Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkanı Nuri Ünal: "Ramazan sadece bir aylık değil, hayata yayılması gereken bir şuurdur"

Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkanı Nuri Ünal, Ramazan’ın ruhuna uygun yaşanması gerektiğini belirterek, israf ve gösterişe dikkat çekti.

Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkanı Nuri Ünal: "Ramazan sadece bir aylık değil, hayata yayılması gereken bir şuurdur"

Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkanı Nuri Ünal, Ramazan ayının ruhuna aykırı şekilde artan israf ve gösterişe dikkat çekti. Ünal, Ramazan’ın sadelik, paylaşma ve dayanışma ayı olması gerektiğini vurgulayarak, bu mübarek ayın gerçek anlamına uygun şekilde yaşanması gerektiğini belirtti.

“GAZZE VE DOĞU TÜRKİSTAN’DA YAŞANAN ACI, İNSANLIĞIN VİCDANINI SARSMAKTADIR”

Ünal, Ramazan ayının manevi anlamına vurgu yaparak, bu ayın yalnızca oruç ibadetiyle değil, yardımlaşma, paylaşma ve insani değerleri yüceltme bilinciyle değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Gazze ve Doğu Türkistan’da yaşanan insanlık dramına dikkat çeken Ünal, tüm dünya toplumlarını mazlumların yanında olmaya davet etti. Ünal, Ramazan ayının dini ve toplumsal anlamda taşıdığı önemi hatırlatarak, “Ramazan, cennet kapılarının açıldığı, kötülüklerin azaldığı, insanların hayra yönelmesi gereken mübarek bir aydır. Peygamber Efendimiz’in hadislerinde de belirtildiği üzere, bu ayda şeytanların zincire vurulduğu ifade edilir. Bu, aslında insanların iyiliğe yönelme ve nefsini terbiye etme çabasının artması gerektiğini vurgular” dedi.

“DÜNYA GAZZE’DE YAŞANANLARI İZLEMEKLE YETİNİYOR”

İslam dünyasında büyük acılar yaşandığını belirten Ünal, Gazze’de 7 Ekim 2023’ten bu yana devam eden saldırılarda yaklaşık 60 bin insanın hayatını kaybettiğini, yüz binlercesinin yaralandığını ve milyonlarca insanın temel yaşam haklarından mahrum kaldığını söyledi. Doğu Türkistan’da da yıllardır devam eden baskı ve asimilasyon politikalarına dikkat çeken Ünal, “Ramazan, sadece bireysel ibadetlerin arttığı bir ay değil, aynı zamanda mazlumların sesi olma, yardımlaşma ve dayanışma bilincinin güçlenmesi gereken bir zamandır. Ne yazık ki dünya, Gazze’de yaşananları sadece izlemekle yetiniyor. Bizler dualarımızda ve fiili yardımlarımızda mazlumların yanında olmalıyız” ifadelerini kullandı.

“LÜKS İFTARLAR VE İSRAF, RAMAZAN’IN RUHUNA AYKIRIDIR”

Ramazan’ın manevi derinliğinin son yıllarda lüks ve gösterişin gölgesinde kaldığını ifade eden Ünal, “İslam, sade yaşamı ve itidali öğütleyen bir dindir. Peygamber Efendimiz, en mütevazı sofralarda iftar açar, gösterişten uzak bir hayat sürerdi. Günümüzde Ramazan ayı, büyük iftar organizasyonları, şatafatlı sofralar ve israfın olağanlaştığı bir döneme dönüşüyor. Bir yanda milyonlarca insan açlık ve yoksullukla mücadele ederken, diğer yanda binlerce lira değerindeki iftar menüleri sunuluyor. Oysa bu ay, paylaşmanın, şükretmenin ve sadeliği benimsemenin en yoğun yaşanması gereken zamandır” dedi.

“RAMAZANDA KAZANILAN GÜZEL ALIŞKANLIKLARI DEVAM ETTİRMELİYİZ”

İsrafın yalnızca gıda ile sınırlı olmadığını, zamanın ve manevi değerlerin de bilinçsizce tüketildiğini dile getiren Ünal, “Ramazan’da kazandığımız güzel alışkanlıkları, infak ve yardımlaşma bilincini sadece bu aya hapsetmemeliyiz. Belki de bu, bizim son Ramazanımız olacaktır. Bu bilinçle hayatımızı daha anlamlı ve hayırlı işlerle geçirmeliyiz” ifadelerini kullandı.

Ramazan’ın, bireysel ve toplumsal açıdan bir arınma fırsatı sunduğunu söyleyen Ünal, bu mübarek ayın ülkeye, millete ve tüm İslam alemine barış, huzur ve bereket getirmesini temenni etti.