Hazine’nin faiz stratejisi tartışma yarattı! “Kısa vadeli borçlanma faizleri uçurur” uyarısı!

Hazine’nin faiz ve borçlanma stratejisi ekonomi çevrelerinde tartışma yaratıyor. Uzun vadeli tahvil ihracının piyasa derinliği ve nakit yönetimi açısından gerekliliğine vurgu yapılırken, kısa vadeli borçlanmanın piyasa faizlerini olumsuz etkileyebileceği uyarısı geliyor.

Hazine’nin faiz stratejisi tartışma yarattı! “Kısa vadeli borçlanma faizleri uçurur” uyarısı!

İktisatçı ve Bilkent Üniversitesi öğretim üyesi, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) eski başekonomisti Hakan Kara ile eski bankacı, tahvil tüccarı ve portföy yöneticisi Murat Aysan, Hazine’nin faiz oranları ve borçlanma stratejisi üzerine açıklamalarda bulundu.

Hakan Kara, Hazine’nin yüksek faizlerle uzun vadeli borçlanmasının eleştirilmesine ilişkin, “Hazine klasik bir portföy yöneticisi değildir. Uzun vadeli tahvil piyasasının derinliği ve nakit yönetimi gibi unsurları önemser. Bunlar dikkate alınmadan ‘uzun vadeli ihraç yanlıştır’ demek sağlıklı olmaz” dedi.

Eski bankacı ve tahvil tüccarı Murat Aysan ise Hazine’nin borçlanma yapısına dair detaylı açıklamalar yaptı. Aysan, “Hazine tüm borçlanmasını kısa veya değişken faizli yapamaz. Örneğin Mayıs ayında sadece bir ay sabit faizli tahvil ihalesi düzenledi. Bu ay 265 milyar TL itfaya karşılık 278 milyar TL borçlanma yapacak. Hazine hepsini kısa vadeli ya da değişken faizli yapmak istese de piyasa buna izin vermez, faizler hızla yükselir” diye konuştu.

Aysan ayrıca, Hazine’nin faiz oranlarının kredi faizleri ve özel sektör tahvilleri gibi diğer faizlerin belirlenmesinde referans oluşturduğunu vurguladı. Aysan, “Bu faizlerin yapay şekilde, bankaların kredi şartı olarak zorlanması gibi yöntemlerle belirlenmesi büyük sorunlara yol açabilir” uyarısında bulundu.

Likiditenin önemine de dikkat çeken Aysan, “Bu tahvillerin likiditesinin kaybolması, alım satım yapmak isteyenlerin aleyhine olur” ifadelerini kullandı.

Son olarak Hazine’nin toplam Türk Lirası sabit faizli borçlarının toplam borçlarının yalnızca yüzde 30’unu oluşturduğunu belirten Aysan, “Bu oran birçok ülkede yüzde 70-85 seviyelerinde seyrediyor. Piyasa çok önemli bir mekanizmadır. Geçmişte piyasanın bozulduğunu gördük, umarım bir daha yaşanmaz. Aksi takdirde KKM-2 gibi karmaşalar gündeme gelir” dedi.

Ekonomistler, Hazine’nin borçlanma stratejisinin hem piyasa dinamikleri hem de ekonomik istikrar açısından hassas bir denge gerektirdiğine dikkat çekiyor.