Hayvan hakları aktivistleri Ankara’da haykırdı: “Toplayamazsın, hapsedemezsin, öldüremezsin!”

Kamuoyunda “katliam yasası” olarak bilinen düzenlemenin yürürlüğe girmesinin birinci yılında, hayvan hakları savunucuları 2 Ağustos’ta Ankara Sakarya Caddesi’nde buluştu. Öldürülen Kedi Cezve için de eylemde tepki ve hak arayışı vardı.

Hayvan hakları aktivistleri Ankara’da haykırdı: “Toplayamazsın, hapsedemezsin, öldüremezsin!”

Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin yürürlüğe girmesinin birinci yılında, hayvan hakları savunucuları 2 Ağustos Cumartesi günü Ankara'da buluştu. Hayvan Yaşam Özgürlük İnisiyatifi’nin çağrısıyla yapılan basın açıklamasında, bir yıl boyunca süren mücadeleye rağmen "hayvanların sistematik olarak öldürüldüğü", "barınakların toplama ve işkence merkezlerine dönüştüğü" vurgulandı. Eylemin sembol ismi ise Burak Alan adlı şahıs tarafından vahşice katledilen Cezve adlı 6 yaşındaki kedi oldu.

"BARINAK DEMEK KATLİAM DEMEK"

Eylemde “Barınaklarda hayat yok, sokaklarda olacak!”, “Hayvana, insana, yeryüzüne özgürlük!”, “Susmuyoruz, korkmuyoruz, dostlarımızı vermiyoruz!” sloganları atıldı. Aktivistler, Altındağ, Mamak ve Erzincan barınaklarında yaşanan ölümlere dikkat çekti.

Eylem sözcüsü Deniz Akca, “Hayvanlar aç bırakılıyor, işkenceyle öldürülüyor. Bağırsakları dışarı çıkarılarak katlediliyorlar. Barınaklarınız kan kokuyor!” diyerek tepkisini dile getirdi.

"AYM MEŞRULAŞTIRDI, KATLİAM DERİNLEŞTİ"

Hayvan hakları savunucuları, Anayasa Mahkemesi’nin 'yasa iptali' başvurularını "dosyaya bile bakmadan reddettiğini" iddia ederek Anayasa Mahkemesi'ni sert sözlerle eleştirdi. Eylem sırasında yapılan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

“Bir yıldır direniyoruz. Ama Anayasa Mahkemesi'nin kararı bu yasayı kalıcı hale getirdi. Sonuç ortada: Cezasızlık büyüdü, katliamlar sıradanlaştı.” dedi.

"CEZVE’NİN HESABI SORULMADIKÇA BU ZULÜM BİTMEZ"

Cezve isimli 6 yaşındaki kedinin öldürülmesi eylemin öne çıkan başlığı oldu. Katilin serbest kaldığı vurgulanan eylemde, “Cezve artık aramızda değil. Çünkü katili serbest. Çünkü bu yasa katilleri koruyor. Cezve’nin hesabı sorulmadıkça bu zulüm bitmez!” denildi.

"1. YILINDA UTANÇ DUYULAN BİR YASA"

Eylem sözcüsü Deniz Akca, şu şekilde konuştu:

"30 Temmuz 2024’te kapalı kapılar ardında kabul edilen ve 2 Ağustos’ta yürürlüğe giren “Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”, aradan geçen bir yılda hayvanlar için tam anlamıyla bir felakete dönüştü. Halkın, STK’ların ve muhalefetin görüşleri yok sayıldı. AYM, itirazları reddetti. Yasayla birlikte binlerce hayvan kayboldu, işkence gördü ya da diri diri gömüldü."

"UYGULANMAYAN GÖREV VE TOPLAMA KAMPLARI"

Okunan basın açıklamasında hiçbir belediyenin yasanın 6. maddesini uygulamadığı vurgulanarak, "Yasanın 6. maddesi, sokak hayvanlarının kısırlaştırılıp alındıkları yere bırakılmasını öngörüyordu. Ancak hiçbir belediye bu yükümlülüğü yerine getirmedi. Ne yeterli barınak yapıldı ne de kısırlaştırma uygulandı. Yasanın kökeni, 2021’deki yasaklı ırk kararlarına dayanıyor. O günden bugüne aynı zihniyet devam ediyor. Halkı ve hayvanları mağdur eden, altyapısız, danışmasız, dayatmacı bir yaklaşım. Kısırlaştırma ve çipleme hizmetleri ücretsiz sunulmadı. İnsanlar yüksek ücretli kliniklere yönlendirildi. Sonuç, hayvanlar kaderine terk edildi." denildi.

"KAYIP BİNLERCE HAYVAN VE ORTAK OLUNAN ZULÜM"

Açıklamada “Sadece AK Parti değil, bu yasayı uygulayan herkes katliama ortaktır. Bu yasa, köpek popülasyonunu kontrol etmek için değil, iktidarın kendine benzemeyen herkese uyguladığı baskının bir parçasıdır. Aynı baskıyı kadınların evlere kapatılmasında, trans bireylerin ilaç erişiminin kısıtlanmasında ve kreşlerin kapatılmasında da görüyoruz.” ifadelerine yer verildi.

“BU BİR SOYKIRIMDIR. İLK GÜNKÜ GİBİ KARŞISINDAYIZ!”

Hayvan Yaşam Özgürlük İnisiyatifi ve yaşam savunucuları, 2 Ağustos’tan itibaren Ağustos ayını “Utanç Ayı” ilan ettiklerini belirttikleri açıklamada tüm hayvan severlere şu çağrı yapıldı:

“Öldürülen, toplatılan, kaybolan hayvanları unutmayın. Onları her parkta, sokakta, fotoğrafları ve hikâyeleriyle hatırlatmaya devam edeceğiz. Bu kanlı yasayı biz yazmadık, ama biz kaldıracağız! Gitmiyoruz! “Köpeğimizle, ağacımızla, trans arkadaşlarımızla, çocuklarımızla buradayız. Gitmiyoruz ve gitmeyeceğiz.”