Ekonomide geçen hafta: İç piyasada faiz beklentisi, dışarda İran–İsrail gerilimi

Türkiye ekonomisinde geçen haftanın gündeminde, enflasyon verileri, döviz kurlarındaki hareketlilik ve yaklaşan Merkez Bankası faiz kararı öne çıktı. Küresel çapta ise ABD Merkez Bankası’nın faiz duruşu ve Orta Doğu’da tırmanan İsrail–İran gerilimi, piyasalar üzerinde belirleyici oldu.

Ekonomide geçen hafta: İç piyasada faiz beklentisi, dışarda İran–İsrail gerilimi

Türkiye ekonomisi geçtiğimiz haftayı enflasyondaki sınırlı düşüş, dalgalı döviz kurları ve yaklaşan Merkez Bankası faiz kararının yarattığı belirsizlikle geçirdi. Küresel arenada ise ABD Merkez Bankası’nın faiz politikası ve Orta Doğu’da tırmanan İran–İsrail gerilimi, piyasalarda volatiliteyi artırarak ekonomik gündemin odağında yer aldı.

YURTİÇİ EKONOMİ GÜNDEMİ

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan verilere göre, Mayıs ayında yıllık tüketici enflasyonu (TÜFE) yüzde 35,41 olarak gerçekleşti. Böylece Nisan ayındaki yüzde 37,86’lık oranın altına inilmiş oldu. Ekonomistler, piyasa beklentisinin yüzde 36,1 seviyelerinde olduğunu belirtiyordu.

Aylık bazda en dikkat çeken fiyat artışları; konut hizmetlerinde yüzde 67,43, gıda ürünlerinde yüzde 32,87 ve ulaştırma sektöründe yüzde 24,59 oranında yaşandı. Hâlâ yüksek seyreden enflasyon, vatandaşın alım gücünü zorlamaya devam ediyor.

KUR VE ALTIN DALGALI SEYİRDE

Geçen hafta döviz piyasasında sınırlı dalgalanmalar yaşandı. Dolar/TL kuru 32,20 ile 32,70 arasında hareket ederken, euro/TL kuru 35,40 seviyelerine kadar yükseldi. Altın ise küresel gelişmelerin etkisiyle prim yaptı; gram altın 2.420 TL’ye kadar çıktı.

BORSA İSTANBUL’DA TEMKİNLİ SEYİR

BIST 100 endeksi 9 bin 400–9 bin 700 puan bandında yatay hareket etti. Bankacılık ve sanayi hisselerinde kar realizasyonlarının etkisiyle işlem hacminde düşüş yaşandı. Küresel risk algısı ve iç piyasadaki temkinli hava yatırımcıları bekle-gör pozisyonuna itti.

MERKEZ BANKASI FAİZ KARARI BEKLENİYOR

Tüm gözler 20 Haziran’da yapılacak Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu toplantısına çevrildi. Piyasa beklentisi, politika faizinin sabit tutulması yönünde. Ancak karar metninde verilecek mesajlar, TL üzerindeki yön arayışı açısından kritik önem taşıyor.

KÜRESEL EKONOMİYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

ABD Merkez Bankası (Fed), Haziran ayı toplantısında politika faizini yüzde 4,25–4,50 aralığında sabit bıraktı. Yapılan açıklamalarda, enflasyonun halen hedefin üzerinde seyrettiği vurgulandı. Bu durum, beklenen faiz indirimlerinin 2025’in son çeyreğine sarkabileceği yönünde yorumlandı. Başkan Jerome Powell’ın açıklamaları, piyasalarda temkinli bir algı oluşturdu.

İRAN–İSRAİL GERİLİMİ PİYASALARI SARSTI

Geçtiğimiz hafta Orta Doğu’da tansiyon bir kez daha yükseldi. İsrail’in 12–13 Haziran’da Tahran’daki nükleer ve askeri hedeflere düzenlediği saldırılara İran’ın füze ve drone’larla verdiği karşılık, küresel piyasaları sarstı.

Gerginlik, enerji piyasalarında dalgalanmaya yol açtı. Brent ve WTI petrol fiyatları yüzde 7 ila yüzde 10 arasında artış göstererek varil başına 73–75 dolar seviyelerine çıktı. Hürmüz Boğazı üzerindeki belirsizlik ise enerji arz güvenliğini tehdit ederken, stagflasyon riskini gündeme taşıdı. Tahran’da benzin istasyonlarında uzun kuyruklar oluşurken, stokçuluk haberleri dikkat çekti.

OECD’DEN BÜYÜME UYARISI

Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD), 2025 ve 2026 için küresel büyüme tahminini yüzde 2,9 olarak açıkladı. Bir önceki yıl bu oran yüzde 3,3 olarak gerçekleşmişti. Raporda; ABD, Çin ve Kanada gibi büyük ekonomilerde yavaşlama beklendiği ifade edildi.

ÖNÜMÜZDEKİ HAFTA NE BEKLENİYOR?

Türkiye’de gözler TCMB faiz kararına çevrilmişken, küresel piyasalarda ABD’den gelecek perakende satış ve üretici fiyat verileri ile Çin’in sanayi üretimi rakamları takip edilecek. Ayrıca G7 Zirvesi’nde alınacak kararlar ve Orta Doğu’daki gelişmeler, ekonomi cephesindeki risk algısını şekillendirmeye devam edecek.