KYK Yurtlarında güvenlik sorunları: Kadın öğrencilerden taciz ve hırsızlık isyanı

Cevizlibağ Atatürk Kız Yurdu’nda tadilat sırasında kartlı giriş iptal edildi, yetkisiz kişiler odalara girip eşya çaldı, taciz notları bıraktı. Bakanlık soruşturma başlattı, öğrenciler eylemle denetim istedi.

KYK Yurtlarında güvenlik sorunları: Kadın öğrencilerden taciz ve hırsızlık isyanı

Son aylarda Kredi ve Yurtlar Kurumuna (KYK) bağlı yurtlarda, özellikle kadın öğrencilerin mahremiyet ve can güvenliğini tehdit eden olaylar artmaya başladı. İstanbul Cevizlibağ Atatürk Kız Öğrenci Yurdunda yaşanan taciz ve hırsızlık iddiaları, ülke genelinde benzer şikayetleri gündeme taşıdı. Bakanlık, soruşturma başlattığını açıklarken, öğrenciler ve sivil toplum kuruluşları daha kapsamlı denetim talep ediyor. Bu haber, olayların kronolojisini ve resmi açıklamaları temel alarak süreci izliyor.

OLAYIN BAŞLANGICI: YAZ DÖNEMİ TADİLATI VE İLK ŞİKAYETLER

Ocak 2025'te başlayan tadilat çalışmaları, yurtların yaz döneminde boş bırakılmasıyla rutin bir işlem olarak planlandı. Ancak ağustos ayı sonunda, yeni eğitim yılı için dönen öğrenciler odalarına girdiklerinde eşyalarının karıştırıldığını, kilitli dolaplarının kırıldığını ve bazı odalara cinsel içerikli çizimler bırakıldığını fark etti. Öğrenciler, kartlı giriş sisteminin tadilat sırasında devre dışı bırakıldığını ve yetkisiz kişilerin serbestçe dolaştığını belirtti. İlk şikayetler, yurt yönetimine 10 Eylül'de iletildi. Öğrenciler, eşya kayıplarının yanı sıra sözlü tacizlere maruz kaldıklarını ifade etti. Yurt yönetimi, olayı "tadilat ekiplerinin ihmali" olarak nitelendirdi ve polise bildirimde bulundu.

TEPKİLER VE PROTESTOLAR: SOKAKLARA TAŞINAN ÖFKE

Olaylar, 18 Eylül'de yurt önünde toplanan öğrencilerle sokaklara yansıdı. Yaklaşık 200 öğrenci, "Tacizsiz yurtlar, tacizsiz Türkiye" ve "KYK uyuma, öğrencine sahip çık" sloganlarıyla eylem yaptı. İşçi Öğrenci Birliği ve Yurtsuzlar Birliği gibi gruplar, pankartlarla barınma hakkının ihlal edildiğini vurguladı. Eylemlerde konuşan öğrenciler, güvenlik kameralarının yetersiz olduğunu ve görevlilerin şikayetleri ciddiye almadığını dile getirdi. Benzer olaylar, Nisan ayında Manavgat KYK Kız Yurdunda erkeklerin girişi ve Bayburt'ta ihmallerle gündeme gelmişti. KYK etiketiyle paylaşılan videolar, binlerce kez görüntülendi ve ulusal medyaya sıçradı.

SİYASİ BOYUT: MECLİS GÜNDEMİNE TAŞINAN SORUN

19 Eylül'de DEM Parti İstanbul Milletvekili Kezban Konukçu, konuyu TBMM'ye taşıdı. Konukçu, Gençlik ve Spor Bakanlığına yazılı soru önergesi verdi: "KYK yurtlarında güvenli yaşam hakkı ortadan kalktı mı? Kartlı sistemin iptali ve denetimsizlik, kadın öğrencilerin mahremiyetini nasıl tehdit ediyor?" konulu önergede, yurt yönetiminin kat görevlileriyle odaları dolaşıp fotoğraflar çekmesinin "liyakatsizlik örneği" olduğu belirtildi. Bakanlık, aynı gün yanıtında soruşturma başlattığını ve taşeron firmaların incelendiğini açıkladı. CHP ve diğer muhalefet partileri de benzer önerge hazırladı. Öte yandan, Kars Valisi Ziya Polat, 13 Ocak'ta düzenlediği asayiş toplantısında yurt önlerinde "yabancı kişilerin dolaşmasını istemiyoruz" diyerek genel bir uyarı yaptı.

BAKANLIK ADIMLARI: SORUŞTURMA VE GELECEK PLANLAR

Gençlik ve Spor Bakanlığı, 20 Eylül'de resmi açıklama yaptı. Bakanlık Sözcüsü, "Tadilat sırasında güvenlik protokolleri ihlal edildi. İlgili personel ve taşeronlar hakkında idari soruşturma başlatıldı. Kameralar inceleniyor, mağdur öğrencilere psikolojik destek sağlanıyor" dedi. Bakanlık yönergesine göre, yurtlarda kamera kayıtları 30 gün saklanmalı ve giriş-çıkışlar sürekli denetlenmeli. Ancak öğrenciler, yönergenin kağıt üzerinde kaldığını savunuyor. Bakanlık, ülke genelinde 21 Eylül'de acil denetim başlattığını duyurdu. Bu kapsamda, 500'den fazla yurtta güvenlik taraması yapılacak. Uzmanlar, kartlı sistemin kalıcı olarak geri getirilmesini ve personel eğitimlerini öneriyor.

DENETİMLERİN ETKİSİ

Olaylar, KYK yurtlarının 800 binden fazla öğrenciye ev sahipliği yaptığı bir dönemde, barınma politikalarını tartışmaya açtı. Öğrenci birlikleri, "Şeffaf denetim ve hesap verebilirlik" talebiyle imza kampanyası başlattı. Bakanlık, önümüzdeki haftalarda rapor yayınlayacağını belirtti. Uzmanlar, benzer ihlallerin önlenmesi için bağımsız denetim mekanizmalarının kurulmasını şart koşuyor. Süreç, öğrenci güvenliğinin sadece yurtlarla sınırlı olmadığını, genel bir sistem sorununa işaret ettiğini gösteriyor.