İran: Nükleer silah üretmiyoruz ancak saldırı olursa üretmek zorunda kalırız
İran lideri Ayetullah Ali Hamaney'in danışmanı ve eski Meclis Başkanı Ali Laricani, ülkesinin şu anda nükleer silah üretmediğini ancak ABD'nin İran'a yönelik bir saldırı durumunda halkın baskısıyla bu yönde adım atmak zorunda kalabileceklerini açıkladı.
Laricani, devlet televizyonunda yaptığı açıklamada İran'ın teknik kapasite olarak nükleer silah üretebilecek düzeyde olduğunu, ancak dini lider Hamaney'in kitle imha silahlarının üretimini ve kullanımını yasaklayan fetvası nedeniyle bu yönde bir adım atmadıklarını belirtti.
ABD Ulusal İstihbarat Direktörü Tulsi Gabbard'ın İran'ın nükleer silah üretmediğine dair açıklamalarına atıfta bulunan Laricani, "Hem fetvamızın olduğunu hem de UAEA denetimleri altında faaliyet gösterdiğimizi söylüyoruz. Ancak eğer bize saldırırsanız, halkın baskısıyla nükleer silah üretmek zorunda kalırız" dedi. Laricani, ABD'ye "Tutumunuzu değiştirin, yoksa İran'ı istemediği kararlar almaya zorlarsınız" şeklinde uyarıda bulundu.
Bu açıklamalar, ABD Başkanı Donald Trump'ın İran lideri Hamaney'e gönderdiği ve hem müzakere çağrısı hem de tehditler içeren mektubun ardından geldi. İran yönetimi, Trump'ın bu mektubunu "tahakküm kurma girişimi" olarak nitelendirerek reddetti. İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi, ABD'nin tehditleri sürdüğü müddetçe doğrudan görüşme yapmayacaklarını, sadece nükleer konuda dolaylı müzakerelere açık olduklarını belirtti.
Trump ise son açıklamasında İran'la anlaşma sağlanamaması durumunda ülkeyi "daha önce hiç görülmemiş şekilde bombalayacakları" tehdidinde bulundu. İran lideri Hamaney ise bu tehditleri ciddiye almadıklarını, ancak herhangi bir saldırıya güçlü şekilde karşılık vereceklerini açıkladı. Hamaney, 2000'li yılların başında yayınladığı fetvayla kitle imha silahlarının üretimini ve kullanımını yasakladığını bir kez daha hatırlattı.
Uzmanlar, İran'ın nükleer programı konusundaki bu açıklamaların, ABD ile yaşanan gerilimin tırmanması nedeniyle yapıldığını belirtiyor. İran'ın şu anda nükleer silah üretmemekte kararlı olduğu, ancak ABD baskısı artarsa bu politikasını değiştirebileceği yönündeki mesajların, uluslararası diplomasi açısından önemli bir uyarı niteliği taşıdığı ifade ediliyor. Bölgede artan gerginlik, uluslararası toplumun arabuluculuk çabalarını artırması gerektiğini bir kez daha ortaya koyuyor.
