Geçim savaşı mahalle aralarına taştı! Seyyar satıcılar Yeni Ankara’ya dert yandı
Ankara Keçiören’in 23 Nisan Mahallesi’nde geçim derdiyle tezgâh açan emekli memur ile yılların seyyar esnafı, hayat pahalılığı ve üst üste gelen cezalarla mücadele ediyor. Hayatlarını sürdürebilmek için mahalle aralarında sebze-meyve satan satıcılar, yaşadıkları zorlukları Yeni Ankara’ya anlattı.
Ekonomik kriz, artan yaşam maliyetleri ve üst üste yazılan cezalar, seyyar satıcıların geçimini her geçen gün daha da zorlaştırıyor. Aynı kamyonette çalışan iki seyyar satıcıdan biri emekli memur, diğeri ise yıllarını sokak sokak sebze-meyve satarak geçirmiş bir esnaf. Hayatta kalabilmek için kavun, karpuz, patlıcan gibi ürünleri mahalle aralarında uygun fiyata satmaya çalışan ikili, hem yasaklarla hem de ekonomik baskılarla mücadele ediyor.
EMEKLİ MEMUR, GEÇİMİNİ SEBZE-MEYVE SATICILIĞIYLA SAĞLIYOR
Emekli olduktan sonra geçimini sağlamak amacıyla sebze-meyve satıcılığına başladığını söyleyen Arif Kaplan, “Memur emeklisiyim. Geçimimi sağlamak amacıyla emekli olduktan sonra seyyar satıcılığına başladım. Burada uygun bir yer bulup mevsimine göre sebze-meyve satıyoruz. Karpuz, kavun, patlıcan, kabak gibi sebzeleri satıyoruz. Şu an ise kavun tam mevsimi olduğu için müşterilere satmaya çalışıyoruz. Geçinmek için para lazım. Ekonomik şartlar zaten belli. Sabahtan akşama kadar mahallede tur atıp kavun satmaya çalışıyoruz. Uygun fiyata satıyoruz. Kilosu 10 TL.” dedi.
“ELMA YASAK, ARMUT YASAK… PEKİ BİZ NE SATALIM?”
Yıllardır seyyar satıcılık yapan Recep Kurt, satışların durma noktasına geldiğini ve üst üste yazılan cezalarla artık dayanacak güçlerinin kalmadığını söyledi. Kurt, “Yıllardır seyyar satıcılık yapan Recep Kurt, “Satışlar iyi değil. Memura yüzde 15 zam yapıyorsun, ama vergiyi yüzde 50’ye çıkarıyorsun; bu yüzden vatandaşın harcamaları kısıtlanıyor. Ayrıca geçtiğimiz aylarda yaşanan zirai donun etkisi halen devam ediyor. Bir de mahallede dolaşıyoruz dolayısıyla da bir yere aracımızı park edip beklemek zorundayız. 1 ay içinde 8-9 tane ceza yedim. Bize destek atın, bu işi yapmak zorundayız diyoruz. ‘Bana ne’ diyorlar. Devlet memuru bu şekilde cevap verir mi? İnsanca yaşamak istiyoruz. Elma, armut, kavun satmak yasak. Eee biz ne satacağız. Zaten elimizdekileri bir ay içinde ancak satarız. Ayrıca marketten ya da manavdan alışveriş yaptığınızda 10 kuruş eksik olsa ürünü alamıyorsunuz. Biz burada indirimli bir şekilde veriyoruz. Örneğin; 205 TL tuttuysa 200 TL ücret alıyoruz. Market kârını alıyor. Bizim isteğimiz esnafına, satıcısına sahip çıkılmasıdır.” şeklinde konuştu.
