Çankırı'nın gizli hazinesi: 5 bin yıllık tuz mağarası, "Yer Altı Tuz Şehri" olarak yeniden doğuyor
Dünyanın en eski tuz madenlerinden Çankırı Tuz Mağarası, tarih, sanat ve şifayı buluşturuyor! Hititlerden günümüze uzanan bu yeraltı harikası, Çankırı’nın Balıbağı köyünde, Ankara’ya sadece 120 km mesafede ziyaretçilerini bekliyor.
Anadolu'nun kalbinde, tarihle bilimin kesiştiği bir mucize saklı: Çankırı Tuz Mağarası. Yaklaşık 5 bin yıldır tuz üretimiyle anılan, dünyanın en eski ve en büyük tuz madenlerinden biri olan bu yeraltı harikası, artık sadece bir maden değil; sanat galerisi, şifa merkezi ve turizm cenneti olarak parlıyor. Hititlerden günümüze uzanan hikayesiyle Çankırı'nın simgesi haline gelen mağara, son yıllarda yapılan yatırımlarla "Yer Altı Tuz Şehri"ne dönüştü. 2025 yazında düzenlenen TuzFest etkinlikleriyle rekor ziyaretçi sayılarına ulaşan mağara, aylık 10 binden fazla misafirini serin havası ve eşsiz deneyimleri ile büyülüyor. Peki, bu antik yeraltı şehrinin sırrı ne? Gelin, derinliklere inelim.
TARİHTEN TURİZME: ZORLU BİR DÖNÜŞÜM HİKAYESİ

Çankırı'nın merkez ilçesine bağlı Balıbağı köyü sınırlarında, şehir merkezinden 18 kilometre doğuda yer alan Tuz Mağarası, uzun yıllar tuz madenciliğiyle geçimini sağlamış bir efsane. Boş galerilerden oluşan 18 bin metrekarelik devasa alanı, üretim sona erdiğinde unutulmuşluğa terk edilmiş gibi görünse de, 2013'te Maden İşleri Genel Müdürlüğünün onayıyla İl Özel İdaresi'ne devredilmesiyle yeni bir sayfa açıldı. Turizm odaklı tadilat çalışmaları başlatılsa da, ihaleyi alan firmayla yaşanan uyuşmazlıklar nedeniyle proje sekteye uğradı ve ihale feshedildi.
Bu sıkıntılı sürecin ardından, 26 Nisan 2017'de İl Genel Meclisi'nin 69 sayılı kararıyla mağara Çankırı Belediyesine emanet edildi. Belediye ekipleri, hemen harekete geçerek kapsamlı bir temizlik ve kısmi aydınlatma çalışmalarıyla mağarayı ziyaretçilere açtı. Vatandaşların yoğun talebi üzerine geçici olarak ziyarete sunulan alan, beklenmedik bir popülerlik kazandı. Ulaşım ise 13 kilometrelik köy yolu ve 5 kilometrelik özel turizm yoluyla kolaylaştırıldı ve toplamda sadece 20 dakikalık bir yolculukla bu yeraltı şehrine varmak mümkün.
SANATIN TUZDAN HEYKELLER: KÜLTÜREL BİR ŞÖLEN

Tuz Mağarası'na adım attığınızda, ilk karşılayıcı unsurun sanat olduğunu fark ediyorsunuz. Çankırı Belediyesinin öncülüğünde düzenlenen Orhun Abideleri Tuz Çalıştayı, Türk Cumhuriyetleri'nden ve Avrupa ülkelerinden gelen ünlü heykeltıraşların ellerinde hayat bulan tuz heykelleriyle göz kamaştırıyor. Bu eserler, antik Orhun yazıtlarını modern bir yorumla tuz bloklarına işleyerek, tarih ve sanatı birleştiriyor. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü öğrencilerinin tuzdan yonttuğu figürler ise mağaranın galerilerini bir açık hava müzesine dönüştürüyor.
Ayrıca, Çankırı Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil Bölümü'nün "Çankırı’yı Dokumak" sergisi, yerel motifleri dokumalarla canlandırarak ziyaretçileri kültürel bir yolculuğa çıkarıyor. Mağaranın nişlerinde, keçiboynuzundan oyulmuş balık figürleri ve ayçiçeği tohumlarından oluşturulmuş insan yüzü portreleri gibi yenilikçi eserler, doğa ve sanatın yaratıcı birleşimini sergiliyor. Bu sergiler, sadece estetik bir zevk sunmuyor; Çankırı'nın geleneksel el sanatlarını geleceğe taşıyan bir köprü görevi görüyor. Ziyaretçiler, 150 metre derinlikte bu eserlerin arasında dolaşırken, tuz kristallerinin doğal yansımalarıyla adeta bir rüya aleminde kayboluyor.
ŞİFANIN DERİNLİKLERİ: "DAHA GÜÇLÜ BİR NEFES" İLE SAĞLIK TURİZMİNDE DEVRİM

