Ankara'daki otobüs durakları için dikkat çeken öneri!

19 - 25 Nisan Kitap ve Kütüphaneler Haftası'nda Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Kütüphane görevlisi Seher Erdem, "Kütüphane kültürünü yaygınlaştırmak için duraklarda, kafelerde okullarda 'oku bırak' kitaplar bölümü oluşturulmalı" dedi.

Ankara'daki otobüs durakları için dikkat çeken öneri!

Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Kütüphane görevlisi Seher Erdem, 19 - 25 Nisan Kitap ve Kütüphaneler Haftasında kütüphanelerin yalnızca ders çalışma alanı olarak görülmemesi gerektiğine söyledi. Erdem “Çocuklar kitap okumayı araştırmayı severlerse geçmişini tarihini öğrenip geleceğini daha iyi anlamlandırır” dedi.

Yeni Ankara Muhabirine açıklama yapan Erdem şöyle konuştu:

“KİTAP OKUMA ALIŞKANLIĞI SOKAKLARA TAŞMALI”

Ailelerin çocuklarına kütüphane sevgisini aşılamaları gerekir. Çocuklar kitap okumayı araştırmayı severlerse geçmişini, tarihini öğrenip geleceğini daha iyi anlamlandırır. Kütüphane kültürünü yaygınlaştırmak için duraklarda, kafelerde, okullarda 'oku bırak' kitaplar bölümü oluşturulmalı. Çocuklar bir yerde beklerken ne kadar kitap görürse, ellerine alıp karıştırmaya başlayacaktır. Böylece zaman geçirmek için kitap okumaya başladıklarında, kitapla aralarındaki bağ kuvvetlenecektir. Ben kütüphaneci olarak herhangi bir yere gittiğimde gördüğüm kitapları merak edip karıştırırım. O kitap beni çektiyse kitabı alıp illaki bitiririm. Onun için de serbest kitap alanlarının oluşturulması, daha çok kişinin kitap sevgisini arttıracaktır.

”DİJİTALLEŞME, KÜTÜPHANECİLİĞİ DE ETKİLEYECEK"

Gelecekte büyük bir olasılıkla basılı kitap kalmayacak. Şu anda kitapların yüzde 80'i e-kitap olarak hizmete sunuluyor. Satışları, müzik olsun, kitap olsun, film olsun elektronik ortamda basılıp yayınlanıyor. O yüzden de en fazla belki bir 15-20 yıl içerisinde kütüphanenin değişimi e-kaynaklarla büyük veri tabanları üzerinden kitap ve veri aktarımı şeklinde bir kütüphaneye dönüşecek diye düşünüyorum.

"KÜTÜPHANELER YALNIZCA DERS ÇALIŞMA ORTAMI OLMAMALI"

Kütüphaneler gençlerin geleceğine katkı sağlamak anlamında şu anda çok etkin olamıyor. Üniversitede çalışıyorum ve üniversitedeki kütüphanelerde öğrenciler bile kütüphaneyi yalnızca ders çalışma ortamı olarak kullanıyor. Onun haricinde belki bir yüzde 15-20'lik kesim roman alıp okumak için kütüphaneye geliyor.

Kütüphanelerimiz maalesef kitapların hâlâ ödünç alınıp verilen bir yer olmasından öteye gidemiyor. Kültür merkezi haline gelebilmesi için daha önümüzde çok yol var diye düşünüyorum. Çünkü eğitim sistemi kitapları ders çalışma aracı olarak gösteriyor. Onun haricinde bir sosyal aktivite boyutuna taşıyamıyoruz.