Düttürü Dünya'dan günümüze... Boş tencereler 37 yıl sonra yeniden çaldı
Ankara'da çekilen Düttürü Dünya filmindeki "boş tencere" sahnesi başkentte 37 yıl sonra yeniden gündeme geldi. Peki, filmde geçen sahne ve aradan geçen 37 yılda ne değişti?
CHP'li kadınlar, 17 Ekim Dünya Yoksullukla Mücadele Günü nedeniyle eş zamanlı olarak 81 ilde "Boş Tencere" eylemi gerçekleştirdi.
Kadınlar, Ankara'da CHP İl Başkanlığı önünde ellerinde tencere ve tavalarla Güvenpark'tan yürüyüşe geçerek Sakarya Caddesi'ne ilerledi. Başkent sokakları boş tencerelerin sesiyle yankılandı. Artan hayat pahalılığı ve derinleşen yoksulluk protesto edildi.
CHP Kadın Kolları'ndan Ankara'da "boş tencere" eylemi!Ankara HaberleriPeki, nereden çıktı bu boş tencereler? Bunu anlamak için yıllar öncesine dönmek gerekiyor.
ANKARA'DA ÇEKİLEN DÜTTÜRÜ DÜNYA'DAN ESİNTİLER
Yeşilçam’ın usta yönetmenlerinden Zeki Ökten’in imzasını taşıyan, Kemal Sunal'ın oynadığı ve Ankara'da çekilen Düttürü Dünya, yalnızca 80’li yılların insanına, toplumuna ve siyasetine değil, aynı zamanda bugünün Türkiye’sine de ayna tutuyor. Film, aradan geçen 37 yıla rağmen, şaşırtıcı biçimde günümüzün toplumsal ve siyasal gerçekliklerinden izler taşıyarak hâlâ güçlü bir etki yaratıyor.
80'LERDEN GÜNÜMÜZE DEĞİŞMEYEN EKONOMİK SORUN: BOŞ TENCERE
İşte CHP'li kadınların "boş tencere" eyleminin kökeni de 80'li yıllara bir gönderme niteliği taşıyor. Bu da aslında ekonomik olarak Türkiye'nin nasıl bir değişme ya da değişememe hali içinde olduğunu gözler önüne seriyor.
DÜTTÜRÜ DÜNYA'DAKİ "BOŞ TENCERE" EYLEMİ SAHNESİ
Kemal Sunal’ın hayat verdiği ve Mehmet karakterinin Yüksel Caddesi ile Karanfil Caddesinin kesiştiği yerde çakmak tamirciliği yaptığı son gününü anlatan sahnede, tezgâhın önüne ellerinde tencere ve kaşıklarla gelen kadınlar belirir. Mehmet şaşkınlıkla ne yaptıklarını sorduğunda, kadınlardan biri alaycı bir şekilde, “Senin tencere iyi kaynıyor herhalde?” yanıtını verir. Ardından hep birlikte “Boş tencereler çalsın, hayat ucuzlasın!” sloganını atarlar. Bu sahne, yoksulluğa karşı bir başkaldırının sembolü haline gelir. Ancak, hayal dünyasında yaşayan ve gerçeklerle yüzleşmekten kaçınan Mehmet’in duyarsız tavrı üzerine kadınlardan biri, “Herkes birlik olsa hayat ucuzlar!” der. Bu an, toplumsal uyanışın bir çağrısı gibi görünse de, filmin alt metninde çoğunluğun sessiz kabullenişine ve pasif direnişine acı bir gönderme olarak öne çıkar.
