Kadına şiddette İtalya Modeli Türkiye'ye mi geliyor? MHP'li Ersoy'dan çarpıcı yasa teklifi hamlesi!

Kayseri'de geçtiğimiz günlerde Erciyes Üniversitesi (ERÜ) önünde yaşanan ve tüm Türkiye'yi sarsan Meliha Keskin cinayeti, siyaset gündemine taşındı. Eski eşi tarafından pompalı tüfekle öldürülen üç çocuk annesi üniversite öğrencisi Meliha Keskin olayının ardından Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kayseri Milletvekili Baki Ersoy, önemli açıklamalarda bulundu.

Milletvekili Ersoy, özellikle kadınlara ve çocuklara yönelik işlenen suçlarda cezasızlık algısını tersine çevirmek için yasa teklifi hazırlayacağını duyurdu.

"BU ALGIYI TERSİNE ÇEVİRMEK NAMUS BORCUDUR"

MHP Kayseri Milletvekili Baki Ersoy, yaptığı açıklamada, kadınlara ve çocuklara karşı işlenen suçları kabul etmenin asla mümkün olmadığını vurguladı. Toplumda, işlenen suçlara karşı verilen cezaların yetersiz olduğu yönündeki algının kök salmaya başladığını belirten Ersoy, bu algıyı değiştirmenin milletvekili olarak şahsının namus borcu olduğunu ifade etti.

Ersoy, "Bu algıyı tersine çevirmek için mücadele etmek, sizlerin oyuyla milletvekili seçilen şahsımın önce Kayseri’ye, sonrasında tüm Türkiye’ye karşı namus borcudur," dedi.

İTALYA MODELİ TÜRKİYE İÇİN ÖRNEK OLACAK!

Milletvekili Ersoy, açıklamasında İtalya'daki güncel bir yasal düzenlemeyi örnek gösterdi. İtalya Devlet Başkanı Giorgia Meloni’nin teklifiyle, kadınlara ve çocuklara karşı işlenen suçlarda en ağır cezanın verilmesi yönündeki kanunun İtalyan meclisinde kabul edilerek yasalaştığını hatırlattı.

Ersoy, yaşanan bu korkunç cinayetin ilinin bir milletvekili olarak, İtalya’da kabul edilen bu kanunu model alacağını söyledi. Ersoy'un odaklandığı nokta, kadınlara ve çocuklara karşı işlenen suçlarda en ağır cezanın, hiçbir indirim maddesi uygulanmadan kanunlaşabilmesi için çalışma yapılması.

Milletvekili Ersoy, hazırlayacağı bireysel çalışmayı öncelikle MHP Lideri Devlet Bahçeli’ye sunacağını ve bu yönde bir kanunun Türkiye’de çıkarılabilmesi için var gücüyle çalışacağını sözlerine ekledi. Bu açıklama, aile içi ve kadına yönelik şiddet suçlarında yargılamalara yeni bir boyut getirme potansiyeli taşıyor.