Tuz Mağarası'nın en büyüleyici yanı, şifa vaat eden doğal ortamı. Astım, bronşit ve KOAH gibi solunum yolu hastalıklarına iyi geldiği bilimsel çalışmalarla kanıtlanan mağara, nemli ve tuz yüklü havasıyla bir doğal terapi merkezi. Çankırı Valiliğinin öncülüğünde hayata geçirilen "Daha Güçlü Bir Nefes" projesi, bu potansiyeli zirveye taşıdı. Proje kapsamında, doktorlar ve sağlık ekipleri gözetiminde 15 kişilik gruplar halinde KOAH hastaları mağarada yardımcı tedavi seanslarına katılıyor. 2024 sonunda tamamlanan ilk pilot uygulamada, Türkiye'nin çeşitli illerinden gelen hastaların solunum fonksiyonlarında belirgin iyileşmeler kaydedildi.
Örneğin, nefes darlığı şikayetleri yüzde 30 oranında azaldı. 2025'te proje genişletildi; Özel Çankırı Karatekin Hastanesi, Yeşilay Çankırı Şubesi ve Tuz Rehabilitasyon Derneği gibi paydaşlarla işbirliği sayesinde, speleoterapi (mağara tedavisi) yöntemleri standartlaştırıldı. Hastalar, haftada birkaç saatlik seanslarla tuz partiküllerinin akciğerlere nüfuz etmesini deneyimliyor. Belediye Başkanı İsmail Hakkı Esen, "Bu mağara, sadece tarih değil; umut taşıyor. Sağlık turizmiyle Çankırı'yı Avrupa'nın yeni şifa durağı yapacağız" diyor. Ziyaretçiler, serin (ortalama 15-18°C) ve nemli ortamda rahatça vakit geçirirken, aynı zamanda bu terapötik havanın faydalarından yararlanıyor.
REKOR ZİYARETÇİLER VE TUZFEST RÜZGARI: TURİZMİN YENİ YILDIZI

Mevcut haliyle bile aylık 10 binden fazla ziyaretçi çeken Tuz Mağarası, 2025 yazında patlama yaptı. Ağustos ayında düzenlenen TuzFest'25 etkinliği, tam 695 bin kişiyi ağırlayarak rekor kırdı. Bu rakam hedeflenen yıllık 1,5 milyon ziyaretçinin neredeyse yarısına denk geliyor. Festival, konserler, sanat atölyeleri ve moda gösterileriyle dolu bir programla, mağarayı bir kültür şenliğine dönüştürdü.
Belediye'nin giriş kısmında tamamladığı idari bina, danışma, kafeterya, mescit ve tuvaletler ile otopark düzenlemesi, ziyaretçi konforunu artırdı. İç dizayn çalışmaları ise hızla devam ediyor; LED aydınlatmalar ve yürüyüş yolları, mağarayı daha erişilebilir kılıyor. Başkan Esen, festival sonrası yaptığı açıklamada, "TuzFest, Çankırı'nın tanıtımına ivme kattı. Bu rekor, potansiyelimizin kanıtı" vurgusunu yaptı. Ziyaretçi yorumları da coşkulu: Bir KOAH hastası, "Burada nefes almak, yeniden doğmak gibi" derken, aileler serinlik ve sanatı övüyor.
COĞRAFİ ÜSTÜNLÜK: ANADOLU'NUN MERKEZİ, DÜNYANIN KAPISI

Çankırı'nın stratejik konumu, Tuz Mağarası'nı erişilebilir kılıyor. Anadolu'nun tam ortasında yer alan il, başkent Ankara'ya 120 kilometre, Esenboğa Havalimanı'na ise sadece 90 kilometre uzaklıkta. İstanbul'a 450, Karadeniz'in incisi İnebolu Limanı'na 199 kilometre mesafede olan Çankırı, kara yoluyla kolay ulaşılırken, Ankara ve Zonguldak demiryolu hattı üzerinden hızlı tren projeleriyle mesafeler kısalacak. Bu avantajlar, mağarayı günübirlik turlar için ideal hale getiriyor. Örneğin, Ankara'dan sabah yola çıkıp akşam dönmek mümkün.
Sonuç olarak, Çankırı Tuz Mağarası, 5 bin yıllık bir mirası modern turizme entegre ederek geleceğe taşıyor. Sanat, şifa ve tarih dolu bu yeraltı şehrini keşfetmek için en iyi zaman şimdi: Haftanın her günü 09:30-17:00 saatleri arasında ücretsiz ziyaret edilebiliyor. Çankırı, "Yer Altı Tuz Şehri" ile sadece bir destinasyon değil; unutulmaz bir deneyim sunuyor. Siz de bu serin derinliklere inin ve Çankırı'nın tuzlu sırrını keşfedin.