Türkiye’nin kalbi, sinemanın perdesi: Ankara’nın 90 yıllık film yolculuğu

Türkiye'nin kalbi Ankara, gri betonları ve tarihi dokusuyla sinema ve televizyon dünyasına ilham kaynağı olmayı sürdürüyor. 1934'ten günümüze uzanan bu yolculukta, şehrin semtleri ve meydanları onlarca yapımın ev sahibi oldu. Ekim 2025 itibarıyla, başkentte çekilen yapımlar hem nostalji hem de güncel hikayelerle izleyiciyi buluşturuyor.

BAŞKENTİN İLK IŞIKLARI: ERKEN DÖNEM FİLMLERİ

Ankara, sinema tarihine 1934 yılında "Türkiye'nin Kalbi Ankara" belgesel filmiyle giriş yaptı. Bu yapım, şehrin kuruluşunu ve modernleşme sürecini belgeleyerek erken Cumhuriyet dönemi sinemasının önemli bir parçası haline geldi. 1970'lerde Kemal Sunal'ın başrolünde yer aldığı "Zübük", Ankara'nın siyasi atmosferini mizahla işleyerek dönemin yolsuzluk ve manipülasyon temalarını yansıttı.

Çekimleri Kızılay ve Çankaya semtlerinde gerçekleştirilen film, başkentteki sokak sahneleriyle izleyiciyi o yılların Ankara'sına taşıdı. Benzer şekilde, "Köyden İndim Şehre" (1974) filminde Kemal Sunal, Zeki Alasya ve Metin Akpınar gibi usta oyuncular, Ankara'nın kırsal ile kentsel karşılaşmasını komik bir dille anlattı.

POLİSİYE VE DRAMIN GRİ TONLARI: 2000'LERİN İKONİK YAPIMLARI

2000'li yıllarda Ankara, polisiye ve dram türlerinde öne çıktı. Erdal Beşikcioğlu'nun Behzat Ç. karakterini canlandırdığı "Behzat Ç. Bir Ankara Polisiyesi" dizisi (2010-2019), dört sezon boyunca şehrin karanlık sokaklarını, delik demlik kahvelerini ve bürokratik labirentlerini merkeze aldı. Dizinin çekimleri Mamak, Çankaya ve Kızılay gibi semtlerde yapıldı.

Bu dizi, "Behzat Ç. Seni Kalbime Gömdüm" (2011) ve "Behzat Ç. Ankara Yanıyor" (2013) filmlerini de doğurdu. Filmler, ekibin maceralarını Ankara'nın ikonik mekanlarında sürdürerek, başkent polisiyesini sinema perdesine taşıdı. Zeki Demirkubuz'un yönettiği "Yeraltı" (2012), Ankara'da geçen bir adamın iç hesaplaşmasını işlerken, şehrin yeraltı atmosferini güçlü bir şekilde yansıttı.

AŞK VE DOSTLUĞUN BAŞKENT MASALLARI

Ankara, romantik ve dostluk temalı hikayelerle de zenginleşti. İpucu Film'in yapımı "Aşk Tesadüfleri Sever" (2011), Mehmet Günsür ve Belçim Bilgin'in başrollerini paylaştığı yapımda, karakterlerin çocukluk ve gençlik yılları Ankara'da kesişti. Çekimler Anıtkabir çevresi ve park sahnelerinde yoğunlaştı. Barış Bıçakçı'nın romanından uyarlanan "Bizim Büyük Çaresizliğimiz" (2011), Ender ve Çetin'in dostluğunu Ankara'nın sıradan mahallelerinde anlattı. Nuri Bilge Ceylan'ın "Kış Uykusu" (2014) filminde de kısmi sahneler başkentte çekildi, ancak hikaye ağırlıklı olarak Kapadokya'da geçti. Bu yapımlar, Ankara'nın günlük hayatını duygusal bir lensle belgeledi.

GÜNLÜK HAYATIN KOMEDİLERİ: DİZİLERDEN GÜNCEL FİLMLERE

Televizyon dizileri, Ankara'nın günlük dizi üretiminde öncü rol oynadı. 1993-1997 yılları arasında yayınlanan "Ferhunde Hanımlar", Melek Baykal ve Tamer Karadağlı gibi oyuncularla başkent aile hayatını yansıttı ve yedi sezon sürdü. "Bizim Evin Halleri" (2002-2006) ile "Deniz Yıldızı" (2016-2023) gibi yapımlar da Ankara stüdyolarında çekildi. Güncel olarak TRT1'de yayınlanan "Teşkilat" (2021-günümüz), milli güvenlik temalı sahnelerini Ankara'nın resmi binaları ve sokaklarında hayata geçiriyor.

Sinema tarafında, "Yolunda AŞ" (2019) komedi-dramı, Çinçin Bağları'ndaki kentsel dönüşümü esprili bir dille işledi. Çukurambar ve Kızılay sahneleriyle zenginleşen film, Erdağ Yenel ve Emre Budak'ın performanslarıyla dikkat çekti. Ayrıca, "Yusuf Yusuf" (2017) gibi komediler, dolmuş şoförlüğü üzerinden Ankara trafiğini mizahla ele aldı.

GELECEĞİN PERDESİ: ANKARA SİNEMASININ POTANSİYELİ

Ankara, sinema ve televizyon sektöründe İstanbul'un gölgesinden sıyrılmaya devam ediyor. Şehrin tarihi mekanları, geniş alanları ve lojistik avantajları, yapım ekiplerini çekiyor. Son yıllarda artan prodüksiyonlar, başkentteki kültürel çeşitliliği ekrana taşıyor. Bu filmler ve diziler, Ankara'nın sadece idari bir merkez değil, aynı zamanda hikayelerin doğduğu bir yer olduğunu gösteriyor. İzleyiciler, bu yapımları izleyerek şehrin ruhunu yeniden keşfedebilir.