunduğunu görüyoruz. Gelişmiş ülkeler bu tarz emisyon ticaret sistemlerini kabul etmezken, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde bu tür düzenlemelere daha sık rastlanıyor.

“SOSYAL MEDYADA BİLGİ KİRLİLİĞİ VAR"

Türkiye’de şu ana kadar kanunun ilk dört maddesi kabul edildi. Bugün beşinci maddeden itibaren görüşmelere devam edilecek. Biz bu kanunun tarımı, çiftçiyi nasıl etkileyeceği konusunun belirsizliğini koruduğunu düşünüyoruz. Sosyal medyada bu konuda birçok bilgi kirliliği var.

“BUNLARIN HİÇBİRİ KANUN TASLAĞINDA YER ALMIYOR”

Tarım ve ormanla ilgili somut hiçbir madde yer almıyor. Oysa tarım, bir ülkenin kalkınmasında kritik bir role sahiptir. Karbon salınımı arttıkça tarımsal verimlilik düşmektedir. Bu konuda gerekli tedbirler alınmamıştır. Emisyon ticaret sistemi getiriliyorsa, buna paralel olarak somut çevresel tedbirler de getirilmelidir. Örneğin, ormanların artırılması için kampanyalar düzenlenmeli, su kaynakları korunmalı, zirai faaliyet alanlarında sanayi tesislerine kısıtlamalar getirilmelidir. Bunların hiçbiri kanun taslağında yer almıyor.

Karşımızda yalnızca ticarete dayalı, çevresel içeriği zayıf bir düzenleme var. Bazı ifadelerin sadece şeklen metne eklendiğini görüyoruz. Kanunda 20 madde ve 2 geçici madde bulunuyor. Bu 22 maddenin tamamına muhalefet şerhi koyduk ve her bir maddeye yönelik önergemizi sunacağız. Bu kanuna kesinlikle karşıyız ve ‘red’ oyu verdiğimizi buradan açıkça ifade ediyorum.