UNESCO'nun gözdesi Ahi Şerafettin Camii'nin sırları çözüldü! "Kültürel Bellek 2025" gezisi tarihe ışık tuttu!

UNESCO Dünya Mirası Ahi Şerafettin (Arslanhane) Camii, HÜTKAM ve Ankara Kent Konseyi’nin “Kültürel Bellek 2025” gezisinde tarihçesi ve mimarisiyle yerinde incelendi.

UNESCO'nun gözdesi Ahi Şerafettin Camii'nin sırları çözüldü! "Kültürel Bellek 2025" gezisi tarihe ışık tuttu!

Hacettepe Üniversitesi Tarihî ve Kültürel Mirası Uygulama ve Araştırma Merkezi (HÜTKAM) ve Ankara Kent Konseyi iş birliğiyle düzenlenen "Kültürel Bellek 2025" gezisinde katılımcılar, UNESCO Dünya Mirası Ahi Şerafettin Camiini yerinde inceleyip tarihini ve mimari özelliklerini öğrendi. Ulus’taki cami, Dr. Öğr. Üyesi Muhammet Görür ve Doç. Dr. A. Pelin Şahin Tekinalp'in rehberliğinde tanıtıldı.

Detayları, Hacı Bayram Veli Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi bölümü Dr. Öğr. Üyesi Muhammet Görür, Yeni Ankara’ya anlattı.

“KÜLTÜREL BELLEĞİN AKTARILMASI SADECE BİR GEZİ İLE TAMAMLANMAZ”

5–7 Kasım 2025 tarihleri arasında Ankara Kent Konseyi’nde düzenlenen Kültürel Bellek 2025 Sempozyumu, kentin tarihî ve kültürel değerlerini tartışmaya açtı. Paneller, konferanslar ve sergiler aracılığıyla katılımcılara Selçuklu ve Osmanlı dönemi mimarisi ve korunması gereken kültürel miras alanları aktarıldı. Dr. Öğr. Üyesi Görür, katılımcılara, “Kültürel belleğin aktarılması sadece bir gezi ile tamamlanmaz. Sempozyum ve konferanslarla bu bilgi toplumla buluşmalıdır” diyerek sürecin önemini vurguladı. Katılımcılar hocaya sorular yönelterek Ankara’nın kültürel mirası üzerine aktif tartışmalara katıldı. Doç. Dr. Tekinalp de rehberlik yaparak gezinin verimli geçmesini sağladı.

UNESCO YOLCULUĞU VE TARİHİ DEĞER

Görür, caminin tarihçesini şu sözlerle anlattı:

“Ali Şerafettin tarafından inşa edilen bu yapı, halk arasında Arslanhane veya Aslanhane Camii olarak bilinir. Arka taraftaki zaviye ve duvarlardaki aslan figürlerinden dolayı Aslanhane adı kullanılmaktadır. Cami tek başına bir yapı değil, türbe ve zaviye ile birlikte 13'üncü yüzyıl sonu ile 14'üncü yüzyılda oluşmuş bir topluluk oluşturur.”

Caminin, 2023 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne kabul edildiğini anımsatan Görür, “UNESCO listesine girmesi Ankara açısından büyük önem taşıyor. Bu karar, kentin tarihî ve kültürel mirasının uluslararası alanda değer gördüğünü gösteriyor” dedi.

“MİNBERİN ÜZERİNDEKİ KİTABE ÇALINDI, YERİNE PLAKALAR YERLEŞTİRİLDİ”

Gezide minber özel ilgi gördü. Görür, “Minberin üzerindeki kitabe 1998 yılında çalındı ve o bölümün yerine iki bakır plaka yerleştirildi. Bu, hem tarihi belgenin kaybını hem de korumanın önemini ortaya koyuyor” dedi. Katılımcılar minberin eski ve yeni hâlini fotoğrafladı ve yapılan müdahaleyi inceledi.

CAMİNİN İÇ DÜZENİ VE MİMARİ DETAYLAR

Caminin iç mekanında alt katta erkeklerin, üst katta kadınların namaz kıldığını söyleyen Görür, mimari detayları ise şu şekilde aktardı:

"Dikdörtgen planlı yapı, ahşap ayaklar üzerine inşa edilmiş ve beş bölümden oluşuyor. Mihrap alçıdan yapılmış, dış cephede kabak motifleri ve bitkisel süslemeler kullanılmış. Mukarnaslı taç kapı ve taş ile ahşap işçiliği detayları öne çıkıyor. Yapının süslemelerinde yer alan yılan ve ejder motifleri Anadolu’daki bilinen ilk örneklerden biri olarak öne çıkıyor. Onarımda mermer ve alçı karışımı kullanılmış, süslemeler temizlenmiş ve mozaik tekniği ile parçalar yerleştirilmiş."

KATILIMCILAR TARİHİ BİR DENEYİM YAŞADI

Gezide katılımcılar hem tarihi hem de mimari detayları yerinde gözlemleme fırsatı buldu. Hocalara sorular yöneltti, taş ve ahşap işçiliğini inceledi, minberdeki çalınan kitabe ve yerine yapılan müdahaleyi fotoğrafladı. Ahi Şerafettin Camii, Ankara’nın Selçuklu dönemi mimarisini ve kültürel belleğini yaşatan önemli bir örnek olarak öne çıktı. Ankara'da yapılan bu tarihî anlatımların ve gezilerin nesiller boyu aktarılması hedefler arasında.