Şaban Vatan Yeni Ankara’ya konuştu! Rabia Naz davası için Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'a çağrı
Şaban Vatan, Rabia Naz dosyasının yeniden açılması için çağrı yaptı. Kızı için adalet peşinde koşan acılı baba Yeni Ankara’ya önemli açıklamalarda bulundu.
Şaban Vatan, sosyal medya hesabından Rabia Naz davasına ilişkin dikkat çeken bir paylaşım yaptı. Vatan yaptığı paylaşımda, “Her akşam saat 22:00’de #RabiaNazİçinAdalet diyeceğiz.” diyerek Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a davanın cinayet dosyası olarak yeniden açılmasını istedi.
Her akşam saat 22:00 de #RabiaNazİçinAdalet
— ⚖️ŞabaN VataN-RabiaNaz VataN (@VatanSaban) September 13, 2025
Diyeceğiz,
Sn. @yilmaztunc
Cinayet Dosyası olarak #RabiaNazDosyasıyenidenAcılsın
Herkes evladı için yaşar
Evladı için herşeyi göze alır... pic.twitter.com/K1G009w8Cz
Vatan’ın mesajı, kısa sürede sosyal medyada büyük yankı uyandırdı. “Herkes evladı için yaşar, evladı için her şeyi göze alır…” ifadelerini kullanan acılı baba, Yeni Ankara’ya konuştu.
AYM KARARI VE BAKAN TUNÇ'UN AÇIKLAMALARI NE ANLAMA GELİYOR?
Anayasa Mahkemesi (AYM), Rabia Naz Vatan’ın ölümüne dair soruşturmanın “özensiz yürütüldüğü, gerektirdiği derinlik ve ciddiyette yürütülmediği” gerekçesiyle yaşam hakkının usul boyutunun ihlal edildiğine hükmetti. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ise, "Çocuklarımızın bu şekilde katledilmesi, canlarına kıyılması hepimizin yüreğini dağlıyor." diyerek dikkatleri üzerine çekti. Şaban Vatan ise Yeni Ankara'ya yaptığı açıklamada Tunç'un ifadelerinin Rabia Naz'ın cinayete kurban gittiğinin itirafı ve tescili anlamına geldiğini söyledi.
"DOSYANIN YENİDEN AÇILMASI YENİ BİR DELİL SÜRECİNİN BAŞLAMASI DEMEK"

Rabia Naz'ın şüpheli ölümünün ardından geçen yedi yıllık sürede hiç boş durmadığını ve deliller topladığını söyleyen Şaban Vatan, yaşadığı süreçteki zorlukları, engellemeleri ve ihmalleri hatırlatarak dosyanın yeniden açılmasının kendisi için ne ifade ettiğini anlattı. Baba Vatan, "Dosyanın yeniden açılması demek bizim de müşteki olarak savcılık tarafından çağrılmamız demek ve yeni bir delil sürecinin başlayacak olması demek." diye konuştu.
7,5 YILDA TOPLADIĞI DELİLLERİ BAKAN TUNÇ'A YÜZ YÜZE AKTARMAK İSTİYOR
Rabia Naz dosyasıyla ilgili beklentileri hakkında da konuşan Şaban Vatan, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile yüz yüze görüşme talebinde bulunduğunu ve 7,5 yıllık sürede elde ettiği delilleri yüz yüze aktarmayı istediğini dile getirdi. Bunun yanı sıra soruşturma yeniden başladığında samimi bir süreç yürütülmesi gerektiğini Bakan Tunç’a aktaracağını kaydetti.
YENİ SORUŞTURMA SÜRECİ HAKKINDA ENDİŞELERİNİ DİLE GETİRDİ

Öte yandan yeniden açılacak bir soruşturmanın da aklında çelişkiler yarattığını söyleyen Vatan, yedi yıl sonra yeniden başlatılan Dorukhan Büyükışık soruşturmasını örnek gösterdi. Emekli Tümgeneral Ethem Büyükışık’ın yedi yıl önce “intihar etti” denilen oğlunun intihar etmediği, başkaları tarafından hunharca öldürüldüğü ortaya çıkmıştı. Bu soruşturmaya dikkat çeken Vatan, Dorukhan Büyükışık sürecini emsal olarak belirttiğini ifade ederek soruşturmada Büyükışık'ın "şüpheli" ölümüne dair "gerçeğe aykırı bilirkişi raporu hazırlamak" ve "gerçeğe aykırı tercümanlık yapmaktan" yargılanan sanık astsubaylar Ozan Karataş ve Osman Bilgi’nin "suç unsuru tespit edilememesi" nedeniyle beraat etmesinin kabul edilemeyeceğini ve aklındaki çelişkinin de bundan kaynaklandığını söyledi.
"SAMİMİ BİR SÜREÇ İSTİYORUZ, 'ÇOCUK CANI' DİYORUZ"
Samimi bir süreç istediğini ve her şeyden önce "çocuk canı" dediğini vurgulayan Şaban Vatan, Ankara'daki yetkililerin kendilerine sürekli uzaktan başsağlığı dilendiğini ifade ederek, Tunç’un bakanlık makamına ilk geldiği zaman kendisinden defalarca randevu talep ettiğini ve kendisine bir dönüş yapılmadığını belirtti. Tunç'un 2 Eylül'de yaptığı açıklamadan sonra yine ayrı ayrı randevu talep ettiğini söyleyen Vatan, bir hafta daha bekleyeceğini ve bir randevu beklentisi olduğunu tekrarladı. Vatan, sadece adaletin yerini bulmasını istediğini de sözlerine ekledi.
"RABİA NAZ'IN SAÇININ BİR TELİ, ONLARIN ÖDEYECEĞİ BEDELLERİN KARŞILIĞI DEĞİL"

