Eymir Gölü araba giriş fiyatları ne kadar, Eymir Gölü nerede?
Kısa süreli kapanmanın ardından Eymir Gölü, 30 Ağustos itibarıyla yeniden ziyaretçilere açıldı. Ankaralılar göl çevresinde yürüyüş, bisiklet ve doğayla vakit geçirme keyfine kaldıkları yerden devam edebilecek.
Başkent’in kalbinde yer alan ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) sınırları içerisinde bulunan Eymir Gölü, doğal yapısı, sportif aktiviteleri ve korunmaya değer ekosistemiyle Ankaralıların vazgeçilmez kaçış noktalarından biri olmaya devam ediyor.
ODTÜ arazisine ait olan göl, sadece üniversitenin spor kulüpleri için bir antrenman alanı değil; aynı zamanda kent yaşamından uzaklaşmak isteyen doğa severler, sporcular ve fotoğraf tutkunları için de eşsiz bir doğa alanı sunuyor.
FİZİKİ ÖZELLİKLERİ VE BESLENME KAYNAĞI

Yaklaşık 1,1 km² yüzölçümüne sahip olan Eymir Gölü, 4,2 km uzunluğunda ve ortalama 0,25 km genişliğinde. Ortalama derinliği 3,8 metre olan göl, en derin noktasında 5,5 metreye ulaşıyor. Kıyı uzunluğu ise yaklaşık 9 kilometre.
Göl, Ankara’nın Gölbaşı ilçesinde yer alan Mogan Gölü’nden gelen sularla besleniyor. Mogan ile Eymir, yer altı su hareketleri ve açık kanal bağlantılarıyla birbirine bağlı durumda. Ayrıca yağışlarla dolan Kepekliboğazı Deresi ve çevresindeki küçük akarsular da gölün su seviyesinin korunmasına katkı sağlıyor.
ZENGİN BİYOÇEŞİTLİLİĞE SAHİP
Eymir Gölü, yaklaşık 160 farklı kuş türünü barındırıyor. Özellikle sakarmeke, yeşilbaş ördek, elmabaş patka ve bahri gibi türler bölgede sıklıkla gözlemlenebiliyor. Komşusu Mogan Gölü ise 226 farklı kuş türünün kaydedildiği bir alan olarak dikkat çekiyor.
Eymir’in flora ve faunası, hem yerli hem de göçmen kuşlar için önemli bir yaşam alanı oluştururken, kıyılarında yaşayan çeşitli balık türleri de sportif balıkçılık açısından büyük önem taşıyor.
SPOR VE REKREASYONUN MERKEZİ
ODTÜ Spor Kulübü’nün kürek ve yelken takımları, Eymir Gölü kıyısındaki kayıkhanede yıl boyunca antrenman yapıyor. 1962 yılında kurulan ODTÜ Kürek Takımı, Türkiye çapında başarılar elde etmiş köklü bir geçmişe sahip.
Göl çevresi yürüyüş, koşu ve bisiklet parkurlarıyla açık hava etkinliklerine elverişli. Ayrıca piknik, balık avlama ve göl kenarında dinlenme gibi aktiviteler de sıkça tercih ediliyor. Göl çevresinde restoranlar ve büfeler de ziyaretçilere hizmet veriyor.
GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE AĞAÇLANDIRMA BAŞARISI

1930'lu yıllarda tamamen kıraç bir araziye sahip olan Eymir çevresi, 1956’da ODTÜ'nün kuruluşuyla birlikte ağaçlandırma çalışmalarına sahne oldu. 1960'lı yıllarda ODTÜ Rektörü Kemal Kurdaş ve Ağaçlandırma Direktörü Alattin Egemen’in çabalarıyla yapılan bu çalışmalar, bölgenin yeşil bir vadiye dönüşmesini sağladı. Bu başarı, 1995 yılında Ağa Han Mimarlık Ödülü ile uluslararası alanda da takdir gördü.
ÇEVRESEL TEHDİTLER VE KORUMA MÜCADELESİ
Ne yazık ki göl, yıllar içinde çeşitli çevresel tehditlerle karşı karşıya kaldı. Tarımsal ilaç kalıntıları, kaçak atık deşarjları, düzensiz yapılaşma girişimleri ve iki göl arasında yer alan alanın çöp sahasına dönüşmesi, Eymir’in ekolojik dengesini zaman zaman tehdit etti.
1990’lı yıllardan itibaren özellikle Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin imar açma çabaları, ODTÜ camiası ve çevreci sivil toplum kuruluşları tarafından sert şekilde eleştirildi. Bugün hâlâ Eymir Gölü’nün doğallığını korumak adına birçok kişi ve kurum mücadele vermeye devam ediyor.
GÖLÜN YÖNETİMİ VE GİRİŞ BİLGİLERİ
Eymir Gölü’nün denetimi ve güvenliği, ODTÜ Rektörlüğü bünyesindeki Eymir Amirliği tarafından sağlanıyor. Göl, yayalara ve bisikletlilere açıkken, araçla giriş sadece ODTÜ mensupları ve belirli izin kartlarına sahip olanlara mümkün. Göl çevresinde ücretsiz otopark imkânı da mevcut.
SİMGE HALİNE GELMİŞ BİR DOĞA MİRASI

