8. Dönem Toplu Sözleşmede kritik eşiğe gelindi! Memurlar ne istiyor?
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu ve Tüm Yerel-Sen, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı önünde 8'inci Dönem Toplu Sözleşme Görüşmeleri öncesinde memur taleplerini açıkladı.
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, ağustos ayında başlayacak 8'inci Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde bu yıl ilk defa masada olacak. Görüşmeler öncesinde kamu emekçilerinin taleplerini duyurmak amacıyla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı önünde açıklama yapan Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Orhan Yıldırım, kamu emekçilerinin ay sonunu getiremediklerine dikkati çekti.
"8'İNCİ DÖNEM, ÖNCEKİ GÖRÜŞMELER GİBİ OLMAYACAK"

Yedi dönemdir devam eden görüşmelerin memur mücadelesine katkı sağlamadığını dile getiren Yıldırım, "Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), haziran ayı enflasyon oranını aylık bazda yüzde 1,37, yıllık bazda ise yüzde 35,05 olarak açıkladı. Açıklanan bu rakamlara göre kamu emekçisi açlığa, yoksulluğa göz göre göre itiliyor. Bu tablo günden güne ağırlaşırken, gerçekleri çarpıtmak için imdada TÜİK yetişiyor. Birleşik Kamu-İş Konfederasyonumuza bağlı AR-GE birimi Kamu-Ar tarafından yayımlanan son araştırmaya göre, Türkiye'de açlık sınırı 27 bin 415 TL, yoksulluk sınırı ise 83 bin 859 TL olarak belirlendi. Bu rakamlar, özellikle kamu çalışanlarının yaşam maliyetlerini karşılamakta zorlandığını bir kez daha ortaya koymuştur. Kamu emekçileri, bugün maaşlarıyla bırakın insanca yaşamayı, ay sonunu bile getiremeyecek duruma gelmiştir. 7 dönemdir masada bulunan konfederasyonların mücadelede etkisiz kalması, kamu emekçilerine sefalet, yoksulluk ve çaresizlikten başka bir şey getirmemiştir" açıklamasında bulundu.
"BELEDİYELERE ATANAN KAYYIM ÇALIŞANLARI DA HEDEF ALIYOR"

Belediyelere kayyım atanmasını antidemokratik kuşatma olarak değerlendiren Tüm Yerel-Sen Genel Başkanı Mücahit Dede, "Son günlerde yerel yönetimlere dönük sistematik saldırılar, sadece belediye başkanlarını hedef almamaktadır. Bu saldırılar doğrudan halkın iradesine, seçme ve seçilme hakkına, yani Türkiye'nin demokratik varlığına yönelmiş açık bir müdahaledir. girişimidir. Yerel seçimlerde halkın açık iradesiyle kazanılan belediyelere yönelik kayyım benzeri uygulamalar; yargı kisvesi altında yürütülen masa başı operasyonlar ve bürokratik tasfiye yöntemleri, demokratik hukuk devleti ilkesine zarar vermektedir" dedi.
"Tüm Yerel-Sen olarak uyarıyoruz" diyen Dede, konuşmasına şu şekilde devam etti:
"Siyasi tercihler bahane edilerek halkın oyuyla kazanamadığınız belediyelere el koymak, hukuku araçsallaştırmak, idari vesayet yoluyla halk iradesini çiğnemek; sadece bir siyasi müdahale değil, anayasal düzene, demokrasiye ve kamusal emek gücüne karşı işlenen kolektif bir suçtur. Belediyelere yönelik bu antidemokratik kuşatma; yalnızca yöneticileri değil, aynı zamanda belediye emekçilerini, yani kenti inşa eden, her gün sokakları temizleyen, afetlere müdahale eden, sosyal hizmet sunan, beldenin düzeni, huzuru ve sağlığını koruyan yüz binlerce kamu çalışanını da hedef almaktadır."