AYM’nin yaptığı açıklamanın da haklılıklarını ortaya koyduğunu söyleyen Vatan, bununla birlikte kendilerine tazminat sunulmasına ise tepki gösterdi. "Biz tazminat değil, katillerin yargılanarak hak ettikleri cezayı almasını istiyoruz." diyen Şaban Vatan, hiçbir canın bedelinin parayla ölçülemeyeceğini belirterek, "Rabia Naz’ın saçının bir teli, onların ödeyecek olduğu bedellerin karşılığı değildir." ifadelerini kullandı.
"TÜM DELİLLERLE BİRLİKTE ARTIK SORUŞTURMANIN YENİDEN BAŞLATILMASI LAZIM"
Olay zamanından önce Rabia Naz’ın saçındaki tokası ve ayağındaki çorabın hastanede yok edildiğini söyleyen Vatan, bu ve benzeri şüpheli durumların üzerine gidilmediğini yeniden hatırlatarak artık bunlarla ilgili birçok delil olduğunu ve bunların elde edilmesi gerektiğini vurguladı. Vatan, "Artık soruşturmanın başlatılması lazım. Tüm delillerin elde edilmesi lazım. Bu süreç içinde kimler kimlerle diyalog halindeymiş HTS kayıtlarıyla mevcut zaten. Tüm bunlar ışığında yeni sürecin başlatılması lazım." diyerek yetkililere bir kez daha çağrıda bulundu.
ŞABAN VATAN, RABİA NAZ İÇİN SOSYAL MEDYAYA ÇAĞRIDA BULUNDU
Rabia Naz'ın babası son olarak "Adaletin sağlanabilmesi için toplum olarak neler yapılmalı? Aynı zamanda takipçilerinizin bu konuya dikkat çekmesi için ne yapmalarını önerirsiniz?" sorusuna da yanıt verdi:
"Herkesin Adalet Bakanı Tunç'a çağrıda bulunması gerekir. Kamuyou baskısı oluşturulması gerekir. Bu saatten sonra bizim muhattabımız Adalet Bakanı Sayın Yılmaz Tunç Bey'dir. AYM'nin kararının, bize tebliğ tarihinden itibaren Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) süreci vardır ve uzun soluklu bir süreçtir. Ne kadar süreceğini bilemiyoruz. Yedi yıl üzerinden geçtiği durum belirtilerek kovuşturmaya açılmasına uygun görmeyen AYM, maalesef Rabia Naz'ımızın davasını beş yıl kendileri bizzat bekletmiştir. Bu süreci bu şekilde ihlal edenler de kendileri olmuştur. Madem ki böyle durumda değerlendirmesi yapıldı, şu zamandan itibaren kamu yararı olarak Adalet Bakanlığı davayı bozup kovuşturmaya açabiliyor. Soruşturma başlatabiliyor.
"RABİA NAZ SADECE BENİM DEĞİL, HEPİNİZİN EVLADI; HEPİNİZİN KIZ KARDEŞİ VE TORUNU"

Bu süreç içerisinde kamuoyu tepkisi çok önemli. Birçok olay Türkiye'de sosyal medya etkisiyle etkili hale gelebiliyor. Bunun etkisiyle yeniden bazı davalar açılabiliyor. Bunun bir örneği Şule Çet'ti. Şule Çet'in sürecinde hep beraber mücadele etmiştik. Rabia Naz'ın durumu da öyleydi. Dosyası kapatılmıştı, yeniden açılarak katiller cezasını aldı. Emsal davalar çok var böyle. Ülkemizdeki vicdanlı insanlara sesleniyorum. Rabia Naz sadece benim değil, hepinizin evladı; kız kardeşi ve torunu. Ben hiçbir zaman 'kızım' demedim. 'Rabia Naz'ımız' diye belirttim. 'Kızım' diye belirttiği yayınlarım gecenin belli bir saatlerinde ona karşı olan duygularımı ifade ettiğim zamanlardır. O da, o anı olduğu gibi yansıtmışımdır o yüzden.
Bundan dolayı herkes bu anlamda çağrıda bulunsun. Hatta video yapılırsa çok önemlidir. Ülkemizdeki sanatçıların, gazetecilerin, akademisyenlerin bu açıdan harekete geçmesi çok önemlidir."