Dolarda 42 TL sınırı bir kez daha görüldü

Yüksek faiz oranları, yatırımcıların güvenli liman olarak doları tercih etmesine yol açarken, bu durum gelişmekte olan ülke para birimlerinden sermaye çıkışlarını hızlandırıyor. ABD Merkez Bankası’nın (Fed) uzun süredir sürdürdüğü sıkı para politikası, küresel likiditeyi daraltarak birçok ülkenin para biriminde baskı yaratmayı sürdürüyor.

Euro Bölgesi ise daha karmaşık bir tabloyla karşı karşıya. Düşük büyüme oranları, enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar ve Rusya-Ukrayna savaşının yol açtığı jeopolitik riskler, euronun değerinde belirsizlik ve oynaklığa neden oluyor. Bununla birlikte, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) enflasyonla mücadele amacıyla izlediği sıkı para politikası, euronun dolar karşısında belirli ölçüde direnç göstermesini sağlıyor. Ancak enerji bağımlılığı ve yüksek üretim maliyetleri, Avrupa ekonomisinin kırılganlığını artıran başlıca unsurlar arasında.

Türkiye açısından tablo daha hassas. Yüksek enflasyon, cari açık ve dış finansman ihtiyacı, döviz piyasalarındaki kırılganlığın temel nedenleri olarak öne çıkıyor. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) rezervleri güçlendirme yönündeki adımları ve faiz politikası kararları, piyasalarda yakından takip ediliyor. Ancak Türk Lirası’nın değeri, yalnızca iç ekonomik dinamiklere değil, aynı zamanda küresel para politikalarındaki değişimlere de doğrudan bağlı şekilde şekilleniyor.

30 Ekim 2025 itibarıyla döviz kurları:

• Dolar/TL: 41,96 (alış) – 42,08 (satış)

• Euro/TL: 48,82 (alış) – 48,93 (satış)