İkramiye hakkı ve toplu iş sözleşmesi mücadelesi: Altındağ Belediyesi çalışanları belediye önünde ayakta
Altındağ Belediyesinde işten çıkarılan işçilerin haklarını savunmak için mücadele eden Hizmet-İş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı İdris Ersoy, belediye yönetiminin popülist sözleşmelerle işçilerin haklarını gasp etmeye çalıştığını belirtti.
Altındağ Belediyesi'nde işten çıkarılan işçilerin direnişi, belediye binası önünde devam ediyor. İşçiler, toplu iş sözleşmesindeki haksızlıkların düzeltilmesi ve çalışma haklarının korunması için yetkililere seslendi.
Sendika adına basın açıklamasını okuyan Hizmet İş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı İdris Ersoy, şu ifadelere yer verdi:
“İŞTEN ÇIKARILAN ARKADAŞLARIMIZIN HAKKINI SONUNA KADAR SAVUNACAĞIZ”
Haksız şekilde işten çıkarılan üyelerimizin işe iade edilmesi ve toplu iş sözleşmelerinin süresinin sonlanması için yürüttüğümüz müzakereler ve mücadele için tüm arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Bugün aramızda olamayan Genel Başkanımız, yoğun programı nedeniyle katılamamıştır. Ancak en kısa sürede bizlerle birlikte olacağını buradan ilan etmek istiyorum. Bu eylem, sendikamızın asli unsurlarından biri olan üyelerimizin haklarını korumaya yönelik güçlü bir iradenin yansımasıdır. Yeni göreve gelen Altındağ Belediyesi yönetiminin sergilediği tutum, ne yazık ki çalışanlar açısından olumlu bir tablo çizmemektedir. Çalışanların maaşlarına hiçbir yasal dayanağı olmadan yüzde 7 oranında yapılan kesinti, popülist sözleşmelerle meşrulaştırılmaya çalışılmıştır. Bu haksız uygulamanın düzeltilmesi için bugüne kadar yaptığımız tüm girişimler yanıtsız bırakılmıştır.
“52 GÜNLÜK İKRAMİYE HAKKI KALDIRILMAK İSTENİYOR”
2024 yılında onaylanan ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yetki tespiti yapılan sendikamız, Altındağ Belediyesi ile toplu iş sözleşmesi görüşmelerine başlamıştır. Yasal süreçler çerçevesinde müzakereler devam etmiş, ancak ne yazık ki bu görüşmeler, sağlıklı bir toplumsal uzlaşma zeminine ulaşamamıştır. Görüşmeler sırasında sendikamızın talepleri belediye yönetimine iletilmiş, ancak uzlaşma sağlanamamıştır. Toplu iş sözleşmesinde yer alan 52 günlük ikramiye hakkı gibi kazanımların dahi kaldırılmak istenmesi, çalışanlara yönelik yaklaşımın ne derece olumsuz olduğunu göstermektedir. Belediyenin teklif ettiği yüzde 17 oranındaki maaş zammı, mevcut ekonomik koşullar ve artan yaşam maliyetleri göz önüne alındığında son derece yetersizdir. Eğitim yardımları gibi sosyal hakların tamamen kaldırılması yönündeki girişimler ise kabul edilemez.
“BELEDİYE YÖNETİMİNİN TAVRI KABUL EDİLEMEZ”
En temel haklarımız, belediye yönetimi tarafından ne yazık ki görmezden gelinmiştir. Altındağ Belediyesinin uzlaşmaz tavrı nedeniyle, sendikamız Toplu İş Sözleşmesi Kanunu gereğince grev hakkını kullanmak zorunda kalmıştır. Bugüne kadar uzlaşı için tüm yollar denenmiş, ancak belediye yönetimi bu çağrılara karşılık vermemiştir. Çalışanlar olarak tek talebimiz, alın terimizin karşılığının verilmesidir. Ancak ne yazık ki olumlu bir geri dönüş alamadık. Altındağ Belediyesinde gece gündüz demeden halk için çalışan emekçilerin hakkı teslim edilmek yerine, çeşitli baskılarla istifaya zorlandılar. Sendikamıza bağlı olmayan işçilere yönelik olarak da mobbing uygulanmış, bazı çalışanların maaşları kesilmiştir. En nihayetinde, ramazan ayında dahi istifa etmeyen bazı üyelerimiz işten çıkarılmıştır. Bu tutum kabul edilemez.
