Türkiye Sakatlar Derneğinden Yeni Ankara'ya trafik açıklaması: "Rampalar çalışmıyor, şoförler açmıyor"

Türkiye Sakatlar Derneği Proje Koordinatörü Coşkun Gök Yeni Ankara'ya yaptığı açıklamadı, "Ankara’da toplu taşıma sistemleri, engelliler için genel olarak; özellikle de akülü araç ve tekerlekli sandalye kullanan bireyler için erişilebilir olmaktan uzaktır" dedi.

Türkiye Sakatlar Derneğinden Yeni Ankara'ya trafik açıklaması: "Rampalar çalışmıyor, şoförler açmıyor"

Ankara'da çözülemeyen trafik sorunu, engelli bireyleri de zor durumda bırakmaya devam ediyor. Kent genelindeki toplu taşıma sisteminin yol açtığı sorunlara dair konuşan Türkiye Sakatlar Derneği Proje Koordinatörü Coşkun Gök, özel gereksinimli bireylerin şikayet ve taleplerini dile getirdi.

"RAMPA AÇMAK İSTEMEYEN ŞOFÖRLER NEDENİYLE OTOBÜSE BİNEMEYEN OLUYOR"

Akülü araba kullanan bireylerin otobüslere binerken yaşadığı sorunlara dikkati çeken Gök, "Ankara’da toplu taşıma sistemleri, özellikle de akülü araç ve tekerlekli sandalye kullanan bireyler için erişilebilir olmaktan uzaktır. Bu bireyler, toplu taşıma araçlarını kullanırken 'normal' şartlarda bile ciddi zorluklar yaşamaktadır. Duraklarda uzun süre beklemek zorunda kalmakta, otobüslerin büyük çoğunluğu erişilebilirlik standartlarına uygun olmadığı için araçlara binememektedirler. Rampalı otobüslerde ise rampaların ya çalışmaması ya da şoförler tarafından açılmak istenmemesi ayrı bir sorun yaratmaktadır" açıklamasında bulundu.

"SEFEE SAYISININ YETERSİZLİĞİ ENGELLİ BİREYLERİN KULLANIMINI İMKANSIZ HALE GETİRDİ"

Toplu taşımada oluşan yoğunluk nedeniyle otobüslere binemeyen engelli bireyler için çözüm bulunması gerektiğini söyleyen Gök, "Otobüs duraklarının uygun tasarlanmamış olması da rampaların açılmasını ve otobüslere binilmesini zorlaştırmaktadır. Sefer sayılarının yetersizliği nedeniyle oluşan yoğunluk, engellilerin araçlara binmesini neredeyse imkânsız hale getirmektedir. Ayrıca sürücülerin ve diğer yolcuların engellilere karşı duyarsız ya da olumsuz tutumları da bu bireylerin toplu taşımayı kullanmasını engellemektedir. Metro ve Ankaray istasyonlarında ise asansörlerin sık sık arızalanması nedeniyle engelliler her istasyonu kullanamamaktadır" ifadelerini kullandı.

"OKULLAR AÇILINCA BU SORUNLAR ARTIYOR"

Söz konusu sorunların okul döneminde arttığını bildiren Gök, "Okulların açıldığı dönemler ve özel yoğunlukların yaşandığı zamanlarda bu sorunlar daha da artmaktadır. Otobüslerdeki aşırı kalabalık, engelli bireyler için zaten sınırlı olan ulaşım imkânlarını daha da daraltmakta; artan trafik nedeniyle otobüsler duraklara tam yanaşamadığı için engellilerin araca ulaşması da zorlaşmaktadır. Bir başka önemli sorun ise şoförlerin duraklara ulaşmaları gereken süre baskısıdır. Yoğun trafikte bu süreye uymak isteyen şoförler, engelli bireyleri araca almanın zaman kaybı olduğunu düşünerek durakta beklemeden hareket edebilmektedir" dedi.

"ENGELLİ BİREYLER HAPİS HAYATI YAŞIYOR"

Engelli bireylerin ulaşım sıkıntısı nedeniyle dışarı çıkarmadıklarını ifade eden Gök, "Tüm bu nedenlerle Ankara’nın kent planlaması ve toplu taşıma sistemleri, akülü araç ve tekerlekli sandalye kullanan bireyler açısından erişilebilirlikten oldukça uzaktır ve bu durum, birçok engelli bireyin adeta evlerinde hapis hayatı yaşamasına neden olmaktadır. Bu sorunlar, bireysel çabalarla değil; ancak toplumsal yaşamı ilgilendiren tüm düzenlemelerde, ilk aşamadan itibaren engellileri gözeten bütüncül bir yaklaşımla çözülebilir" diye konuştu.

"BU SORUNUN ÇÖZÜLMESİ BELEDİYELER İÇİN ZOR DEĞİL"

Gök, sorunların çözümünde belediyelerin üzerine düşen görevleri hatırlatarak sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sokakların, kaldırımların ve durakların erişilebilir şekilde planlanması; engellilerin kimsenin yardımına ihtiyaç duymadan toplu taşıma araçlarına binebilmelerini sağlayacak sistemlerin kurulması; özellikle şoförler başta olmak üzere ilgili tüm personelin engelli hakları konusunda eğitilmesi, yapılması gereken temel adımlardır. Bunları hayata geçirmek bir belediye için zor değildir. Önemli olan tek şey, kamu kaynaklarının müteahhitlere ve patronlara aktarılması yerine halka hizmet olarak geri dönmesini sağlayacak bir anlayışın benimsenmesidir. Bu yaklaşım, yaşanan sorunların çözümünde anahtar rol oynayacaktır."