Ekonomistlerden Merkez Bankası'na net mesaj: "Sürpriz yapma güven ver!"
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 17 Nisan Perşembe günü gerçekleştireceği Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında yeni faiz kararını açıklamaya hazırlanırken, ekonomi dünyasının önde gelen iki ismi Merkez Bankası’na dikkat çekici uyarılarda bulundu.

Eski Hazine Müsteşarı ve ekonomist Mahfi Eğilmez ile eski TCMB Başekonomisti Prof. Dr. Hakan Kara, özellikle faiz politikasında izlenen dolaylı sıkılaştırma adımlarının piyasalarda güven kaybına yol açtığını vurgulayarak, açık ve net bir faiz politikası çağrısında bulundu.
EĞİLMEZ: “GECELİK FAİZLE YÖN VERMEK GÜVEN KAYBETTİRİYOR”
Mahfi Eğilmez, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, TCMB’nin politika faizini sabit tutarken gecelik borç verme faizi aracılığıyla piyasaları yönlendirme stratejisini eleştirdi. Bu yöntemin, örtülü bir faiz artışı anlamına geldiğini ve yatırımcılarda kafa karışıklığına neden olduğunu belirten Eğilmez, Merkez Bankası'nın daha şeffaf bir yol izlemesi gerektiğini söyledi.
TCMB Para Politikası Kurulu yarın toplanarak faiz konusunda karar verecek. Kendilerine tavsiyem politika faizini değiştirmemiş gibi görünmek amacıyla geçtikleri gecelik borç verme uygulamasından vazgeçmeleridir. Yapılacak şey; haftalık repo ihalesi yoluyla borç verme yöntemine…
— Mahfi Eğilmez (@mahfiegilmez) April 16, 2025
Eğilmez, “Yapılması gereken, gecikmeden haftalık repo ihalesiyle borç verme yöntemine dönülmesi ve bu yolla uygulanan faiz oranının yüzde 46 seviyesine çıkarılmasıdır” dedi. Eğilmez’e göre, TCMB’nin politika faizini değiştirmemiş gibi görünmeye çalışarak gecelik faiz yoluyla yönlendirme yapması, piyasa oyuncularının enflasyonla mücadeleye olan inancını zedeliyor.
Ekonomist, merkez bankalarının güvenilirlik açısından dünyada “sürpriz yapması gereken en son kurumlar” olduğuna dikkat çekerek, atılacak her adımın öngörülebilir ve net olması gerektiğini vurguladı.
HAKAN KARA: “İKİ YOL VAR, BİRİ DAHA AZ HASARLI”
Eski TCMB Başekonomisti Prof. Dr. Hakan Kara da Merkez Bankası’nın mevcut durumda iki seçeneği olduğunu belirterek şu şekilde konuştu.
"Hiçbir şey yapmamak ve bu durumun ileride çok daha sert önlemler alınmasını gerektirecek bir tablo yaratması. Politika faizini fiilen uygulanan faiz oranı olan yüzde 46 seviyesine çekmek ve üst bant esnekliğini koruyarak piyasalarla daha uyumlu bir politika izlemek. Her iki durumda da ekonomik yavaşlamanın kaçınılmaz ancak doğru bir faiz adımıyla bu yavaşlamanın daha kontrollü ve sınırlı olabilir. Eğer gerekli adımlar şimdi atılmazsa, gelecekte daha acı reçeteler gündeme gelir."
Yarınki faiz kararı üzerine:
— Hakan Kara (@ali_hakan_kara) April 16, 2025
İki seçenek var:
1) Hiçbir şey yapmamak ve ilerde daha sert tedbirler almak zorunda kalmak.
2) Politika faizini fiili faiz olan %46 civarına çekip, üst bandın esnekliğini korumak.
Her durumda ekonomi yavaşlar, ama 2. seçenekte daha az yavaşlar.
ARKA PLAN: TCMB’NİN KARMAŞIK FAİZ POLİTİKASI
TCMB, geçtiğimiz mart ayında gerçekleştirilen PPK toplantısında politika faizini 250 baz puan indirerek yüzde 45’ten 42,5’e çekmişti. Ancak daha sonra yapılan ara toplantıda faiz oranı sabit tutulmuş, bunun yerine gecelik borç verme faizi yüzde 46’ya yükseltilmişti. Bu hamle, piyasalarda örtülü bir faiz artışı olarak değerlendirilmiş, ancak Merkez’in doğrudan politika faizini artırmaktan kaçınması eleştirilere neden olmuştu.
PİYASA NE BEKLİYOR?
PPK toplantısına saatler kala gözler TCMB’nin atacağı adıma çevrildi. Eğilmez ve Kara gibi deneyimli ekonomistlerin çağrısı, Merkez Bankası’nın iletişim stratejisi ve şeffaflık anlayışının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini gösteriyor. Özellikle enflasyonla mücadelede inandırıcılığın kaybedilmemesi, sadece faiz oranlarıyla değil, bu oranların nasıl sunulduğu ve hangi yollarla uygulandığıyla da doğrudan ilişkili.
Ekonomistler, sürprizlerden arındırılmış, net ve tutarlı bir para politikasıyla ekonomik güvenin pekiştirilebileceği görüşünde birleşiyor.