Türkiye Kamu-Sen'den 8'inci dönem Toplu Sözleşme tepkisi! "Gerçek enflasyon yok sayılıyor, memur her gün daha da yoksullaşıyor"
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, "Ücret artışlarında hedeflenen enflasyon baz alınırken vatandaşın pazarda karşılaştığı gerçek enflasyon görmezden gelinmektedir. Enflasyon kadar zam sıfır zam demektir" dedi.
Türkiye Kamu-Sen, 8'inci dönem Toplu Sözleşme taleplerini açıkladı. Ankara'da düzenlenen programda konuşan Genel Başkan Önder Kahveci, önceki yedi dönemde yapılan toplu sözleşme sürecinin kamu görevlilerinin haklarında iyileştirme sağlayamadığını dile getirdi.
"KAMU VİCDANINI KANATAN BİR ADALETSİZLİK"

Yetkili sendikaların görüşmelerde yetersiz kaldığını dile getiren Kahveci, "Yetkili sendikaların sessizliği karşısında, kamu görevlilerinin maaş ve haklarına dair önemli düzenlemelerin toplu sözleşme dışında, keyfi biçimde yürürlüğe konulduğu hatta kaldırıldığı bir dönem yaşamaktayız. Ek gösterge, ilave ek ödeme gibi kritik alanlardaki gelişmeler istişare dışı bırakılmış, kararlar masa dışında alınmış ve memurlar mağdur edilmiştir. 3 bin 600 ek gösterge birinci dereceye ulaşan tüm kamu görevlilerine uygulanmamış, maaş artışları yetersiz kalmış, ilave ek ödeme ise emeklilere yansıtılmamıştır.
Bu nedenle memur maaşı ile memur emeklisinin maaşı arasındaki bağ tamamen kopmuş, emekli maaşları asgari ücretin dahi altında kalmıştır. Bu adaletsizlikler sonucunda çalışırken sosyal yardımlarla birlikte 50 bin TL maaş alan bir memurun emekli maaşı 22 bin 670 TL'ye kadar düşmüştür.
Bu, kamu vicdanını kanatan bir adaletsizliktir" açıklamasında bulundu.
"HİÇBİR ENFLASYON HEDEFİ TUTMAMIŞTIR"

Enflasyon karşısında memur maaşlarının erimeye devam ettiğini söyleyen Kahveci, "Memur maaşları her yıl biraz daha erimektedir. Orta vadeli programlara bakıldığında toplu sözleşme sistemine geçildiği 2012-2022 arasında hedeflenen enflasyonun yüzde 5, 2025 yılı için hedefin yüzde 17,5, Merkez Bankası beklentisinin yüzde 29,7 olduğu; 2026 hedefinin yüzde 9,7 ve 2027 yılı için ise yüzde 7 enflasyon hedeflendiği görülmektedir. 2012-2025 arasında hiçbir enflasyon hedefi tutmamıştır.
2026-2027 arasındaki hedeflerin de tutma ihtimali bulunmamaktadır. Ama bu gerçeğe rağmen, memur ve emekli maaşlarına yapılacak artışlarda hep hedeflenen enflasyon temel alınmıştır" ifadelerini kullandı.
"İĞNEDEN İPLİĞE HER ŞEYE ZAM GELDİ"
Memur ve memur emeklilerine hedeflenen yüzde 17,5 enflasyonun altında zam yapıldığını vurgulayan Kahveci, "Geçtiğimiz yıl TÜFE yüzde 44,38 olmuş, 2025 yılı haziran ayı itibarı ile de yıllık resmi enflasyon yüzde 35,05 olarak açıklanmıştır. Akaryakıta, bütün vergi ve harçlara, kiraya, gıda, ulaşım, eğitim başta olmak üzere iğneden ipliğe her şeye zam geldiği bu dönemde aylık enflasyonun artmaya devam edeceği görülmektedir. Dolayısıyla, orta vadeli programda belirlenen enflasyon hedeflerinin de yine tutmayacağı açıktır. Öyleyse artık kamu çalışanlarının ve emeklilerimizin hedeflenen enflasyona endeksli maaş artışı girdabına mahkum edilmemesi gerekmektedir. Kaldı ki, tarihinde ilk defa bu sene, memur ve memur emeklilerine hedeflenen yüzde 17,5 enflasyonunun bile altında kümülatif yüzde 11,3 oranında zam yapılmıştır" diye konuştu.
TOPLU SÖZLEŞME TALEPLERİ BELLİ OLDU

