Birleşik Kamu-İş'ten dikkat çeken çıkış! "Cevap gelmezse külliye önünde olacağız"

Kamu işveren heyetinin açıkladığı son zam teklifinin ardından Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde basın açıklaması yaptı. Memur-Sen’in süreci hakem heyetine taşıma kararı aldığı gün, Birleşik Kamu-İş tepki için alandaydı.

Birleşik Kamu-İş'ten dikkat çeken çıkış! "Cevap gelmezse külliye önünde olacağız"

Birleşik Kamu-İş Genel Başkanı Orhan Yıldırım, toplu sözleşme sürecinde kamu emekçilerinin taleplerinin yok sayıldığını vurguladı. Yıldırım, burada yaptığı konuşmada, “4 milyon kamu emekçisi, 2,5 milyon civarında emekli ve onların aileleri düşünüldüğünde, 25 milyondan fazla yurttaşın umutla beklediği 8. Dönem Toplu Sözleşme sürecinde hükümet, kendi yarattığı ekonomik krizle kamu emekçisini baş başa bırakmıştır. Temmuz ve ağustos aylarında orman yangınları arttı, muhalif belediye başkanları tutuklandı, televizyonlar karartıldı, dolar ve euro yükseldi, gıda fiyatları her gün arttı. Artmayan tek şey, memur ve memur emeklisine verilen zam teklifidir.” ifadelerini kullandı.

"ÇALIŞMA BAKANLIĞI MALİYE BAKANLIĞINA ARACILIK ETMEKTEDİR"

Yıldırım, toplu sözleşme sürecinde Çalışma Bakanlığının yetkisiz olduğunu savunarak şunları söyledi: “Bir aylık görüşmelerde gördük ki, Çalışma Bakanlığı sadece Maliye Bakanlığına aracılık etmektedir. Memurun zammı konusunda hiçbir yetkisi yoktur. Bu nedenle ikinci teklifin ardından asıl belirleyici adres olan Maliye Bakanını doğrudan masaya davet ettik. Ancak Maliye Bakanı masaya gelmek yerine, geri planda kalarak memur ve memur emeklilerini 2026-2027 için 11+7, 4+4 ve 1000 TL gibi tekliflerle açlığa mahkum eden bir teklifi sunmuştur." dedi.

"DEVLETİN MEMURU YOKSUL OLAMAZ"

Birleşik Kamu-İş, 18 Ağustos’ta tüm konfederasyonlarla birlikte iş bırakma eylemi gerçekleştirmiş, Anıtkabir’den Çalışma Bakanlığına yürümüştü. Açıklamada, “Toplu sözleşme yasasında grev hakkının olmaması ve 11 kişilik Hakem Heyeti’nin çoğunluğunun Cumhurbaşkanı tarafından belirlenmesi, adil bir hakemlik yapılmasını imkânsız hale getirmektedir. Devletin memuru yoksul olamaz.” ifadeleri yer aldı.

KARAR MERCİİ CUMHURBAŞKANIDIR"

Birleşik Kamu-İş, Cumhurbaşkanı’na doğrudan çağrıda bulundu: “Bugün masada görüşmeler bitmiş ve süreç Hakem Heyeti’ne kalmıştır. Ancak Hakem Heyeti’nin çoğunluğunu bizzat Cumhurbaşkanı belirlemektedir. Bu nedenle 25 milyon yurttaşın geleceği için karar mercii doğrudan Sayın Cumhurbaşkanı’dır. Ya milyonları açlığa ve yoksulluğa mahkum edecek kararı verecek, ya da insani yaşam koşullarının sağlanması için düzenleme talimatını vererek vatandaşına nefes aldıracaktır.”

"YOKSULLUKTAN GELİP, YOKSULLUĞU UNUTTUĞUNU DÜŞÜNMEK İSTEMİYORUZ"

Konfederasyon, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslenerek, "Parmağında bir alyansla hayata başladığını, çocuklarını yokluk içinde büyüttüğünü gururla anlatan Sayın Cumhurbaşkanı’na buradan bir kez daha sesleniyoruz. Aradan geçen 23 yılda, yoksulluğu unuttuğunuzu düşünmek istemiyoruz. Belki siz şu an yer sofrasında yemek yemiyor olabilirsiniz, ancak Anadolu’nun büyük bir kısmında hâlâ o sofralar kuruluyor. Aileler aynı kaptan kaşık sallayarak çocuklarının karnını doyurmaya çalışıyor. Bizim yaşadığımız bu gerçeği görmek ve duymak zorundasınız.” açıklamasında bulundu.


"ÇAĞRI GELMEZSE KÜLLİYE ÖNÜNDE OLACAĞIZ"

Konfederasyon, Cumhurbaşkanı ile doğrudan görüşmek istediklerini belirterek şu açıklamayı yaptı: “Cumhurbaşkanı’nın, memur ve emeklinin gerçek mağduriyetinden tam olarak haberdar edilmediğini düşünüyoruz. Bu nedenle yarın akşama kadar Sayın Cumhurbaşkanı’ndan bu yönde bir çağrı gelmezse, 25 milyonun sesi olmak için Cumhurbaşkanlığı binası önünde kamuoyuna açıklama yapacağız.” dedi.

Eylemde “Hak, hukuk, adalet”, “Sermaye değil emekçi için bütçe” ve “Bu daha başlangıç, mücadeleye devam” sloganları atıldı. Birleşik Kamu-İş, mücadelelerini büyüteceklerini, haklarını alana dek alanlarda olacaklarını vurguladı.