Ankara’dan Kutaisi’ye: Gürcistan’ın kalbinde tarihe yolculuk
Ankara’dan Gürcistan’a uzanan kültür rotasında ikinci durak Kutaisi'de UNESCO mirası Bagrati Katedrali ve Devlet Tarih Müzesi. Müze şehrin dini ve sanatsal mirasını ziyaretçilere sunarak geçmişle bugünü buluşturuyor.
Gürcistan’ın batısında yer alan ve ülkenin en eski yerleşimlerinden biri olan Kutaisi’de, tarihi yapılar ve müzeler kültür turizmine önemli katkı sunan noktalar arasında bulunuyor. Bagrati Katedrali, Gelati Manastırı ve Kutaisi Devlet Tarih Müzesi her yıl binlerce ziyaretçiyi ağırlıyor.
UNESCO DÜNYA MİRASI LİSTESİ'NDE

Kutaisi’nin en önemli simgelerinden biri olan Bagrati Katedrali, 11. yüzyılda Kral III. Bagrat tarafından inşa ettirildi. Gürcistan'ın birleşmesinin bir sembolü olarak kabul edilen bu katedral, 1994 yılında Gelati Manastırı ile birlikte "Kutaisi'deki Bagrati Katedrali ve Gelati Manastırı" başlığıyla UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne alındı. Katedral, ziyaretçilerini hem tarihi hem de manevi bir atmosferle karşılıyor.
Gürcü Ortodoks geleneğinde rahiplerin cemaate seslenmek, dua etmek ya da ilahi okumak için çıktığı minber, işlevi bakımından camilerdeki minberlerle benzerlik taşıyor. Minbere çıkmak kadar, kırık şekilde yere düşmüş heykellerine dahi büyük özen gösteriliyor. Ziyaretçilerden biri heykelin üzerine çıkmaya kalktığında hemen uyarılıyor.
ORTODOKSLARA AİT DETAYLAR BU MÜZEDE SERGİLENİYOR

Kutaisi’nin merkezinde yer alan Devlet Tarih Müzesi’nde özellikle Ortodoks mezhebine ait dini ikonalar dikkat çekiyor. Altın varakla süslenmiş, detaylı işlemelere sahip bu ikonalar arasında Meryem Ana ve çocuk İsa figürleri öne çıkıyor. Ayrıca döneme ait ev eşyaları, özellikle Singer markalı bir dikiş makinesi ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.
TEOLOJİ SANATLA BÜTÜNLEŞİYOR

Müzenin vitrinlerinde yer alan bir diğer dikkat çekici unsur ise İsa’nın yaşamından sahneleri betimleyen, dini eğitim aracı olarak kullanılan ikonalar. Teolojiyle sanatı buluşturan bu anlatım öğeleri, ziyaretçileri derin bir etkiyle baş başa bırakıyor.
Sergilenen oyma ahşap kapı ise Orta Çağ Gürcü Hristiyan sanatının çarpıcı örneklerinden biri. Kapı üzerindeki haç motifleri, desenler ve figürler, dönemin hem dini hem de estetik anlayışını yansıtıyor.
Şehrin çeşitli noktalarına yayılmış bu kültürel miras unsurları, Kutaisi’yi Gürcistan’ın önde gelen turistik destinasyonlarından biri haline getiriyor.