Keçiören Ovacık Mahallesi’nde usulsüz engelli raporu iddiaları sonrası Genç Sağlık Sendikasından açıklama

Ankara Keçiören’de bazı ailelerin çocuklarına usulsüz engelli raporu aldırdığı yönündeki iddialar Yeni Ankara tarafından gündeme getirildi. Konuyla ilgili Genç Sağlık Sendikası Engelli Komisyon Başkanı Hacer Kılıç, engelli raporu sürecine dair açıklama yaptı.

Keçiören Ovacık Mahallesi’nde usulsüz engelli raporu iddiaları sonrası Genç Sağlık Sendikasından açıklama

Geçtiğimiz günlerde Ankara'nın Keçiören ilçesine bağlı Ovacık Mahallesi’nde, uzun süredir geri dönüşüm işiyle geçimini sağlayan bazı ailelerin çocuklarına usulsüz yollarla engelli raporu aldırdığı iddia edilmişti. Gündem oluşturan bu gelişmenin ardından Genç Sağlık Sendikası Engelli Komisyon Başkanı Hacer Kılıç, engelli raporlarının alınma süreciyle ilgili Yeni Ankara'ya özel açıklamalarda bulundu.

“SUİSTİMALLER TESPİT EDİLEBİLİYOR AMA DENETİM YETERSİZ”

Engelli raporunun devlet hastanelerindeki sağlık kurullarınca, tıbbi değerlendirmeler ve mevcut yönetmeliklere uygun şekilde verildiğini belirten Başkan Kılıç, “Engelli raporları, devlet hastanelerindeki sağlık kurullarında, tıbbi değerlendirmeler ve yönetmelik esaslarına göre verilir. Dijital sistem ve kurumlar arası kontroller sayesinde suistimallerin tespiti mümkündür. Ancak denetimlerin daha da güçlendirilmesi şarttır.” ifadelerini kullandı.

Engelli çocukların rapor alma süreci hakkında konuşan Kılıç, “Çocuklar için rapor alma sürecini aileler yürütür. Hastaneye başvurulur, uzman muayeneleri ve testler yapılır. Ailelerin, çocuklarının durumunu eksiksiz ve doğru şekilde anlatması sürecin en kritik kısmıdır.” dedi.

“BAŞVURU BELGELERİ EKSİKSİZ, BİLGİLER DOĞRU OLMALI”

Özellikle çocuklar için bu raporun hayati bir öneme sahip olduğunu vurgulayan Kılıç, sözlerini şu şekilde devam ettirdi.

“Başvuru, tam teşekküllü devlet veya üniversite hastanelerine yapılır. Kimlik, varsa eski raporlar ve hastane evrakları gerekir. Süreçte dikkat edilmesi gereken en önemli şey belgelerin eksiksiz ve bilgilerin doğru olmasıdır. Bedensel, zihinsel veya ruhsal bir engelin yüzde 40 ve üzeri oranında olması gerekir. Her yaş grubundan birey başvurabilir. Çocuklar için süreci aileleri takip eder.”

“ENGELLİLİK ORANI YÜZDE 40 VE ÜZERİ SOSYAL HAKLARIN KAPISINI AÇIYOR”

Engellilik oranının yalnızca bir sağlık değerlendirmesi değil, aynı zamanda birçok sosyal hakkın belirleyicisi olduğuna işaret eden Kılıç, “Engellilik oranı, uzman hekimlerin muayeneleri ve tetkik sonuçlarına göre belirlenir. Yüzde 40 ve üzeri oran sosyal hakların kapısını açar. Oran yükseldikçe vergi indirimi, erken emeklilik, sosyal yardımlar gibi haklardan yararlanma imkânı artar. Engelli raporları, engelli bireylerin yaşamını kolaylaştırmak ve eşit haklar sunmak içindir. Suistimallerin önlenmesi, gerçek ihtiyaç sahiplerinin haklarına ulaşabilmesi için hepimiz sorumluyuz.” şeklinde konuştu.