Cumhuriyetin askerî temeli Ankara’da atıldı! Sunûf-ı Muhtelife Talimgâhı’nın hikâyesi
Millî Mücadele yıllarında Ankara’da kurulan Sunûf-ı Muhtelife Talimgâhı, genç subayların yetiştirildiği stratejik bir askerî eğitim merkeziydi. İşte Sunûf-ı Muhtelife Zabitân Namzetleri Talimgâhı hakkında detaylı bilgiler...
Millî Mücadele döneminde düzenli orduya geçiş sürecinde büyük önem taşıyan Sunûf-ı Muhtelife Zabitân Namzetleri Talimgâhı, 1 Temmuz 1920 tarihinde Ankara’da kuruldu. İstanbul’un işgaliyle birlikte Harbiye Mektebi gibi köklü askerî kurumların işlevsiz hale gelmesinin ardından, Anadolu’da doğan subay açığını kapatmak amacıyla açılan Talimgâh, kısa sürede Türk ordusunun en önemli eğitim merkezlerinden biri hâline geldi.
“Sunûf-ı Muhtelife” ifadesi “çeşitli sınıflar”, “Zabitân Namzetleri” ise “subay adayları” anlamına geliyor. “Talimgâh” kelimesi ise eğitim alanı ya da kamp anlamına geliyor. Bu adlandırmayla birlikte, kurumun amacı açık bir şekilde ifade ediliyor: farklı sınıflarda görev alacak subay adaylarını, cephede görev yapabilecek şekilde eğitmek.
Başlangıçta Ankara Cebeci’de kurulan ve daha sonra Maltepe ile Etimesgut bölgelerine taşınan Talimgâh, özellikle İstanbul’dan Anadolu’ya geçmeyi başaran genç subay adaylarının eğitildiği merkez oldu. Eğitim süreci, dönemin askerî şartlarına uygun olarak hem teorik hem de uygulamalı derslerden oluşuyordu. Adaylar burada; temel askerlik, taktik bilgisi, topçuluk, piyade harekâtı, harita okuma ve muharebe planlaması gibi birçok alanda eğitime tabi tutuldu.
SUBAYLAR SAKARYA MEYDAN MUHAREBESİ CEPHESİ'NDE GÖREV YAPTI

Buradan mezun olan subay adayları, başta Sakarya Meydan Muharebesi olmak üzere pek çok kritik cephede görev aldı. Eğitim alanların önemli bir kısmı, Millî Mücadele'nin zaferle sonuçlanmasında doğrudan rol oynarken, Cumhuriyet’in ilanından sonra da Türk Silahlı Kuvvetlerinin temel kadrolarını oluşturdu.
Askerî tarih uzmanları, Talimgâh’ın Türk ordusunun profesyonelleşme sürecinde dönüm noktası olduğunu vurgularken, bu kurumun sonraki yıllarda kurulan askerî okullara da model teşkil ettiğini ifade ediyor.
1 Temmuz 1920’de Ankara’da atılan bu adım, sadece askerî bir yapı değil, aynı zamanda bağımsızlık için verilen topyekûn mücadelenin en güçlü dayanaklarından biri olarak tarihe geçti. Sunûf-ı Muhtelife Zabitân Namzetleri Talimgâhı, Millî Mücadele’nin eğitim üssü olarak Türk tarihindeki yerini korumaya devam ediyor.
Sunûf-ı Muhtelife Zabitân Namzetleri Talimgâhı, yalnızca savaş yıllarında değil, Cumhuriyet'in ilk yıllarında da etkisini sürdürdü. Kurumdan mezun olan subaylar, sadece cephede değil, Cumhuriyet’in inşa sürecinde de önemli görevler üstlendi. Yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin güvenlik politikalarının oluşturulmasında ve ordunun yeniden yapılanmasında bu subayların katkısı büyük oldu.
Talimgâh, özellikle İstanbul’un işgalinden sonra Anadolu’ya geçen gençlerin umut kapısı oldu. O dönem birçok askerî okul kapatılırken, Ankara'da kurulan bu eğitim merkezi, Millî Mücadele'ye katılmak isteyen gençler için hem bir eğitim sahası hem de bir direniş simgesi hâline geldi. Kuruma katılan adaylar, zorlu koşullara rağmen kısa sürede cephede savaşabilecek düzeye getirildi. Bu da Talimgâh’ın başarısının ve katkısının en somut göstergesi olarak değerlendiriliyor.
MODERN ASKERİ EĞİTİM ANLAYIŞI İLE KURULDU

Aynı zamanda Talimgâh, Türkiye’de modern askeri eğitim anlayışının ilk adımlarını da temsil ediyor. Klasik Osmanlı askeri eğitiminden farklı olarak, saha odaklı ve görev temelli bir eğitim anlayışı geliştirildi. Bu sistemin temelinde ise hızlı ve etkin sonuç alabilecek, karar verme yetisine sahip, lider özellikleri taşıyan subaylar yetiştirme hedefi vardı.