İsrail'in Gazze'de bütün güçleriyle soykırım işlediği konusunda, Soykırım Uzmanları hemfikir

Soykırım araştırmaları ve insan hakları alanında çalışan uluslararası uzmanlar ve kuruluşlar, İsrail’in Gazze’deki saldırıları ve uygulamaları nedeniyle soykırım suçu işlediği yönünde görüş birliğine vardı.

İsrail'in Gazze'de bütün güçleriyle soykırım işlediği konusunda, Soykırım Uzmanları hemfikir

Birleşmiş Milletler (BM) kuruluşları, Uluslararası Af Örgütü, İnsan Hakları İzleme Örgütü, OXFAM ve diğer birçok araştırma kuruluşunun raporları, İsrail’in BM Soykırım Sözleşmesini ihlal ettiğini ortaya koyuyor. Uluslararası Soykırım Araştırmacıları Derneği, Gazze’de soykırım işlendiği kararını resmen duyurdu.

New York Üniversitesi Abu Dabi’den Dr. Jinan Bastaki ve İngiltere Sussex Üniversitesinden emekli Prof. Martin Shaw, AA muhabirine yaptıkları açıklamada, bu fikir birliğinin hukuki ve siyasi sonuçlarını değerlendirdi.

UZMAN İTTİFAKI HUKUKİ SÜRECİ GÜÇLENDİRİYOR

Doktor Bastaki, İsrail’in Gazze’de soykırım işlediğine dair uzmanlar arasındaki fikir birliğinin önemini şöyle özetledi:

“Bu fikir birliği, artık sadece fiziksel kanıtları değil, hukuki değerlendirmeyi de beraberinde getiriyor. Uluslararası Af Örgütü, Filistin El-Hak Merkezi gibi kuruluşların raporları, mahkemelerde kullanılabilecek kanıtları ve ‘soykırım kastı’ unsurunu net şekilde ortaya koyuyor.”
Bastaki’ye göre uzmanlar arasındaki bu görüş birliği, devletler ve uluslararası toplum için de siyasi hareketlenmeye yol açabiliyor. Artık Gazze’de yaşananları inkar etmek neredeyse imkansız hâle gelmiş durumda ve bu durum, uluslararası hukukun uygulanmasında önemli bir referans noktası oluşturuyor.

HUKUKİ DELİLLER VE AÇIK İFADELER

Doktor Bastaki, İsrailli yetkililerin davranışlarının ve sosyal medyada yaptıkları açıklamaların hukuki açıdan da değer taşıdığını belirtti:

“Askerlerin TikTok’ta yaptıkları eylemleri paylaşmaları ve gurur duymaları, savaş suçlarını kaydetmeleri gibi bir durumu daha önce hiç görmemiştik. Bakanların ve diğer yetkililerin kullandığı söylemler, hukuki süreçlerde delil olarak dikkate alınabilir.”
Bastaki, devletlerin soykırımı önleme yükümlülüğüne dikkat çekerek silah satışları ve siyasi destekle bu suça dolaylı katkıda bulunan ülkelerin sorumluluk taşıyabileceğini vurguladı.

SİVİL TOPLUM VE ULUSLARARASI BASKI

Doktor Bastaki, birliğin sivil toplumu da harekete geçirdiğini söyleyerek hükümetlere karşı Gazze’deki soykırımı durdurma baskısı oluşturduğunu söyledi.

Sussex Üniversitesinden Prof. Martin Shaw ise Uluslararası Soykırım Araştırmacıları Derneğinin kararının önemini şöyle değerlendirdi:

“Bu karar, alanında en yetkin uzmanlar tarafından dikkatli ve ayrıntılı şekilde belgelenmiş ve çoğunluk tarafından desteklenmiş bir değerlendirme. Ezici bir fikir birliği söz konusu ve bunun Uluslararası Adalet Divanı tarafından da doğrulanmasını bekliyoruz.
Shaw, tüm hükümetlerin İsrail’e etkili ve felç edici yaptırımlar uygulaması gerektiğini vurguladı:

“Her gün Filistinli sivilleri hedef alan bombardımanlar ve açlık politikası devam ediyor. Uluslararası toplumun bu durumu durdurmak için müdahale etmesi şart.”

Bu gelişmeler, uluslararası hukuk ve insan hakları açısından tarihî bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Uzmanlar, artan fikir birliğinin hem mahkemelerdeki hukuki süreçleri güçlendireceğini hem de devletlerin sorumluluklarını yerine getirmesi için bir baskı unsuru oluşturacağını belirtiyor.