Dervişoğlu, Cumhur İttifakı'na ateş püskürdü: "Bunu son yapanlar işgal komutanlarına kahve ikram ediyordu"
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, TBMM'deki haftalık grup toplantısında konuştu. Dervişoğlu, "Terörsüz Türkiye" projesi üzerinden Cumhur İttifakı'na adeta ateş püskürdü.
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Meclis'teki haftalık grup toplantısında konuştu.
Sözlerine, Azerbaycan'dan Türkiye'ye gelmek üzere havalanan askeri uçağın düşmesiyle şehit olan 20 askeri anarak başlayan İYİ Parti lideri şu ifadeleri kullandı:
"Bu aziz şehitlerimizden bir tanesi bizim Muğla Milas partimizin üyesi, aynı zamanda delegesi, Osman Amca'mızdı. Osman Kuran amcamız evladını kaybetti ve şehit babası oldu. Şehit babası Osman amcamıza sabır dileklerimi iletiyorum. Bütün şehitlerimizin kabri nur, mekanı cennet olsun inşallah."
"HER ALANDA YAŞADIĞIMIZ SEFALETİN İKİ SEBEBİ VAR"

10 Kasım Atatürk'ü Anma Günü hakkında da konuşan Dervişoğlu, "Onu anlamak, onu anmaktan çok daha önemlidir. Çünkü her alanda yaşadığımız sefaletin iki sebebi var. Biri onu anlamadan anmak ile yetinenler, diğeri ise anmaktan bile imtina edenler. Bir fatiha dahi okumayıp bunu marifet belleyenler. Bu zavallıların bir kısmı içtikleri kaba tükürmekten dahi ar etmezler. Bir kısmı onun üzerine titrediği milli eğitimi tarumar etmekle memur tayin edilmişlerdir. Ara tatili 10 Kasım'a denk getirirler. Paralel yapıların taşeronluğunu üstlenmeye devam ederler." diye konuştu.
"'TEKİNSİZ BAKANLARA' İNAT HER FIRSATTA ONA KOŞAN MİLYONLAR VAR"
Sözlerine TRT'ye yönelik eleştirileriyle devam eden İYİ Parti lideri şunları söyledi:
"Bir de hepimizin zorla fonladığı ama hiçbirimizin izlemediği devlet kanalının hali var ki 364 gün iktidar propagandası yapılır da 10 Kasım yayınlarında horon tepilir. Aam bu cumhuriyetin ehli namus müftüleri, imamları, kaymakamları ve valileri de vardır. Halen kin ekip nefret biçmeyi bekleyen tekinsiz bakanlara inat Mustafa Kemal Atatürk'ü her gün daha çok seven, okuyan ve anlayan, her fırsatta ona koşan milyonlarca cumhuriyet evladı vardır."
"MİLYONLARCA EMEKLİ, MEMUR, ASGARİ ÜCRETLİ KABUS GÖRÜYOR"

