Duyguların yolculuğu başladı: Kanser hastalarının duyguları yapay zeka ile görselleştirildi

Kanser hastalarının duygusal süreçleri yapay zeka ile görselleştirildi. ONKODAY ve Kanserle Dans Derneği’nin başlattığı “Duyguların Yolculuğu” projesi ile hastaların yaşadığı duygusal değişimleri yapay zeka ile görünür hale getirildi.

Duyguların yolculuğu başladı: Kanser hastalarının duyguları yapay zeka ile görselleştirildi

Uludağ Onkoloji Dayanışma Derneği (ONKODAY) ve Kanserle Dans Derneği, kanser hastalarının duygusal süreçlerini görünür kılmak amacıyla “Duyguların Yolculuğu” projesini hayata geçirdi. Yapay zeka teknolojisiyle hastaların teşhis anından tedavi sonrasına kadar yaşadığı duygusal değişimler görselleştirilerek sergilenmeye başlandı.

“KANSER HASTALARININ DUYGUSAL DESTEĞE İHTİYACI VAR”

Ankara’da düzenlenen basın toplantısında konuşan ONKODAY Başkanı Füsun Önen, kanserle mücadelenin yalnızca fiziksel değil, duygusal bir süreç olduğunu ifade ederek,
“Kanser hastalığı ile mücadelede fiziksel tedavinin yanında duygusal desteğin, tedavinin iki ayağından biri olduğuna inanıyoruz. Hastaların ve yakınlarının bu zorlu süreçte daha fazla duygusal desteğe ihtiyacı var. ‘Duyguların Yolculuğu’ projemizle bu ihtiyacın daha iyi anlaşılmasını hedefliyoruz” dedi. Kanserle Dans Derneği Başkanı Sevil Gürkan ise projenin hastalar kadar, yakınları ve sağlık uzmanları için de önemli bir rehber niteliğinde olduğunu belirterek, “Bu proje, yalnızca hastalar için değil, onların yakınları, sağlık uzmanları ve toplumun her kesimi için de bir rehber niteliği taşıyor. ‘Duyguların Yolculuğu’, bu zorlu sürecin farklı evrelerinde empatiyi, desteği ve dayanışmayı artırmayı hedefliyor” dedi.

“KANSER SADECE MEDİKAL DEĞİL, PSİKOSOSYAL BİR MÜCADELE”

Türk Tıbbi Onkoloji Derneği (TTOD) Başkanı Prof. Dr. Nuri Karadurmuş, Türkiye’de her yıl yaklaşık 200 bin kişiye kanser teşhisi konduğunu ve hastalığın genç yaş gruplarında da yaygınlaştığını belirterek, kanserle mücadelenin bütünsel bir yaklaşım gerektirdiğinin altını çizerek, “Kanser artık yalnızca ileri yaş gruplarında değil, genç yaş gruplarında da sıkça görülüyor. Bu durum, yalnızca medikal değil, duygusal ve psikososyal açıdan da bir mücadeleyi gerektiriyor. Bu proje, kanserle mücadelede daha bütünsel bir yaklaşım geliştirmemize olanak sağlayacak” açıklamalarında bulundu.

Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Türkkan Evrensel ise kanserden korunmada erken tanının önemine dikkat çekerek, “Kanseri önlemenin en etkili yolları, kanserojen maddelerden uzak durmak ve tarama tetkikleri ile erken tanı sağlamaktır. 4 Şubat Dünya Kanser Günü’nde, erken tanı merkezlerine başvuralım ve kanserden korunmak için gerekli adımları atalım” dedi.

“KANSER BİR SON DEĞİL BİR SÜRECİN BAŞLANGICIDIR”

Projeye destek veren Uzman Psikolog Sibel Cesur Akyunak, kanser teşhisi alan bireylerin yaşadığı psikolojik süreçlerin önemine dikkat çekerek, “Tanı konulduğu andan itibaren kişilerin davranışları, düşünceleri ve çevresindeki ilişkiler büyük bir değişime uğruyor. Bu noktada hastanın kendisiyle olan çalışması başlıyor ve psikolojik destek hayati önem taşıyor. Tanı konulduğunda hastalar, duygularını kontrol etmekte zorlanıyor. Kimi zaman öfkelenip başkalarını suçlarken, kimi zaman tamamen içine kapanıyor ve sosyal hayattan uzaklaşıyorlar. Hatta bazıları ölüme hazırlık sürecine giriyor. Hastalar, duygularını anlatabildiklerinde, korkularını ve kaygılarını paylaştıklarında bunun ne kadar önemli olduğunu fark ediyorlar. Ne yazık ki psikoloji alanında kanser hastalarına yönelik çalışmalar yeterince yaygın değil ve bu alanda çalışmak birçok uzman için zorlayıcı olabiliyor” dedi.

Yakın zamanda Dünya Psikoloji ve Danışmanlık Kongresi’ne katılacağını belirten Akyunak, “Şubat ayının sonunda New Orleans’ta düzenlenecek kongrede, dünyada kanser psikolojisi üzerine yapılan çalışmaları paylaşacağım. Bu konunun sadece korkuyla değil, ‘Ne yapabiliriz?’ sorusuyla ele alınması gerekiyor” diyerek, hastaların ve uzmanların bu sürece daha bilinçli yaklaşmasının önemine vurgu yaptı.