Seyfettin Aslan Yeni Ankara’ya müjdeyi verdi: “Ankara’nın 5 Özeli 5 Güzeli” kitabı yolda!
Ankaralılar ve Ankara’yı Tanıtma Vakfı Başkanı Seyfettin Aslan, başkentte unutulmaya yüz tutan geleneksel meyveler ve lezzetlerin yeniden canlandırılması için önemli projeler yürüttüklerini duyurdu. Aslan, “Ankara’nın 5 Özeli 5 Güzeli ve Ankara’nın Sofrası adlı kitapların hazırlığı içindeyiz.” dedi.
Ankaralılar ve Ankara’yı Tanıtma Vakfı Başkanı Seyfettin Aslan, başkentte unutulmaya yüz tutan meyveler ve geleneksel lezzetlerin yaşatılması ile ilgili yürüttükleri çalışmaları Yeni Ankara’ya anlattı.
“ANKARA KENDİ DEĞERLERİNİN FARKINDA DEĞİL”

Aslan, Ankara’nın kendine özgü değerlerinin zamanla unutulduğunu söyleyerek, “Geçtiğimiz yıl Ankara’nın beş beyazını gündeme taşımıştık. Bu yıl ise armut, ayva, ceviz, dut, elma, iğde, kavun, üvez, üzüm ve vişneden oluşan Ankara’nın 10 meyvesini tanıtıyoruz. Çünkü Ankara kendi değerlerinden ve marka unsurlarından fazlasıyla uzaklaştı. Kendi değerlerinin farkında değil. Biz bu değerleri gün yüzüne çıkarmak istiyoruz. Geçtiğimiz yıl Ankara’nın beş beyazını gündeme taşımıştık.” ifadelerini kullandı.
ANKARA’NIN 5 ÖZELİ 5 GÜZELİ KİTAP OLUYOR

‘Ankara’nın 5 Özeli 5 Güzeli’ adlı kitap hazırlığında olduklarını belirten Aslan, şunları kaydetti:
“Ankaralı hemşehrilerimize ayrıca belirtmek isterim ki Ankara’nın başka kadim değerleri de var ve biz bu değerleri de gün yüzüne çıkarmak istiyoruz. Şu anda Ankara’nın 5 Özeli 5 Güzeli adında bir kitap hazırlığındayız. Bu kitapta yer alacak değerlerden biri burçak. Hacı Bayram Veli’nin burçak çorbası geleneği var. Ne yazık ki Ankaralılar bu geleneği unutmuş. Biz bu burçak çorbası geleneğini yeniden canlandırmak istiyoruz. Ankara’nın beş güzelinden biri de çiğdemdir. İnşallah 27 Aralık’ta Ankara’nın 5 Özeli 5 Güzeli ya da Ankara’nın Sofrası adlı kitabını yayımlayacağız. Nezihe Araz’ın ‘Mustafa Kemal’in Ankarası’ kitabında, Ankara’da bir ramazan günü sofrasını çok güzel anlattığı bir bölüm var. Oradan yola çıkarak Ankara yemekleri ve sofraları üzerine çalışıyoruz. Tarihî kaynaklarda ve kitaplarda bulabildiğimiz tüm bilgileri derleyerek bu sofraların ve yemeklerin izini sürüyor, bunları yeniden gün yüzüne çıkarmayı hedefliyoruz.”
“ANKARA KAVUNU 20 YIL SONRA TARLAYA DÖNDÜ”

Aslan, uzun süredir yetiştirilemeyen Ankara kavununun bu yıl yeniden toprakla buluştuğuna işaret ederek, “Mesela, ‘Ankara’da ne meşhurdur?’ diye sorulduğunda artık kimsenin aklına bu meyveler gelmiyor. Oysa Ankara kavunu, zamanında çok değerli bir üründü. Ancak son 20 yıldır Ankara’da kavun yetiştirilemiyordu. Bu konuyu uzmanlarla görüştük ve kavunun hastalığının bir sinek nedeniyle oluştuğunu öğrendik. Bu yıl 20 dönümlük bir arazide Ankara kavunu yeniden yetiştirildi. Kahramankazan ve Büyükşehir Belediyemizin katkılarıyla bir arazide deneme amaçlı kavun ekimi gerçekleştirdik. Çiçeklenme döneminden itibaren, 10 gün aralıklarla haftada üç kez olmak üzere toplam üç defa ilaçlama yaptık. Ayrıca iki defa da damlama sistemiyle sulama uyguladık. Sonuç olarak, çok başarılı bir üretim elde ettik ve 20 dönümlük alanda şahane Ankara kavunu yetiştirdik. Benzer şekilde, Ankara armudunun ve Ankara cevizinin değerlendirilmesi için de çalışmalarımız sürüyor. Bu ürünlerin de fidanlarını üretmek ve ekim alanlarını genişletmek istiyoruz.” şeklinde konuştu.
Ankara'nın unutulan lezzetleri 102. yılda yeniden hayat buldu! "Ankara’nın On Meyvesi"Ankara Haberleri