Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunu Ece Ayhan kimdir?
Ece Ayhan, 23 yıl önce bugün 12 Temmuz 2002’de hayatını kaybeden Türk şair ve İkinci Yeni şiir akımının öncülerindendir.
Tam adıyla Ece Ayhan Çağlar, 10 Eylül 1931’de Muğla’nın Datça ilçesinde doğdu.
ECE AYHAN’IN HAYATINDAN ÖNE ÇIKANLAR
Ece Ayhan, hem şiirleriyle hem de kendine özgü yaşam tarzı ve düşünceleriyle Türk edebiyatında derin bir iz bırakmış, aykırı, hırçın ve muhalif kişiliğiyle tanınmıştır. Ece Ayhan, İkinci Yeni şiir anlayışını "Sivil Şiir" olarak adlandırmayı tercih etmiş ve şiirlerinde dilin sınırlarını zorlayan, alışılmışın dışında bir üslup benimsemiştir.
ANKARA’DA GEÇEN ÜNİVERSİTE YILLARI

Ece Ayhan, 1953’te Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne girdi ve 1959’da Mülkiye’den mezun oldu. Üniversite yıllarında Fransız şairler Comte de Lautreamont, Guillaume Apollinaire ve Arthur Rimbaud’nun eserlerini orijinal metinlerinden okuyarak ve çeviriler yaparak şiir anlayışını geliştirdi.
KAYMAKAMLIK DENEMESİ
Ece Ayhan, Ankara macerasının ve mezuniyetinin ardından kaymakamlık mesleğine yöneldi. 1959’da İstanbul maiyet memurluğunda stajını ve kaymakamlık kursunu tamamladı. 1962’de Sivas’ın Gürün ilçesine kaymakam olarak atandı ve aynı yıl Deniz Hafize Hanım ile evlendi. 1963’te Çorum’un Alaca ilçesinde kaymakamlık ve belediye başkanlığı yaptı; aynı sene oğlu Ege dünyaya geldi. 1964’te Tuzla Piyade Okulu’nda yedek subay olarak askerlik hizmetini tamamladı ve 1965’te Denizli’nin Çardak ilçesine kaymakam olarak atandı. Ancak disiplinli memuriyet hayatı, onun özgür ruhlu ve aykırı kişiliğiyle uyuşmadı. 1966’da kaymakamlıktan istifa ederek İstanbul’a yerleşti.
İstanbul’da Meydan Larousse ansiklopedisinde yazarlık, Sinematek’te ve Yeni Sinema Dergisi’nde müdürlük, Genç Sinema Grubu’nda yöneticilik ve Ağaoğlu Yayınevi’nde kısa süreli redaktörlük gibi çeşitli işlerde çalıştı. Ancak ekonomik zorluklar ve düzensiz bir yaşam tarzı, hayatı boyunca peşini bırakmadı.
SAĞLIK SORUNLARI VE ÖLÜMÜ

Ece Ayhan, 1968’de eşi Deniz Hafize Hanım’ı kanser nedeniyle kaybetti. Ekonomik zorluklar ve oğlu Ege’nin küçük olması nedeniyle, oğlunun bakımını eşinin ailesine bıraktı. 1974’ten itibaren beynindeki tümörün yol açtığı sağlık sorunlarıyla mücadele etti. Sağ kulağında ileri derecede işitme kaybı ve sağ gözünde hasar oluşmasına neden olan bu tümör, dünyaca ünlü beyin cerrahı Prof. Dr. Gazi Yaşargil tarafından gerçekleştirilen ameliyatlarla ölümcül olmaktan çıkarıldı. Ancak tümörün neden olduğu diğer sağlık sorunları (şeker, damar tıkanıklığı, lenf tüberkülozu, kalp büyümesi, felç ve verem) hayatını zorlaştırdı.
Ece Ayhan, ekonomik sıkıntılarla boğuşurken Çanakkale Belediyesi’nin desteğiyle geçici işçi kadrosuna alınarak sosyal güvenceye kavuştu ve SSK hastanelerinden ücretsiz yararlandı. Tedavi masrafları, arkadaşlarının ve Yapı Kredi Yayınları’nın telif desteğiyle karşılandı. İstanbul’da Maltepe Huzurevi’ne, ardından dönemin başbakanı Bülent Ecevit’in girişimiyle Acıbadem Huzurevi’ne yerleştirildi. Çeşitli hastanelerde (Cerrahpaşa, Haseki, Haydarpaşa, Şişli Osmanoğlu Kliniği, Central Hospital, Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi) tedavi gördü.
Ece Ayhan, 12 Temmuz 2002’de kalp yetmezliği nedeniyle Eşrefpaşa Hastanesi’nde hayatını kaybetti. Cenazesi, 16 Temmuz 2002’de Çanakkale’nin Eceabat ilçesindeki Yalova köyünde toprağa verildi.
ECE AYHAN’IN EDEBİ KİŞİLİĞİ VE ŞİİR ANLAYIŞI

Şair Ece Ayhan, İkinci Yeni şiir akımının en özgün ve aykırı şairlerinden biridir. İkinci Yeni’yi “Sivil Şiir” olarak adlandırmış ve şiirde geleneğe, otoriteye ve alışılmış dil yapılarına karşı çıkmıştır. Şiirlerinde dilin sınırlarını zorlayan, sürrealist ve modernist bir yaklaşım benimsemiş; toplumsal meseleleri, tarih, etik ve birey-devlet ilişkilerini sorgulayan bir tavır sergilemiştir.
Ece Ayhan’ın şiiri, dilin alışılmış yapısını bozan, yeni anlam katmanları yaratan ve yoğun imgelerle dolu bir dünyadır. Noktalama işaretlerini kullanmaktan kaçınmış, söz diziminde yenilikler denemiş ve sürrealist etkilerle örülü bir lirizm geliştirmiştir. Edip Cansever’e göre, Ece Ayhan’ın şiirini anlamak için en iyi kaynak yine onun kendi şiirleridir.
Ayhan, şiiri bir muhalefet aracı olarak görmüş; toplumun ve devletin aksayan yönlerini eleştirmiş, tarihsel ve politik göndermelerle şiirlerini zenginleştirmiştir. “Etik” kavramını ahlaktan farklı bir bağlamda kullanmış ve şairin etikçi olması gerektiğini savunmuştur.
ECE AYHAN’IN ŞİİR KİTAPLARI
1959: Kınar Hanım'ın Denizleri
1965: Bakışsız Bir Kedi Kara
1968: Ortodoksluklar
1973: Devlet ve Tabiat
1977: Yort Savul (Toplu Şiirler)
1981: Zambaklı Padişah
1982: Çok Eski Adıyladır
1991: Çanakkaleli Melâhat'a İki El Mektup ya da Özel Bir Fuhuş Tarihi
1993: Sivil Şiirler
1993: Son Şiirler
1994: Bütün Yort Savul'lar!
1999: Bütün Yort Savul'lar! (Genişletilmiş 2. Baskı)