Kahveci, 1 Ağustos'ta başlayacak 8'inci Dönem Toplu Sözleşme taleplerini şu sözlerle sıraladı:
“2025 yılı yüzde 11,3'lük maaş zammı, yüzde 17,5'lik enflasyon hedefinin 6 puan altındadır. Yüzde 4'lük büyüme beklentisi de eklendiğinde, Ocak 2026 itibarıyla memur ve emekli maaşlarına 7 bin 500 TL telafi zammı yapılmalıdır.
2026 yılının ilk altı aylık dilimi için yüzde 30; ikinci altı aylık dilimi için yüzde 20, ayrıca Ocak ayından itibaren verilen zammın üzerine yüzde 10 refah payı talep ediyoruz.
2027 yılı için ise Ocak ve Temmuz aylarında yüzde 20 + yüzde 10 artış, yine Ocak ayında yapılacak zammın üzerine yüzde 10 oranında refah payı talep ediyoruz. Enflasyon farkının ise TÜFE'nin maaşlara yapılan oransal artışların üzerine çıktığı aydan itibaren ödenmesini istiyoruz. Temel mali taleplerimiz; 2026 yılı için en düşük dereceli memur maaşına refah payı dahil kümülatif yüzde 92,3; ortalama yüzde 88,6, 2027 yılı için ise refah payı dahil yüzde 45,2 zam olarak özetlenebilir.
Mali taleplerimizin karşılanması durumunda;
Bugün 44.047 TL düzeyinde olan 15'in 1'indeki en düşük dereceli memur maaşı, 2026 yılı sonunda 84.704 TL’ye; 2027 yılı sonunda ise 122.991 TL’ye,
53.579 TL düzeyinde olan ortalama memur maaşı ise 2026’da 101.060 TL’ye; 2027’de 146.740 TL’ye çıkacaktır.
Önümüzdeki yıl için en düşük memur maaşına 40.657 TL, ortalama memur maaşına 47.481 TL zam istiyoruz.
2023’te getirilen ilave ek ödeme emekli maaşlarına da yansıtılmalı; 1. dereceye gelen tüm kamu görevlilerine 3600 ek gösterge verilmelidir.
Büyükşehirler ve sahil kentlerinde fahiş kira artışları, memurların barınma sorununu derinleştirmiştir. Bu nedenle: Lojmandan faydalanmayan ve kirada oturan tüm kamu çalışanlarına aylık 20 bin TL kira yardımı yapılmalı, büyükşehirlerde görev yapan memurlara ayrıca 6 bin TL büyükşehir tazminatı ödenmelidir.
Ayrıca, aile yardımı, çocuk parası ve diğer tüm sosyal yardımlar artırılmalı, giyim, kira, evlenme, ulaşım, ısınma, yemek, doğum, ölüm ve eğitim yardımları tüm kamu görevlilerine ödenmelidir. Çalışanların gelir vergisi oranı yüzde 15’te sabitlenmelidir. Tüm kamu görevlilerine yılda iki kez bayram ikramiyesi verilmelidir. Maaşı oluşturan tüm kalemler – ek ödeme, döner sermaye, ek ders, fazla mesai, ikramiye gibi – emekli keseneğine dahil edilmeli, böylece emeklilikte yaşanan mağduriyetler önlenmelidir.
Yardımcı Hizmetler Sınıfı’ndaki personel, bir defaya mahsus olarak Genel İdare Hizmetleri Sınıfı’na geçirilmeli; eğitim durumlarına göre yükselebilecekleri dereceler kadrolarına yansıtılmalıdır.
Aile yılı kapsamında: Aile birliği sağlanmalı, evlilikler teşvik edilmeli, doğurganlığı artıracak destekler verilmelidir. Eş durumu, sağlık ve öğrenim özrü önündeki engeller kaldırılmalıdır. Görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavları düzenli hale getirilmeli, sözlü sınav kaldırılarak yazılı sınav esas alınmalıdır. Sağlık çalışanlarının her ay değişen ücret sorunları çözülmeli, tek kalem maaş sistemine geçilmelidir. Özel hizmet tazminat oranları unvan bazında eşitlenerek tüm memurlar için artırılmalıdır. Şef, mühendis, avukat gibi unvanlarda özlük hakları düzenlenmeli, merkez-taşra uzmanı ayrımı kaldırılmalı; zorunlu rotasyon yerine mahrumiyet bölgesi ve afet bölgesi ödemeleri yapılmalıdır. Fazla mesai ücreti, çalışanın saatlik ücretinden az olmayacak şekilde artırılmalı; ek ders ve nöbet ücretleri artırılmalıdır. Daha önce karar altına alınan konular ilerletilerek sürdürülmelidir. Ayrıca: 399 sayılı KHK'ya tabi personelin ek ödeme, kurum değişikliği, nakil ve vergi adaletsizliği sorunları çözüme kavuşturulmalı; askeri işyerleri ve Emniyet teşkilatında görevli sivil personel ile güvenlik görevlilerinin sorunları giderilmelidir. Tüm kamu çalışanları işçiler gibi yemek hizmetinden ücretsiz faydalanmalı; hizmet verilmeyen yerlerde nakit yemek ücreti ödenmelidir. Doğum yapan ya da vatani görevde olan kamu personelinin primleri kurum tarafından ödenmeye devam etmeli; bu süreçte maaşlarının belli oranı destek ödemesi olarak verilmelidir. Bayram ve hafta sonlarında çalışmak zorunda kalan kamu çalışanlarının koşulları yeniden değerlendirilmelidir. Fiili hizmet zamları güncellenmeli, mobbinge karşı yasal koruma sağlanmalıdır. Sosyal güvenlik sistemi gerçek bir koruma sağlayacak şekilde düzenlenmeli, sağlık hizmetlerinde katılım payları azaltılmalıdır. Engelli personel için pozitif ayrımcılık yapılmalı; kadın çalışanların sorunları çözülmeli; emekli maaşları yükseltilmeli, emeklilere aile yardımı ve çocuk parası gibi sosyal destekler verilmelidir."