ODTÜ mezunları tarafından 1986 yılında kurulan Eymir Kültür Vakfı da adını bu gölden alarak, Eymir’in üniversiteyle olan simbiyotik bağını perçinliyor. Eymir Gölü yalnızca bir doğa alanı değil, aynı zamanda ODTÜ’nün tarihsel ve kültürel belleğinde de önemli bir yere sahip.
EYMİR GÖLÜ ZİYARETE YENİDEN AÇILDI: YANGIN SONRASI YASAKLAR KALDIRILDI
Eymir Gölü, geçtiğimiz günlerde çevresinde çıkan yangın nedeniyle geçici olarak kapatılmıştı. Ankara Valiliği tarafından alınan kararla girişlere kapatılan göl, yapılan güvenlik değerlendirmeleri sonrası 30 Ağustos itibarıyla yeniden ziyaretçilere açıldı.
Yangının kontrol altına alınmasının ardından Valilik, olası riskleri önlemek amacıyla göle yaya, bisiklet ve motorlu araç girişlerini durdurmuş, giriş noktalarına "Valilik kararıyla trafiğe kapalıdır" uyarı tabelaları yerleştirilmişti.
Yetkililer, bölgedeki yangın sonrası risklerin tamamen ortadan kalktığını ve gerekli güvenlik önlemlerinin alındığını açıkladı. Gölün yeniden açılmasıyla birlikte Ankaralılar, yazın son günlerinde doğayla baş başa kalma fırsatını tekrar yakalayabilecek.
Artık ziyaretçiler, Eymir’in yürüyüş yollarında spor yapabilecek, bisiklet sürebilecek ve göl kenarındaki alanlarda dinlenmenin tadını çıkarabilecek.
KART ÜCRETLERİ TEPKİ TOPLUYOR

Eymir Gölü’ne araçla giriş için gerekli olan ve ODTÜ Döner Sermaye tarafından belirlenen kart ücretleri, özellikle ODTÜ mezunları ve sık ziyaret etmeyen kullanıcılar arasında rahatsızlık yaratmış durumda. Yıllık araç giriş kartının 5000 TL’ye ulaşması, çok sayıda ziyaretçiyi hayal kırıklığına uğrattı.
Bir ziyaretçi sosyal medyada şu ifadeleri kullandı:
“ODTÜ Eymir Gölü kartları aşırı pahalı. Bir yıl için 5000 TL yapmak mantıklı mı? Mezunların hiçbir ayrıcalığı yok. Yılda en fazla 4-5 kez gidecek bir insandan bu parayı beklemek gerçekten yönetimin zekasını sorgulatıyor. Ücretlerin kesinlikle düşmesi gerekiyor.”
Bu tür tepkiler, mezunların ve doğa severlerin göle erişiminin ekonomik olarak kısıtlandığını, Eymir’in herkesin doğası olması gerekirken adeta ayrıcalıklı bir hizmete dönüştüğünü savunan görüşleri de beraberinde getiriyor.
ARAÇ TRAFİĞİ VE GÜVENLİK ENDİŞELERİ
Göl çevresindeki araç trafiği de bir diğer eleştiri konusu. Özellikle yürüyüş ve bisiklet yollarını kullananlar, yoğun araç girişinin spor alanlarını tehlikeye attığını söylüyor.
Bir diğer ziyaretçi ise şu sözlerle tepkisini dile getirdi:
“Ben artık ODTÜ’nün çevreci olduğuna inanmıyorum. Eymir Gölü çevresine insanlar yürüsün, bisiklet sürsün diye alan yapmışsınız; aynı yere sürücülere kart veriyorsunuz. Bu ne kadar çevreci bir yaklaşım? Elinde kartı olan arabasıyla içeri giriyor. Spor alanı tamamen sürücüler yüzünden zulme dönüştü. Çocukların ve insanların can güvenliği yok, bazı araçlar hız da yapıyor. Bu olmamalı.”
Bu tür eleştiriler, gölün bir rekreasyon ve spor alanı olarak korunması gerektiğini savunan kesimlerin, ODTÜ Rektörlüğü’nden daha sıkı denetim ve düzenleme talep etmesine yol açıyor.
ODTÜ yönetimi, gölün korunması adına geçmişte örnek gösterilen ağaçlandırma ve çevre projelerine imza atmış bir kurum. 1995 yılında Ağa Han Mimarlık Ödülü’ne layık görülen ağaçlandırma çalışmaları, Eymir’i bozkırın ortasında yeşil bir vadiye dönüştürmüştü.
Ancak günümüzdeki uygulamalar, özellikle kart ücretleri ve trafik yönetimi konusunda kamuoyunda "çevreci yaklaşım" ilkesinden uzaklaşıldığı yönünde yorumlara neden oluyor.
TOPLUMDAN GELEN TALEPLER: EYMİR HERKESİN OLSUN
Çevreciler ve doğa hakları savunucuları, Eymir Gölü’nün hem doğal dokusunun korunması hem de herkes için erişilebilir bir alan olarak kalması gerektiğini savunuyor. Artan maliyetler ve artan araç trafiğinin, gölün doğal, güvenli ve huzurlu ortamını bozduğu görüşü yaygın.
Birçok ziyaretçi, araç trafiğinin sınırlandırılması, kart ücretlerinin makul seviyelere çekilmesi ve mezunlara yönelik kolaylık sağlanması taleplerini yineliyor.