Uzmanından çağrı: “Yerli ve akıllı çözümlerle doğamıza ve sağlığımıza sahip çıkalım”

Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cem Özkan, çevrenin kirlenmemesi ve insan sağlığının korunması için biyolojik çeşitliliğin korunmasının hayati önem taşıdığını vurguladı.

Uzmanından çağrı: “Yerli ve akıllı çözümlerle doğamıza ve sağlığımıza sahip çıkalım”

Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cem Özkan, dün gerçekleştirilen Bilim Kafe etkinliğinin ardından Yeni Ankara’ya özel açıklamalarda bulundu.

“DOĞAYLA BAĞIMIZI GÜÇLENDİRECEK ETKİNLİKLER ARTMALI”

Yükseköğretim Kurulu'nun (YÖK) başlattığı “Bilim Kafe” uygulamasının önemli olduğunu söyleyen Özkan, “Üniversitelerin elbette meslek edindirme, araştırma yapma, proje üretme gibi görevleri var. Ama çok önemli bir görev daha var: Bilimi toplumla buluşturmak. Bizim de yürüttüğümüz projelerden birisi Böcek Şenlik Okulu’dur. Çocuk yaşta bilimi, sanatı, tasarımı, edebiyatı öğretmek; çocuklara yön çizmek istiyoruz. Sadece çocuklar değil, toplumun her kesiminin buna ihtiyacı var. Şimdiye kadar yaklaşık 4 milyon insana bu eğitimleri ulaştırdık. Bunu da böcekler üzerinden, bilimin eğlenceli yönlerini kullanarak yapıyoruz. Doğayla bağımız zayıf. Ekoloji farkındalığımız çok düşük. Bu nedenle bu tür etkinlikler, sadece güzel vakit geçirmek değil, bir bilinçlenme sürecidir. Bu etkinliği çok anlamlı bir başlangıç olarak görüyorum. Umarım devamı gelir.” dedi.

“BİLİM İNSANLARININ ESAS GÖREVİ TOPLUMA HİZMET ETMEKTİR”

Bilim insanlarının temel görevlerinin topluma hizmet etmek olduğunu vurgulayan Özkan, şunları söyledi:

“Bilim insanlarının esas görevi topluma hizmet etmektir. Bu noktada basına da büyük görev düşüyor. Üniversiteleri ve biz bilim insanlarını biraz sıkıştırın, bu tür etkinlikleri gündeme taşıyın. Toplumu kalkındıracak olan siyaset değil; bilimdir, sanattır, tasarımdır, edebiyattır. Ama bu değerlerin haftada bir kez değil, sürekli olarak hayatın içinde yer alması gerekir.”

Özkan, "Çocuk yaşta bilimi, sanatı, tasarımı, edebiyatı öğretmek, çocuklara yön çizmek istiyoruz. Sadece çocuklar değil, toplumun her kesiminin buna ihtiyacı var. Şimdiye kadar yaklaşık 4 milyon insana bu eğitimleri ulaştırdık. Bunu da böcekler üzerinden, bilimin eğlenceli yönlerini kullanarak yapıyoruz. Doğadan beslenen çocuklar hem zihinsel hem de duygusal olarak daha güçlü. Ama maalesef eğitim sistemimiz doğadan çok uzak. Bu uzaklığı artıran bir diğer etken de anne babaların doğayı tehlikeli görmesi. Tarım alanında kullanılan pestisitlerin yalnızca binde biri zararlı türleri hedef alıyor. Geriye kalan kısmı ise toprağı, suyu ve havayı kirletiyor; biyolojik çeşitliliği yok ediyor. İnsanlarda alerji, hormonal bozukluklar ve kanser gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Üstelik tarım ilacı kalıntısı içeren ürünler sağlık riski nedeniyle ihracattan geri dönüyor.” şeklinde konuştu.

“BİLİNÇSİZ TARIM İLAÇ KULLANIMI TÜRKİYE'DE 10 MİLYAR DOLARA MAL OLUYOR”

Bilinçsiz tarım ilacı kullanımının Türkiye’de 10 milyar dolara mal olduğuna dikkat çeken Özkan, şu ifadelere yer verdi:

Yoğun ve bilinçsiz tarım ilacı kullanımı nedeniyle Türkiye’nin yıllık ekonomik kaybı yaklaşık 10 milyar doları buluyor. Oysa doğada zararlı türlerle savaşan doğal denge unsurları, yani "faydalı böcekler" de mevcut. Türkiye bu anlamda dünyanın en şanslı ülkeleri arasında yer alıyor. Fakülte olarak faydalı böcekleri kullanarak zararlı türleri baskılayan biyolojik mücadele teknikleri üzerinde 40 yıldır çalışıyoruz. Son yıllarda genç girişimci mühendislerle birlikte “Akıllı Böcek, Akıllı Çiftçi” sloganıyla bu teknolojileri çiftçilere sunmaya başladı. Hedefimiz; pestisit yerine çevreci çözümlerle üretim yapmak. Bu yenilikçi ve çevre dostu yöntemlerin yaygınlaştırılması; üreticiden ihracatçıya kadar tarımın her halkasına değer katabilir. Hem doğa korunur hem de ihracatta geri dönen ürünler tarihe karışabilir. Aynı zamanda biyolojik çeşitliliğe sahip çıkılarak ülke tarımının prestiji de yükseltilmiş olur.”

“YERLİ AKILLI ÇÖZÜMLERLE DOĞAMIZA VE SAĞLIĞIMIZA SAHİP ÇIKALIM”

Çevrenin kirlenmemesi ve insan sağlığının bozulmaması için biyolojik çeşitliliğe sahip çıkılması gerektiğini belirten Özkan, “Ne yazık ki Türkiye’nin sahip olduğu bu zengin biyoçeşitliliğin farkına biz varamadan, bazı yabancı araştırmacılar faydalı böcek türlerini izinsiz toplayıp kendi laboratuvarlarında üretim yapıyor ve sonrasında bize “ilaç” olarak geri satıyorlar. Oysa bu türler bizim öz kaynağımız. Eğer çevremiz kirlenmesin, insan sağlığı bozulmasın, ürünlerimiz reddedilmesin diyorsak; doğaya, biyolojik çeşitliliğe ve yerli akıllı çözümlere sahip çıkmalıyız.” diyerek sözlerini noktaladı.