Dolandırıcılık yöntemleri giderek artıyor! Vatandaşlar mağdur oluyor
Günümüzde teknolojinin yaygınlaşmasıyla birlikte özellikle yapay zekayı da kullanarak yapılan dolandırıcılık yöntemleri artarak devam ediyor.
Son dönemde özellikle sosyal medya ve telefon üzerinden gerçekleştirilen dolandırıcılık türleri, çok sayıda kişiyi mağdur ediyor. Haberimizde son zamanlarda öne çıkan bazı yöntemleri, mağdurların paylaşımlarını ve uzmanından önerileri derledik.
KAPORA DOLANDIRICILIĞI: "EVDE PAKETLEME" İLANLARI ÜZERİNDEN TUZAK
Instagram ve Facebook gibi sosyal medya platformlarında sıkça karşılaşılan "evde ürün paketleme", "sabun paketleme", "kolay iş" gibi ilanlar, kullanıcıları para tuzağına çekiyor.
Şikayet sitelerine yansıyan çok sayıda paylaşımda, bu ilanlar aracılığıyla iş vaadiyle kandırılan vatandaşların ortak noktası; önce düşük miktarda kapora ödemeye ikna edilmeleri, ardından ise tekrar tekrar para istenmesiyle tehdit edilmeleri. Mağdurlar, parayı göndermeyi reddettiklerinde ise sahte avukatlar devreye sokularak tehditle para isteniyor. Hakaret içeren mesajlar, sesli aramalar ve psikolojik baskılarla para koparmaya çalışan bu gruplar, birçok kişiyi hem maddi hem manevi olarak zarara uğratıyor.
OPERATÖR İSMİ KULLANILARAK YAPILAN DOLANDIRICILIKLAR
Bir diğer dolandırıcılık yöntemi ise Türk Telekom ve benzeri operatörlerin adını kullanarak yapılıyor. Hiçbir abonelik bulunmamasına rağmen, vatandaşlar telefonla aranarak altyapı problemi olduğu söyleniyor ve işlem yapılması gerektiği belirtiliyor. Bu tür çağrılar sonucunda kişisel bilgilerin alınması, hesaplara erişim sağlanması gibi ciddi mağduriyetler yaşanabiliyor.
SAHTE YATIRIM REKLAMLARI: TÜRKİYE PETROLLERİ VE BAYKAR ADI KULLANILIYOR
Yatırım vaadiyle yapılan dolandırıcılıklarda ise Türkiye Petrolleri Dağıtım A.Ş. ve Zülfikarlar Holding gibi ciddi kurumların isimleri kullanılıyor. Sosyal medya platformları veya çeşitli internet siteleri üzerinden kurumdaki kişilerin sesi ve yüzü kullanılarak hazırlanan reklamlar aracılığıyla insanlara hisse senedi satışı veya yatırım desteği sunulacağı belirtiliyor. İlgili kişiler önce form doldurarak kaydolmaya yönlendiriliyor, ardından ise ödeme yapmaları isteniyor. Ancak ödeme yapıldıktan sonra iletişim kesiliyor veya tehditlerle süreç devam ettiriliyor. Baykar Yatırım adı altında yapılan başka bir dolandırıcılık türünde ise yine küçük miktarda yatırım alınıyor, sonrasında kullanıcılar başka bir dijital platforma yönlendirilerek işlem yapmaları isteniyor. Bu işlemler neticesinde ne yatırım gerçekleşiyor ne de geri dönüş sağlanıyor.
Avukat Arabulucu Muhammed Güney konulara ilişkin değerlendirmelerini Yeni Ankara’ya anlattı:
HUKUKÇULARDAN VATANDAŞLARA ÖNEMLİ UYARILAR
Avukat ve Arabulucu Muhammed Güney, bu tür eylemlerin hukuki boyutuna dikkat çekerek, söz konusu fiillerin genellikle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 157 ve 158. maddelerinde tanımlanan dolandırıcılık suçu kapsamında değerlendirildiğini ifade ediyor.
HAPİS CEZASI VE ADLİ PARA CEZASI
Dolandırıcılık suçu; hileli davranışlarla kişilerin aldatılması ve bu yolla maddi menfaat sağlanması şeklinde tanımlanırken, bilişim sistemleri veya banka/kredi kurumlarının kullanılması, kamu görevlisi gibi tanıtım yapılması gibi nitelikli hallere ilişkin cezaların daha ağır olduğu vurgulanıyor. Güney, bu durumlarda 3 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası ve elde edilen menfaatin iki katından az olmamak üzere adlî para cezası öngörüldüğünü hatırlatıyor.
SON YILLARDAKİ VAKALARIN SEBEBİ: YAPAY ZEKA
Son yıllarda sıkça karşılaşılan bu vakaların önemli bir kısmında, suçların yapay zeka, sosyal medya, sahte yatırım fırsatları ya da kamu kurumları adına düzenlenmiş gibi görünen içeriklerle işlendiği biliniyor. Avukat Güney, vatandaşların bu tür içeriklere karşı temkinli yaklaşması gerektiğini vurgularken, “Her duyulana inanılmamalı, resmi kurumlardan teyit alınmalı ve şüpheli durumlarda emniyet, CİMER gibi resmi kanallar mutlaka bilgilendirilmelidir” diyerek vatandaşları uyarıyor.
YATIRIMDAN ÖNCE ARAŞTIRMA YAPILMALI
Özellikle yatırım yapmadan önce profesyonel destek alınmasının büyük önem taşıdığını belirten Güney, “Bazen bir adım atmadan önce sorulacak bir soru, yapılacak kısa bir araştırma, kişiyi büyük mağduriyetlerden koruyabilir” uyarısında bulunuyor.