Türkiye'nin ekonomik durumu ve ekonomi yönetiminin enflasyon tahminlerine de değinen Dervişoğlu şu ifadeleri kullandı:
"Yıllardır aynı hikaye, aynı cümleler, aynı başarısız sonuçlar. 2026'da enflasyonu yüzde 16 olarak tahmin ediyorlar. Tahmin ediyorlar, umuyorlar. Onlar umdukça milyonlarca emekli, memur, asgari ücretli kabus görüyor. Bir vatandaş diyor ki: Eğer maaşıma umdukları kadar zam yapacaklarsa, ben de umduğum kadar vergi ödeyeyim. Hadi gelin cevabını verin bu vatandaşa. Çünkü bu tahmine göre belirleyecekler zam oranlarını. Belli ki asgari ücrete en fazla yüzde 20 zam veririz diye planlamışlar. Yüzde 16 biz sözleriz, yüzde 4 Sayın Erdoğan lütfeder. Oh ne güzel Türkiye! İngiliz Mehmet de milletin yastık altına göz diken TCMB Başkanı sıkı para politikası diyor ama sıkılan milletin boğazından başka bir şey değil. Gerçek şu TCMB 2026 enflasyonunu yüzde 16 olarak tahmin ediyor da milletin 12 ay sonraki enflasyon beklentisini yüzde 54 olarak ölçüyor. Fark neredeyse dört kat. TCMB başka ülkede Türk milleti başka ülkede yaşıyor. Enflasyonun en büyük zulmü temel gıdaya erişimde. Vatandaş aç, üretici sefil."
MHP'YE ATEŞ PÜSKÜRDÜ
İYİ Parti lideri son olarak MHP'ye "Terörsüz Türkiye" projesi üzerinden çok sert sözlerle yüklendi:
"'Hayırlı Günler Komşum, Derdin Derdimdir' diye kapısını çalacağını söylediğiniz Türk milletine sorun bakalım mahallelerinde Kandil zebanilerini görmek istiyorlar mıymış bir sorup öğrenin bakalım. Türk devletinin iktidarınız uğruna federasyon çukuruna itilmesine bu büyük milletin rızası var mıymış bir sorun, öğrenin. Öcalan denen caninin TBMM'ye talimat vermesini, bu kürsüde konuşmasını destekliyorlar mıymış bir sorup öğrenin bakalım. Doğrudur, engizisyon dünyayı tepsi diye yutturmaya kalktı. Bazıları da cani başını barış güvercini diye bu millete yutturmaya çalışıyor. Lütfediyor, 'Bizim Babil nasihatçilerine karnımız toktur' diyor. Doğrudur, bizim de Kandil nasihatçilerine karnımız toktur.
Dünya yuvarlaktır, Apo bebek katilidir. Kim ki onunla fikir ortaklığı yapar, suç ortağıdır. Bunu ben söylemiyorum. Öcalan'a cevap veremeyen kim varsa bu memlekette bana cevap veriyor. 'Bahçeli'yi bu çizgiye ben getirdim' diyor adam ben. Lozan bitti, devleti dönüştürüyoruz diyor. Siz hala aslan yavrusu adam mı değil mi onu tartıştırıp alkışlatıyorsunuz.
Ben bu tartışmaların ayrıntısına girmeyi bile zul sayarım. Geçmişte kime ne söyleyip fikir değiştirdiğinizi dünya alem biliyor. Hakaretlerinizin zerresi benim üzerime ve dava arkadaşlarımın üzerine yapışmaz.
NUMAN KURTULMUŞ'A: BEN ÇUKURLARA İRTİFA BAHŞETMEYİ BIRAKALI ÇOK ZAMAN OLDU

Siz nasıl bir ekipsiniz, nasıl bir koalisyonsunuz. İmralı'ya meşruiyet oluşturmaya çalışırken devletin meşruiyetini yok ettiğinizin farkında mısınız? Bunu son yapanlar mütareke İstanbul'unda işgal komutanlarına kahve ikram ediyordu. Sonuçsa Türk milletinin meşru müdafaası oldu. Buradan uyarıyorum. İş bu raddeye gelmeden o kininizi yutun. Kalan aklınızı da başınıza devşirin. Bir de bazen öyle laflar ediyor ki cevap verdiğini zannediyor bize. Doğrudan doğruya hakaretamiz beyanlarda bulunuyor. Makamına yakışmayan bu beyanları kendisine iade ediyorum tabi ki. Ama anlamıyorum bugün Türkiye Cumhuriyeti'nde tarafsız tek makam var. O da TBMM Başkanlığı makamıdır. Bu denli bir işin militanlığına soyunmuş olmasını da anlamıyorum. Diyor ki, Milli Güvenlik Kurulu PKK'yı terör örgütü olmaktan çıkarsın lafına eleştirilerimizi dile getirince, 'söylediklerimden bu anlamı çıkaranlar alçaktır' diyor. Ne anlam çıkaracağım? Söylediklerini millete ifşa ediyorum işte. Bir kere de bana alçak diyeceğine PKK'ya alçak de de görelim bakalım. Meclis salonlarında devlet ve millet düşmanları lehine gösteri yapanlara alçak de de görelim bakalım. 50 bin insanımızın katili Öcalan'a alçak de de görelim bakalım Sayın Numan Kurtulmuş. Bu saatten sonra benden de cevap bekleme. Ben çukurlara irtifa bahşetmeyi bırakalı çok zaman oldu.
Anlıyoruz ki Türkiye sadece dış politikada değil iç politikada da yol ayrımındadır. Birbiriyle çelişen iki pozisyon vardır. Her ikisi de şu an iktidar bloğunun içindedir. Bir: iki ortak kendi dar çıkarlarını hesaplayarak ve gözeterek kasten Türk milletini felakete sürüklüyorsunuz. İki: birbirinize karşı körebe oynuyor, oyunun sonucunda yine Türk milletini ve cumhuriyetimizi felakete sürüklüyorsunuz. Üç: aklınız sıra ABD-İsrail ortaklığının arasına gireyim derken iki tarafın da ayrı ayrı oyununa gelip Türk milletini ve cumhuriyetimizi felakete sürüklüyorsunuz. Sizin bu yanlış politikalarınıza karşı bizim de kararımız belli ve nettir ve mutlaka direnmek üzerinedir. Siz korkularınızın telaşı içindesiniz biz ise sırtımızı dayadığımız tek hakikatın, yani büyük Türk milleti olmanın şuur ve idrakinin güveni içindeyiz."