Hakan Han Özcan'ın eleştiri odağı: Mansur Yavaş ve ABB ihaleleri

Ankara siyasetinde son dönemlerde dikkat çeken isimlerden biri olan AK Parti Ankara İl Başkanı Hakan Han Özcan, açıklamalarıyla genellikle Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) ve Başkan Mansur Yavaş’ın yönetim anlayışı üzerinden tartışmaların merkezinde yer alıyor.

Hakan Han Özcan'ın eleştiri odağı: Mansur Yavaş ve ABB ihaleleri

Özcan’ın çıkışları hem belediye hizmetlerinin mali boyutlarına hem de seçim dönemleriyle çakışan ihale süreçlerine odaklanıyor.

“UCUZ SU” SÖYLEMİ TARTIŞMASI

Özcan’ın en çok gündeme gelen eleştirilerinden biri, Mansur Yavaş’ın seçim dönemlerinde sıkça dile getirdiği “Ankara’da ucuz su” vaadi üzerine oldu. Özcan, bu söylemin maliyet hesaplarıyla örtüşmediğini, halkın yanlış yönlendirildiğini belirterek Yavaş’ı popülizm yapmakla suçladı. Bu çıkış, AK Parti İl Başkanlığının yerel yönetim politikalarını doğrudan hedef alan söylemlerinin başlangıcı olarak da dikkat çekiyor.

159 MİLYONLUK İHALE İDDİASI

Özcan’ın en fazla dile getirdiği açıklamalarından biri ise ABB’nin karton bardak ve çöp poşeti ihalesi oldu. Özcan, 45 milyon adet için 159 milyon lira bedel ödenmesini, aynı ürünün sadece bir yıl önce 69 milyon liraya alınmasıyla karşılaştırarak kamu kaynaklarının verimsiz kullanıldığını öne sürdü. Söz konusu iddiayı ortaya atan ise eski Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Melih Gökçek’in oğlu ve AK Parti Ankara Milletvekili Osman Gökçek oldu. Fakat Gökçek’in çabasına rağmen bu konu gündemde yeterince yankı uyandırmadı.

Özcan’ın iddialarına göre:

İhaleye gereksiz kalemler (tuvalet fırçası, araba yıkama fırçası, balata spreyi vb.) eklenerek rekabet sınırlandırıldı. Seçim dönemlerinden hemen önce yapılan alımlar, kamuoyunda siyasi amaçlı harcama algısı yarattı. Teslim süresi ve muayene koşullarıyla ilgili olağandışı hükümler, ihaleyi adil rekabetten uzaklaştırdı.

“DERHAL SORUŞTURMA AÇILMALI” ÇAĞRISI

İhale iddialarının ardından Özcan, ABB yönetimine yönelik eleştirilerini bir adım daha ileri taşıdı. “Derhal soruşturma açılmalı” çağrısıyla, belgelerin (irsaliye, nakliye bilgileri vb.) kamuoyuna açıklanmasını ve sürecin şeffaf biçimde incelenmesini talep etti. Bu tutum, onun belediye yönetimini yalnızca siyasi rakip değil, aynı zamanda hesap vermesi gereken bir kamu otoritesi olarak konumlandırdığını gösteriyor.

Hakan Han Özcan, Ankara’daki siyasi tartışmalarda özellikle ABB’nin mali yönetimi ve ihaleleri üzerinden konumlanan bir noktada yer alıyor. Özcan’ın söylemleri, yalnızca muhalefet etmekle sınırlı kalmayıp, kamu denetimi talebini de içermesiyle dikkat çekiyor. 2 dönemdir Ankara İl Başkanlığı görevini yürüten Özcan’ın siyasi rekabeti çoğunlukla ABB ve Mansur Yavaş üzerinden yürütmesi ise dikkat çekici bir başka detay.

Bu durum, Ankara siyasetinde AK Parti İl Başkanlığının pozisyonunu ve önümüzdeki dönemde izleyeceği muhalefet çizgisini göstermesi açısından önemli ipuçları veriyor.