Devlet marketi, kent lokantası, belediye berberi... Krizin çözümü mü geçici bir morfin mi?
Artan hayat pahalılığı karşısında devlet ve belediyeler “ucuz hizmet” projeleriyle sahaya indi. Marketten lokantaya, berberden ekmek fırınına uzanan bu kamusal girişimler kısa vadede nefes aldırsa da, ekonomistler kalıcı çözümün yapısal reformlarda olduğunu söylüyor.
Alım gücü eriyince kamu kurumları sahaya indi. Devlet market, belediye lokanta ve berber açıyor. Peki bu girişimler kısa vadede nefes aldırsa da, uzun vadede bir çözüm olabilir mi?

Ekonomik kriz derinleşirken, kamu kurumları birbiri ardına “ucuz hizmet” projeleriyle gündeme geliyor. Devletin “Tarım Kredi Marketleri”yle başlattığı sürece, muhalif belediyelerin “Kent Lokantası” ve son olarak Eskişehir’de açılan “Kent Berberi” eklendi. Artan fiyatlar karşısında vatandaşın bir nebze nefes almasını hedefleyen bu girişimler, serbest piyasa ve yoksulluk tartışmalarını yeniden alevlendirdi.
BİR TIRAŞ, BİR TARTIŞMA: KENT BERBERİ

Eskişehir Tepebaşı Belediyesinin 100 TL ücretle hizmet veren “Kent Berberi” projesi, sosyal medyada sert polemiklere yol açtı. Bazı vatandaşlar sosyal medyada bu durumu “esnafa karşı rakip olma” şeklinde değerlendirdi. Bir kesim ise hayat pahalılığına karşı bu tür projelerin artarak devam etmesi gerektiğini savundu.
EKONOMİDE KAMUSAL REFLEKS DÖNEMİ

Uzmanlara göre bu tablo, Türkiye ekonomisindeki sıkışmanın bir yansıması. Piyasa fiyatları gelir seviyesinin çok üzerine çıktığında, devlet ve belediyeler “tampon kurum” rolüne bürünüyor. Ekonomistler ise bu modelin uzun vadede sürdürülebilir olmadığını, ancak sosyal krizi geçici olarak yatıştırabileceği görüşüne sahip.
PİYASA AKTÖRLERİYLE REKABET Mİ YOKSULLUĞUN YANSIMASI MI?

Devletin market, belediyelerin lokanta ve berber açması, Türkiye’de ekonomik kriz yönetiminin yön değiştirdiğine işaret ediyor. Artan fiyatlar karşısında vatandaşın temel ihtiyaçlarına doğrudan müdahale eden kamu, aynı zamanda piyasa aktörleriyle rekabete giriyor. Ekonomistler, bu durumu “toplumsal basıncı azaltan ama sorunun kaynağını çözmeyen bir politika” olarak niteliyor.
GEÇİCİ RAHATLAMA, KALICI SORU İŞARETİ

Kent berberi, halk ekmek ya da kent lokantaları gibi uygun fiyatlı mekânlar, yurttaşın kısa vadede yaşamını kolaylaştırıyor. Ancak uzmanlar, yapısal reformlar yapılmadıkça bu girişimlerin kalıcı bir ekonomik iyileşme yaratmayacağını vurguluyor.
Bu nedenle “Kent Berberi” yalnızca ucuz bir tıraş hizmeti değil, giderek derinleşen hayat pahalılığının, kamusal pansumanlarla idare edilen bir ekonominin sembolü haline geliyor.
"MEVCUT EKONOMİ PROGRAMI YOKSULLUK YARATIYOR"

Bu konuda Yeni Ankara'ya değerlendirmelerde bulunan ekonomist Prof. Dr. Aziz Konukman, "İktisat politikalarında köklü değişim olmadığı sürece bu tür girişimler uzun vadeli çözüm değil, ancak bir de yoksulluk gerçeği var. Mevcut ekonomi programı yoksulluk yaratıyor. Türkiye'de izlenen büyüme stratejisi, yeteri kadar istihdam yaratmayan ve yoksullaştıran bir büyüme. İktisat politikaları böyle bir sonuca neden oluyorsa birinin buna müdahale etmesi lazım." diye konuştu.
TEMEL ÇÖZÜM: YOKSULLUĞU YOK ETMEK
Hükümetin kendi belirlediği partili isimlere yoksulluk fonları ayırdığını öne süren Konukman, yerel yönetimlerin ise tam tersine parti ayırmaksızın kurdukları Kent Lokantaları aracılığı ile herkese erişim sağladığını savundu. Yerel yönetimlerin bir boşluğu doldurduğunu dile getiren, ancak bunun da bir çözüm olmadığının altını çizen Konukman, temel çözümün yoksulluğu yok etmek olduğunu vurguladı. Bunun da yolunun iktidar değişikliği ile sağlanabileceğini ifade etti.