Devlet Memurları Konfederasyonundan enflasyon açıklaması! "Geçinemiyoruz, nefes alamıyoruz"

TÜİK tarafından açıklanan haziran ayı enflasyon verilerinin ardından, Devlet Memurları Sendikası Genel Başkanı Tuncay Cengiz, Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde yaptığı basın açıklamasında düşük memur maaşlarına tepki gösterdi. Cengiz, "'Geçinemiyoruz, nefes dahi alamıyoruz' diyoruz" dedi.

Devlet Memurları Konfederasyonundan enflasyon açıklaması! "Geçinemiyoruz, nefes alamıyoruz"

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), haziran ayı enflasyon verilerini açıkladı. Haziran ayı enflasyon oranı 1,37 oldu. Rakamların açıklamasının ardından Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde bir araya gelen Devlet Memurları Sendikası ve paydaş sendika üyeleri, kamu çalışanlarının taleplerini yerine getirdi.

Ankara, Türkiye ve dünya gündemini Yeni Ankara'dan takip etmek artık WhatsApp'ta da mümkün. Haberlerimizin doğrudan telefonunuza gelmesi için tıklayın.

"MEMURA YAPILACAK ARTIŞ CEBE GİRMEDEN ÇIKTI"

Ortalama emekli memur maaşının açlık sınırının altında kalacağını söyleyen Devlet Memurları Sendikası Genel Başkanı Tuncay Cengiz, "Daha iki gün önce doğalgaza yüzde 24,60 oranında zam yapıldı. Memura yapılacak artış, daha cebe girmeden çıkmış oldu. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından yayımlanan haftalık ekonomik rapora göre; en düşük memur maaşı 43 bin 726 TL, ortalama memur maaşı 49 bin 599 TL, memur emeklisinin ortalama maaşı ise 20 bin 554 TL'dir. TÜRK-İŞ, Haziran 2025 ayı açlık sınırını 26 bin 115 TL, yoksulluk sınırını ise 85 bin 065 TL olarak açıklamıştır. Buna göre, ortalama emekli memur maaşı açlık sınırının, ortalama memur maaşı ise yoksulluk sınırının altında kalacak, emekli açlığa, memur ise yoksulluğa mahkûm edilmiş olacaktır" açıklamasında bulundu.

"ÜCRET YETERSİZLİĞİ KAMU MEMURLARININ ORTAK FERYADIDIR"

Taleplerinin daha iyi anlaşılabilmesi için yaptıkları anket sonucunu bildiren Cengiz, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Tamamı memurlardan oluşan anket katılımcılarının yüzde 83 gibi ezici bir çoğunluğu, birincil ve en acil çözülmesi gereken sorunun 'ücret ve maaş yetersizliği' olduğunu açıkça ifade etmiştir. Bu oran, sadece bir istatistik değil; aynı zamanda kamu çalışanlarının yaşadığı geçim mücadelesinin bir ifadesi, hatta sessiz çığlığıdır. Anket bulguları, kamu görevlilerinin gelirlerini, temel yaşamsal ihtiyaçlara ayırmak zorunda kaldığını açık bir şekilde ortaya koymuştur. Katılımcılar kira ve konut giderlerini ilk sırada belirtirken, kredi ve borç ödemelerini en büyük harcama kalemi olarak göstermiştir. Bu durum, çalışanların önemli bir kesiminin barınma ve borç yükü altında ezildiğini göstermektedir. Gıda harcamalarının üçüncü sırada yer alması, temel tüketim ihtiyacının dahi ikinci plana bırakıldığı bir ekonomik baskıyı yansıtmaktadır."

Cengiz, "Katılımcıların büyük çoğunluğu için; giyim ve ulaşım gibi gider kalemleri orta sıralarda yer alırken, eğitim ve sağlık harcamalarının daha alt sıralarda yer alması, bu alanların düzenli planlanamayan ve zorunlu hallerde yapılan harcamalar olduğunu düşündürmektedir.
Ankette, en dikkat çeken bulgu ise, tatil ve kültürel etkinlikler ile yatırım ve birikim kalemlerinin listenin son sıralarında yer almasıdır. Bu husus, kamu çalışanlarının mevcut gelir düzeylerinin, uzun vadeli planlama yapmalarına ya da sosyal faaliyetlere katılmalarına izin vermediğini açıkça göstermektedir. Genel tablo, kamu görevlilerinin önemli bir kısmının gelir-gider dengesini sağlamakta zorlandığını, maddi baskı altında yaşadığını ve ekonomik geleceğe dair umut besleyemediğini ortaya koymaktadır. Sonuç olarak, bu ankette göstermiştir ki, 'ücret yetersizliği kamu görevlilerinin ortak feryadıdır.' Bu feryat artık duyulmalıdır. Bizler Cumhurbaşkanı'mızdan, bu taleplerimizin kısa sürede yasalaşması için ilgililere talimat vermesini istiyoruz." ifadelerine yer verdi.

"KAMU ÇALIŞANLARINA VERİLEN VAADLER YERİNE GETİRİLMEDİ"

Mülakat sisteminin kaldırılması gerektiğinin altını çizen Tüm Eğitim Çalışanları Sendikası (TEÇ-SEN) Genel Başkan Yardımcısı Halil Kutlar, "Bizler; adil bir ücret, onurlu bir yaşam ve adaletli bir kamu personel rejimi talep ediyoruz. Taleplerimiz, yıllardır görmezden gelinen haklarımızın açık ifadesidir. 2023 seçimleri öncesinde kamu çalışanlarına verilen vaatler yerine getirilmemiştir. Birinci dereceye gelen kamu çalışanlarına 3 bin 600 ek gösterge sözü hâlâ hayat geçirilmemiştir. Yardımcı Hizmetler Sınıfı kaldırılmalı, bu alandaki mağduriyetler sona erdirilmelidir. Memurlara verilen seyyanen zam, emeklilere de yansıtılmalıdır. Mülakat sistemi kaldırılmalı; liyakate dayalı, adil ve objektif sınav süreçleri tesis edilmelidir." şeklinde konuştu.

"ENFLASYON FARKI HER AY MAAŞLARA YANSITILMALIDIR"

Kamu çalışanlarının taleplerini duyuran Kutlar, şöyle konuştu:

"Kamu çalışanları son 17 yıldır yalnızca enflasyon farkı kadar zam almakta, bu da yıl sonunda eriyen maaşların sözde telafisi olarak sunulmaktadır. Enflasyon farkı zam değildir. Zam demek, alım gücünün artmasıdır. Enflasyon farkı, her ay maaşlara yansıtılmalıdır. Kademeli emeklilik düzenlemesi acilen hayata geçirilmelidir. Tüm kamu çalışanlarına bayram ikramiyesi verilmelidir. Gelir vergisi oranı yüzde 15’te sabitlenmeli, çalışanın alın teri vergiye kurban edilmemelidir. Kamu çalışanları, kamu aşçıları ve teknik hizmetler sınıfına geçirilmelidir. Banka promosyon ihaleleri merkezi olarak yapılmalı, çalışanın hakkı korunmalıdır. 3+1 modeli yerine 1+1 modeli benimsenmeli, personelin aile birliği sağlanmalıdır. Yöneticilerin, astlarından daha düşük maaş alması adaletsizdir. Teknik hizmetler için ayrı bir meslek kanunu çıkarılmalıdır. 10 yıl hizmeti olan memura yeşil pasaport hakkı verilmelidir."