Mehmet Âkif Ersoy Müze Evi: İstiklâl Marşı’nın doğduğu yer

Ankara’nın Altındağ ilçesinde, Hacettepe Üniversitesi Merkez Kampüsü sınırları içinde yer alan Mehmet Âkif Ersoy Müze Evi, Türk Kurtuluş Savaşı’nın ruhunu ve İstiklâl Marşı’nın yazıldığı mekânı günümüze taşıyor. Taceddin Dergâhı olarak bilinen bu iki katlı ahşap yapı, Mehmet Âkif Ersoy’un millî mücadele yıllarında ikamet ettiği ve en önemli eserlerini kaleme aldığı ev olarak tarihî bir değer taşıyor. 1949’da müze eve dönüştürülen yapı, 1984’ten bu yana ziyaretçilere açık. Şairin kişisel eşyaları ve dönemin atmosferini yansıtan unsurlarıyla müze, hem tarih hem de edebiyat meraklıları için önemli bir durak.

YAPININ TARİHİ KÖKENLERİ

Mehmet Âkif Ersoy Müze Evi, kökeni Osmanlı dönemine uzanan Taceddin Dergâhı’nın bir parçası. Kanunî Sultan Süleyman tarafından Bayramiye tarikatının Celveti kolu için inşa edilen dergâh, adını bahçesindeki kabriyle Taceddin Sultan’dan alıyor. 1826’da tamir edilen ve Sultan Abdülmecit döneminde türbe, cami, çeşme ve hazireyle bir külliyeye dönüştürülen yapı, zamanla Mehmet Âkif Ersoy Sokağı’nda anılmaya başladı. 1949’da Şehir Meclisi kararıyla müzeye çevrilen ev, 1982’de kapsamlı bir restorasyon sürecinden geçti ve 1984’te kapılarını ziyaretçilere açtı.

MEHMET ÂKİF’İN ANKARA YILLARI

Mehmet Âkif Ersoy, İstanbul’un işgali sonrası millî mücadeleye destek vermek üzere Ankara’ya geldiğinde, Taceddin-i Veli Camisi İmamı Tevfik Hoca tarafından karşılandı. Şehirde kiralık ev bulmanın zor olduğu savaş yıllarında, Tevfik Hoca’nın tahsis ettiği bu mütevazı dergâh evi, şairin Ankara’daki sığınağı oldu. 1. TBMM’de Burdur Milletvekili olarak görev yaptığı dönemde burada yaşayan Âkif, dostlarıyla millî mücadele üzerine tartışmalar yaptı ve eserlerini bu evde kaleme aldı.

İstiklâl Marşı’nı yazma süreci de burada başladı. Yarışmanın para ödüllü olması nedeniyle önce katılmayı reddeden şair, Balıkesir Milletvekili Hasan Basri Bey’in ısrarıyla marşı yazmaya karar verdi. Gece ilham geldiğinde mum ışığında dörtlükleri duvara kazıdığı rivayet edilen ev, aynı zamanda “Bülbül” şiirinin de doğuş mekânı.

MÜZENİN KOLEKSİYONU

Müze ev, Mehmet Âkif Ersoy’un günlük yaşamına dair izler taşıyan sade ama anlamlı bir koleksiyona ev sahipliği yapıyor. Şairin cep saati, gözlüğü, tesbihi ve tüfeği, ziyaretçilere onun mütevazı hayatını yansıtıyor. Ayrıca Âkif’in yüzünün kalıbı, müzede sergilenen dikkat çekici eserlerden biri. Evin karşısında yer alan ve 2003’te yapılan Mehmet Âkif büstü ile İstiklâl Marşı’nın ilk iki kıtasının yazılı olduğu kitabe, müzenin manevi atmosferini güçlendiriyor.

ZİYARET VE ERİŞİM

Mehmet Âkif Ersoy Müze Evi, Altındağ’daki konumuyla kolay ulaşılabilir bir noktada. EGO otobüsleri, Sıhhiye Metro İstasyonu, Kurtuluş Ankaray İstasyonu ve Kurtuluş Tren İstasyonu’na yakınlığıyla toplu taşıma ile erişim oldukça pratik. Ancak müzede otopark bulunmuyor, bu nedenle ziyaretçilerin toplu taşımayı tercih etmesi öneriliyor. Tarihi ve edebî bir yolculuk arayanlar için müze, haftanın belirli günlerinde ziyaretçilerini ağırlıyor.

BİR MİRASIN İZİNDE

Taceddin Dergâhı’ndan müzeye dönüşen bu ev, Mehmet Âkif Ersoy’un millî mücadeledeki rolünü ve İstiklâl Marşı’nın yazım sürecini anlamak isteyenler için eşsiz bir deneyim sunuyor. Şairin izlerini taşıyan bu mekân, Ankara’nın kültürel mirasının önemli bir parçası olarak ziyaretçilerini bekliyor.