SBF Dekanı Çelik'ten 166 yıllık köklü miras vurgusu: "Mülkiye'nin tarihi, Türkiye'nin modernleşme tarihiyle örtüşür"
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi (SBF) Dekanı Orhan Çelik, Mülkiye'nin 166. kuruluş yıl dönümünde, Yeni Ankara'ya yaptığı açıklamada, fakültenin Türkiye'nin Birinci Meşrutiyet'ten günümüze tüm siyasal olaylarına tanıklık ettiğini söyledi.
Türkiye'nin modernleşme serüvenine tanıklık eden köklü eğitim kurumu Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi (SBF), eski adıyla Mülkiye, kuruluşunun 166. yıl dönümünü kutluyor. Bu anlamlı yıl dönümünde, SBF Dekanı ve Basın İlan Kurumu Üyesi Orhan Çelik, fakültenin Türkiye üzerindeki derin etkisine dair Yeni Ankara'ya özel ve dikkat çekici açıklamalarda bulundu.
Dekan Çelik, Mülkiye'nin tarihinin sıradan bir okul geçmişi değil, Türkiye'nin Siyasal tarihine eşdeğer bir süreç olduğunu, "Türkiye’nin modernleşme tarihi süreci ile Mülkiye’nin tarihi süreci örtüşür. Bu fakülte, Birinci Meşrutiyet'ten Kurtuluş Savaşı'na, Çanakkale'den çok partili hayata; 27 Mayıs'tan 12 Eylül cuntasına kadar Cumhuriyet tarihinde gördüğümüz birçok olaya birebir şahit oldu ve bu olayların bir kısmı bu çatı altında gelişti" sözleriyle vurguladı.
SOSYAL BİLİMLERİN VE AKADEMİNİN DOĞUM YERİ
Dekan Çelik, Mülkiye'nin siyaset bilimine olan katkısının ötesinde, Türkiye'deki akademik yaşam için de kurucu bir rol üstlendiğinin altını çizdi. Ankara Siyasal'ın akademinin kuruluş yuvası olduğunu ifade eden Çelik, "Türkiye’de sosyal bilimler eğitiminin doğum yeri burasıdır. Uluslararası İlişkiler, Kamu Yönetimi, Siyaset Bilimi gibi sosyal bilimlerle alakalı aklınıza gelebilecek bütün önemli birimlerin doğum yeri burasıdır. Birçok üniversite ve fakültenin kuruluşu da buradan çıkmıştır" dedi. Dekan Çelik, binanın görünüşte küçük olsa da siyasetin yaşandığı, siyasetçinin ve diplomatların yetiştiği bu kurumun Türkiye üzerinde çok büyük etkileri olduğunu belirtti.
"MÜLKİYE BİR DÜNYA GÖRÜŞÜ"
Mülkiye'nin etkisinin sadece idari ve siyasi alanda kalmadığını vurgulayan Orhan Çelik, fakültenin kültüre, sanata ve edebiyata da büyük katkılar sunduğunu ifade etti. Çelik, çarpıcı bir örnek vererek, "Türkiye’de İkinci Yeni Hareketi bu çatı altında çıkmıştır" dedi. Kurumun entelektüel derinliğini vurgulayan Çelik, Mülkiye'nin sadece bir okul olarak görülmemesi gerektiğini savunarak, "Mülkiye bir dünya görüşüdür. Dünyayı algılayış biçimidir" ifadelerini kullandı.
MÜLKİYE RUHU SERGİDE KENDİLİĞİNDEN CANLANDI
Mülkiye'nin 166. yılına özel 40. yıl mezunları tarafından düzenlenen karma eser sergisine ilişkin görüşlerini de aktaran Dekan Çelik, serginin fakültenin özgür ve öğrenci-mezun odaklı yapısını kanıtladığını belirtti. Serginin dışarıdan bir izin veya çaba gerektirmeden, "kendiliğinden" oluştuğunu, "Mülkiyeli öğrenciler, 1985 yılı mezunları bir araya gelerek kuruluş yıldönümüne özel bir sergi açmak istediklerini ifade ettiler. Kendi içlerinde organize olarak bu sergiyi yaptılar. Bu fakülte onların yuvası" sözleriyle ifade etti. Dekan Çelik, sergi salonu ve piyano örneği üzerinden fakültedeki rahat erişim ortamına dikkat çekerek, bu tür çalışmaların Mülkiye çatısı altında özel bir durum olduğunu ifade etti.