“BASKILAR ZULME DÖNÜŞTÜ”
Altındağ Belediyesi yönetimi, emaneti yönetmek yerine kendi iradesini dayatma peşinde. Bugüne kadar bu anlayışı kabul etmedik, bundan sonra da asla etmeyeceğiz. Taleplerimize Altındağ Belediyesi yönetimi tarafından yapılan baskılar, adeta bir zulme dönüşmüştür. Ancak şunu herkes bilmelidir ki; zincirlerinize, tehditlerinize boyun eğmeyeceğiz. Bayrağımızı onurla taşıyoruz ve bu süreçte en çok saygı duyduğumuz değer, emekçinin alın teridir. Bazı Altındağ Belediyesi emekçilerine yönelik tehditler ve mobbing uygulamaları kabul edilemez. Kimse bizi korkutarak bu yoldan döndüremez. İşimizi, kardeşliğimizi, dayanışmamızı korumaya kararlıyız. Mehmet kardeşimiz gibi birçok emekçiye yapılan haksızlıkların karşısında dimdik duracağız.

Bazı kişiler, tamamen popülist bir yaklaşım benimseyerek, sendikamızın mücadeleci tavrını engellemeye çalışmakta, emekçilerimizin haklarını gasbetmeye yönelik adımlar atmaktadır. Ancak bu tür tehditlere ve baskılara boyun eğmeyeceğiz. Özellikle, son dönemde bazı belediye yetkililerinin ‘yoksun bırakma’ teklifleri ve haksız uygulamaları, karanlık amacın bir parçasıdır. Ancak bizler, dik durarak bu baskılara karşı koyacağız ve çalışanlarımızın haklarını savunmaya devam edeceğiz. Son 15 yıldır işçi hakları için mücadele eden bir sendika olarak, bize karşı yapılan gerçek dışı açıklamalara karşı da kamuoyunu doğru bilgilendireceğiz.
“BAZI ÇEVRELER İŞÇİ MÜCADELEMİZİ, İTİBARSIZLAŞTIRMAYA ÇALIŞIYOR”
Bugün geldiğimiz noktada, benzer bir operasyonun yapıldığını ve bu sürecin karşısında durmak için elimizden geleni yaptığımızı çok iyi biliyoruz. Ancak bazı çevreler, işçilerin haklarını savunmamızı ve saygın bir şekilde yürüttüğümüz mücadeleyi itibarsızlaştırmaya çalışıyor. Bu tür yalanlarla mücadele etmek, bizim için her zaman en büyük öncelik olmuştur. Süreçte bazı kişiler, bizleri susturmak amacıyla çeşitli oyunlar oynamaya çalıştılar, ancak bizler dimdik ayakta durarak bu oyunları boşa çıkardık. İşçi sınıfının haklarını savunmaya devam edeceğiz. Türkiye’de yeniden direnen bir işçi hareketinin doğması için verdiğimiz mücadele, her geçen gün daha güçlü bir şekilde devam etmektedir.

“TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİNE SAYGI GÖSTERİN”
Bu mücadelenin sesi her yerde duyulacak. Yalnızca gerçek ve adaletin peşinden gitmeye devam edeceğiz. Bugün buradayız, çünkü bu mücadeleyi kazanmak için kararlıyız. Kimse bizleri susturamaz, çünkü bizlerin gücü halktan ve emekçiden geliyor. İşçilerin haklarını ihlal edenler, bunun bedelini ödeyeceklerdir. Bu tür uygulamalar, hiçbir zaman kabul edilmez. Allah’a şükürler olsun ki, buradan çıktıktan sonra hak mücadelesi için mücadeleye devam edeceğiz. Toplu iş sözleşmelerine saygı gösterin ve işçi haklarını çiğnemekten kaçının.