Gazze, İran ve Suriye'den sonra sıra Türkiye'de: "Sevr Planı geri döndü"

Sevr ihanetinin yeniden devrede olduğunu belirten Hava Savunma Komuta Kontrol ve Teknoloji Politikaları Uzmanı, Oktay İyisaraç Türkiye’nin kendi füze savunma ajansını kurması ve hipersonik balistik füze sistemlerine yönelmesi gerektiğini Yeni Ankara'ya anlattı.

Gazze, İran ve Suriye'den sonra sıra Türkiye'de: "Sevr Planı geri döndü"

Türkiye’nin mutlaka Ulusal Füze Savunma Ajansı kurması gerektiğini belirten Oktay İyisaraç, hipersonik hızda uzun menzilli balistik füzelere ve yerli fırlatma sistemlerine ihtiyaç olduğunu söyledi.

Küresel güvenlik ortamındaki hızlı değişim, Türkiye’nin savunma stratejilerinde de köklü dönüşümlere yol açıyor. Özellikle balistik, hipersonik ve seyir füzelerinin askeri dengeleri değiştirdiği bir dönemde Türkiye’nin füze savunma sistemlerine yönelik stratejik yönelimini değerlendiren Hava Savunma Komuta Kontrol ve Teknoloji Politikaları Uzmanı, Araştırmacı-Yazar Oktay İyisaraç, “Füze tehdidi artık sınır ötesinden değil; doğrudan sınırımızdan içeri girme riskine sahiptir. Bu yüzden Türkiye’nin merkezi ve entegre bir füze savunma organizasyonuna geçmesi artık bir tercih değil, zorunluluktur” dedi.

BÖLGESEL SAVAŞLAR YENİ TEHDİTLERİ GÜN YÜZÜNE ÇIKARDI

Oktay İyisaraç, Karabağ, Ukrayna, Gazze ve İran-İsrail savaşlarını hatırlatarak, artık savaşların kaderini tankların değil yüksek hassasiyetli füzelerin belirlediğini söyledi. “Bu çatışmalar, Türkiye’nin etrafının adeta bir füze çemberiyle kuşatıldığını açıkça gösteriyor. Özellikle doğudan İran, kuzeyden Rusya ve güneyde deniz üslerinden kaynaklanan tehditler Türkiye’yi üç ana eksende kuşatmış durumda” ifadelerini kullandı.

FÜZE SAVUNMASINDA YAPISAL EKSİKLER VAR

Türkiye'nin sahip olduğu SİPER, HİSAR ve KORKUT gibi yerli sistemlerin önemli kazanımlar olduğunu belirten Oktay İyisaraç, Patriot ve S-400 gibi dış alımlarda entegrasyon sorunları yaşandığını, ayrıca yüksek hızlı ve manevra kabiliyeti yüksek tehditlere karşı mevcut sistemlerin sınırlı kaldığını ifade etti. En büyük eksikliği ise şöyle özetledi: “Komuta-kontrol sistemleri, radarlar ve füze müdahale altyapıları arasında gerçek zamanlı entegrasyon hala sağlanmış değil. Erken uyarı ve hedef teşhis sistemlerinde, özellikle uzay tabanlı takip konusunda ciddi yetersizlik var.”

“2030’A KADAR HİPERSONİK FÜZE ŞART”

Türkiye’nin yüksek hızlı mühimmat ve motor teknolojileri üzerinde Ar-Ge başlattığını belirten İyisaraç, hipersonik hızda balistik füze sistemlerinin 2030’a kadar envantere girmesinin hayati öneme sahip olduğunu vurguladı. “Hipersonik hızda balistik füze sistemlerin geliştirilmesi; motor teknolojisinden güdüm sistemlerine, test altyapısından malzeme mühendisliğine kadar çok boyutlu bir süreçtir. Bu bir beka meselesidir. Rusya 15, Çin ise 10 yılda kendi sistemlerini geliştirdi. Türkiye de güçlü bir irade yıllara sarih tecrübe ettiği çalışmalarını ortaya koyarsa bunu başarabilir” dedi.

“ULUSAL FÜZE SAVUNMA AJANSI KURULMALI”

Oktay İyisaraç’a göre Türkiye’nin savunma sanayiini kurumsal olarak sıçratacak en önemli adım, ABD’nin MDA’si ya da İsrail’in HOMA’sı benzeri bir Ulusal Füze Savunma Ajansı kurmak olacak.

“Bu ajans, TSK, MSB, ASELSAN, TÜBİTAK gibi kurumların geliştirdiği sistemleri tek çatı altında toplayarak hem stratejik planlama hem de operatif entegrasyon sağlar. Ayrıca yerli C4ISR altyapısını oluşturmalı, yapay zekâ destekli karar destek sistemleri ile tüm katmanlı savunma ağı entegre edilmelidir” açıklamasında bulundu.

“İSRAİL’İN NİHAİ HEDEFİ TÜRKİYE”

Savunma stratejilerinde tehdit analizinin merkezinde İsrail’in yer aldığını belirten İyisaraç, oldukça çarpıcı ifadeler kullandı:

“Eğer Türkiye uyanık olmazsa, Gazze-İran ve Suriye’den sonra asıl hedefin Türkiye olduğunu görmek için fazla uzağa bakmaya gerek yok. Tıpkı 100 yıl önce Sevr’de Anadolu’yu Türksüzleştirmek isteyen Batı, bugün aynı planı farklı aktörlerle hayata geçirmek istiyor. İsrail, PKK/YPG üzerinden Türkiye’yi çevrelemeye çalışıyor. Artık diplomasi dönemi kapanmış, askeri hazırlık zorunlu hale gelmiştir.”

UYDU MERKEZLİ ERKEN UYARI SİSTEMLERİ OLMADAN OLMAZ

Modern savaşların anlık kararlar ve yüksek hız gerektirdiğini hatırlatan İyisaraç, uydu destekli erken uyarı sistemlerinin füze savunmasının omurgası olduğunu vurguladı.

“Hipersonik füzeleri sınırlarımıza girmeden tespit edebilmek, ancak uzay destekli sistemlerle mümkün. Bu teknolojilere yatırım yapmazsak, savunma hamasetten öteye geçemez” diyerek uyarıda bulundu.

“TÜRKİYE FÜZE SAVAŞLARI ÇAĞINA HAZIR OLMALI”

Son olarak, Atatürk’ün “Yurtta barış, dünyada barış” ilkesine bağlılığını yineleyen İyisaraç, “Savaşa değil, barışa inanıyorum. Ancak düşman uyumaz. Türkiye, artık tank ve piyadeyle değil; saniyeler içinde alınan kararlarla yürütülen modern savaşlara hazırlanmalıdır” diyerek sözlerini şöyle tamamladı:

“Ulusal Füze Savunma Ajansı’nın kurulması, artık ertelenemez bir zorunluluktur. Füze tehdidi disiplinlerarası kurumsal akıl ve hızlı refleks gerektirir. Türkiye teknolojinin tüketicisi değil, üreticisi olmalıdır. Çünkü bu mesele siyaset üstü bir beka konusudur.”